NL-2

226 20 4
                                    

Yazar: Aslı&Rumeysa

Sehun ile Soo gitarlarının akordlarını son kez düzeltirken zilin sesiyle irkildiler.

“Kim böyle hayvan gibi zile abanır ki? Neyse, sen kalkma ben bakarım.” Soo ayaklandı. (Y/N: 5 aralık Do Kyung Soo ayaklanması, baskını yapan Kim Jong In hgfshddf) Soo kapıyı açtığında karşısında esmer tenli ve fazla çekici bir gençle karşılaştı.

“Karşı dairenizde lineer sistem analizi dersinden sınav olacak 3 çocuk var fakat sınava çalışmak yerine sizin boş tıngırtılarınızı dinliyorlar. Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyleri başkasına yapmamalısınız değil mi bay ‘Pamuk Prenses ve Yedi Cücelerin 1. Cücesi’ ? Jongin ukalaca sırıttı.

Son lafını duyan Sehun bir hışımla kapıya doğru koştu. “Ne halt dönüyor burada?”

Jongin’in evde olmadığını  farkeden Luhan, evin açık olan kapısını görünce onu karşı dairenin önünde gördü. Ve yaklaşık iki saat önce gördüğü yakışıklı çocuk Jongin’e bağırıyordu. Luhan ürkek adımlarla Jongin’in yanına geldi.  “J-jongin?”

Sehun sinirli bakışlarını Luhan’a da gönderdi. “Vaay bu kız kılıklı da mı gelmiş?”

Luhan Sehun’un dedikleriyle ürkerek Jongin’in arkasına saklandı.

“BOŞ TINGIRTI MI? SEN NE ANLARSIN Kİ? AYRICA BANA CÜCE DİYENE BAK! SEN NESİN? ARAP DEVESİ!” Kyungsoo Jongin’in dediklerini zorla sindirerek cevap verdi ve Sehun’u ittirip eve girdi.

Jongin  Soo’nun arkasından bakakaldı.

(SOO’NUN AÇISINDAN)

O gereksiz esmer çocuğun dedikleriyle sinirlenmiştim ve kapının arkasındaki hırkamı alıp o çocuğa omuz atarak evden çıktım. Hava karanlıktı ve karanlıktan nefret ederdim. Çünkü karanlığın içinde daima beni bekleyen ve takip eden bir sapığım vardı. Evet, yaklaşık 3 aydır takip ediliyorum. Bundan en yakın arkadaşım Sehun’un bile haberi yok. Söylersem o sapığı bulup öldüreceğinden eminim ama bunu kendim yapmak istiyorum. Her neyse, o lanet olası arap devesi benim gitarıma boş tıngırtı dedi. Ona bunun hesabını sonra soracağım.

(APARTMANDA OLANLAR)

Jongin sinirle soluyordu. (Y/N: sooluyordu hfhgsd) “Neyin atarını  yaptı şimdi bu?”

“Jongin hadi eve gidelim artık.” Luhan, Sehun’un bakışlarından fazlasıyla ürkmüştü.

“Bencede gitmeniz sizin için iyi olur. Defolun!” Sehun kükredi.

“Sonra görüşürüz bücür.” Jongin alayla sırıtarak Luhan’ın kolundan tuttuğu gibi eve girdi.

Chanyeol koşarak Jongin ve Luhan’ın yanına gitti. Ve o meşhur kahkahalarından birini attı. “Dayak mı yediniz ha?”

“Kes sesini kepçe ve beni rahat bırak. Odamdayım. Sesinizi duymak istemiyorum.” Jongin iç çekerek odasına girdi.

“Ahh, bu çocuk. Onun gerçekten fanıyım.”

Luhanda bir şey demeden odasına girdi.

“İşte şimdi  yalnız kaldım.” Chanyeol’ün yüzü düştü.

Soo eve giderken ayak sesleri boş sokakta yankılanıyordu. Ve tanıdık bir ayak sesi de ona katıldı. Soo onun kim olduğunu tahmin edebilmişti. Hızla koşmaya başladı. Apartmanın içine girdiği anda telefonunu çıkararak polis arkadaşının numarasını tuşladı.

“Alo! Jongdae yine oldu! Yine beni takip etti! Yardım et!”

“Hakkını  helal et  Soo. Gelemem. Tuvaletteyim. Yine saçma salak şakalarından yapıyorsun biliyorum.”

“LANET OLSUN JONGDAE! ŞAKA FALAN YAPMIYORUM!”

“Iıh t-tamam tamam sakin ol geliyorum.”

Soo telefonu yüzüne kapatıp evine girdi.

“Neredeydin lan sen! Ne kadar endişelendim haberin var mı?! Tam 40 kez aradım seni aptal! Hemen bana hesap ver!” Soo eve gelir gelmez Sehun ona bağırmaya başladı.

Kyungsoo hiçbir şey demeden odasına doğru yürüdü. Sehun sinirden kuduruyordu ama daha fazla üzerine gitmek istemediği için onu rahat bırakmaya karar verdi. Soo gözlerini dinlendirirken kapı sesini duyduğu gibi yerinden fırladı ve kapıya koştu. Ama Sehun ondan önce davranmış gibi görünüyordu. Kapıyı açtığında Jongdae Sehun’u görünce şaşırdı.

“Kyungsoo evde mi?”

“Burdayım, burdayım!”

Sehun anlamsızca hem Jongdae’ye hem Soo’ya bakıyordu. Soo anlamış olacaktı ki hemen konuştu. “Şey Sehun.. Jongdae benim çok eski bir arkadaşım-“

“Ne?” Jongdae Soo’nun lafını kesti.

Soo Jongdae’ye çaktırmaması için kaş göz hareketi  yaptı. “Öyle işte. Beni ziyarete gelmiş. Sehun, biz odama geçiyoruz. Bana anlatması gereken şeyler varmış. Sen yiyecek bir şeyler hazırla biz geliriz. Fazla konuştum galiba, gittik biz.” Soo Jongdae’yi kolundan sürükleyerek odasına götürdü. Sehun hala şaşkın şaşkın bakıyordu. “Her neyse..”

**

Jongdae Soo’nun yatağına oturup konuşmaya başladı. “Eski arkadaş mı? Sehun’un olanlardan haberi yok mu ha?”

“Ona söyleyeceğimi mi sanıyorsun dangalak? Onu bunu bırak, beni tekrar takip etti Dae.”

“Başka bir şey yapmadı değil mi?”

“Hayır. Hemen koşmaya başladım ve seni aradım. Bu kadar.”

“Anladım. Soo, seni korumam gerek.”

“Koruyorsun zaten.”

“Peki bu yetiyor mu?”

“Im.. Sanırım hayır. Ama başka nasıl koruyabilirsin ki?”

“Bilmiyorum. İçeri geçelim. Sehun şüphelenebilir.”

“Haklısın. Ve sana söylemem gereken bir şey var. İyi ki varsın Jongdae. Her ne kadar sana uyuz olsam da cidden… Yani.. İyi ki varsın. Demek istediğim buydu.”

----------------------------------------------------------------------------------------------------------

SELAM ARKADAŞLAR. BU BİZİM RUMEYSA İLE YAZDIĞIMIZ İLK FIC. BİRAZ EKSİKLERİMİZ VARSA AFFOLA. VE FICE EKLEMEMİZİ İSTEDİĞİNİZ ŞEYLER VARSA YORUM ATARAK BİZE BİLDİREBİLİRSİNİZ. AYRICA LÜTFEN OY VERİN VE YORUM YAPIN. UMARIM BU BÖLÜMDEN ZEVK ALIRSINIZ. -ASLI

NOISY LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin