Gerçek Adı : Cody (Creepypasta Wiki'ye göre yazdım. Soyadı yoktu)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İlk öncelikle demeliyim X-Virüs hakkında pek bir şey bulamadım. Ama buraya hikayesini yazacağım.
"
Benim gerçek adım Cody ve en başından beri istenmeyen bir çocuk oldum. Babamın kim olduğunu hiç bilmiyordum ve annem bir suçluydu. Benim için endişelenmekle meşgul. Beni günlerce, bazen haftalarca bırakırdı. Bu yüzden yalnız olmaya alıştım. Hiç arkadaşım olmamıştı . Bir gün bir sosyal hizmet uzmanı geldi ve beni yetimhaneye götürerek annemden uzaklaştırdı. Başlangıçta çok fazla umursamıyordum. Aslında sıfırdan başlamak ve aynı yaştaki diğer çocuklarla sosyalleşme başlamak için mükmmel bir fırsattı. Ama nedenini bilmiyorum, her şey ters gitti. Kimse beni sevmedi ve hepsi beni korkuttu. Sandalyeye otururdum ve kimseyle konuşmazdım, korkardım. Normal olmadığım ve hiç bir yere uymadığım fikrine alışmıştım. Aniden bir gün, bana toparlanmamı söylediler. Biri beni evlatlık edinmişti. Gerçekten şaşırmıştım. 13 yaşında bir çocuğu kim evlatlık edinecekti? İnsanlar genellikle daha küçük ve şirinleri tercih ederdi. Artı ben bir gariptim, bu belliydi. Beni büyük ve lüks bir malikaneye götürdüklerinde daha da şaşırmıştım. Odama yerleşmiştim ye yeni babam ile tanışalı bir kaç gün geçmişti. Bir virüsün haraketlerini inceleyen bir laboratuvarda baş bilim adamıydı. İşi nedeniyle evde fazla zaman geçiremezdi. Daha sonra araştırmalarına ilgi göstermeye başladım ve laboratuvarında ona yardım etmeye başladım. Bana her şeyin nasıl çalıştığını ve inanılmaz güçlü virüsün nasıl çalıştığını açıkladı. Tıpkı onun gibi çizmeye ve formül yazdığım bir çalışma defteri tuttum. Bütün bunlar okul zamanının yarısını kaplamıştı ve okula gittiğimde sınıf arkadaşlarım bana garip davranmaya başlamıştı. 17 yaşındayken virüs hakkında bir sürü şey öğrenmiştim ve kendi deneylerimi yapmaya başlamıştım. Deneylerimi sıçan ve bazı hayvanlar üzerinde kullanıyordum ve hepsinin sonu ölümle bitiyordu. Öldüklerinde akciğerleri patlamak üzerindeymiş gibi yüksek sesler bir tür boğulma sesi çıkıyordu. İnanılmaz anlardı. İnsanların bunun hakkında ne diyeceklerini merak ettim. Ama bunun hakkında biriyle konuştuğumda, hasta olduğumu veya yardım almam gerektiğini söylediler. Ama pes etmedim. Bir gün babam işteyken yalnız kaldım ve virüsü şırıngaya doldurdum. Aynk gece herkes uyurken, siyah bir ceket ve kot pantolon giydim ve bodruma indim. Beyzbol sopam vardı ve tesadüfen kullanılmış bir paslı tırnakları olan bir kavanoz buldum (burayı pek anlamadım). Bazılarını çiviledim ve basit bir ölümcül silah yarattım. Başka bir çekmecede eski bir gaz maskesi ve bir mavi camlı bir gözlük buldum. Hepsini yanıma aldım ve şehirdeki en karanlık(belalı) mahallesine gittim. Rastgele bir ev seçtim ve içine girdim. Geliştirmiş olduğum yarasa ile ordaki herkesi öldürmem zor olmadı. Son olarak 50 yaşında bir adam kalmıştı. Onu harket edemeyecek hale getirdim ve çaldığım virüsü ona enjekte ettim. Adam zar zor konuşabildi, dehşete kapılmıştı. Kısa bir süre sonra aynı hayvanlarakine benzeyen sesler çıkarttı ve aniden yere düştü. Ölmüştü ve bende gülümsedim.. Eve döndüğümde babm beni bekliyordu, uyanıktı. Bilim adamı olarak araştırma arzumu merak edeceğini duyarak ona olan biteni anlattım. Ama bunun yerine dehşete kapıldı ve polisi aramak istedi. Bana sınıf arkadaşlarıınki ile aynı olan o tiksintiyle baktı. Telefonunu eline aldığı sırada yarasam ile onun kafasını parçalama imkanı bulmuştum. Babamdam çaldığım akreditasyon sayesinde gizlice gittiğim laboratuvara koştum. Bir çanta aldım ve her türlü şırınga ve virüs örneklerini içine doldurdum. Kaçmaya karar vermiştim. Ama bunu yapmadan önce yeni satın alımlarından bazılarını denemek için şehrin o karanlık mahallesinde dolaştım. Bir sığınağa ihtiyacım vardı. Bu yüzden ormana gittim. Biraz yürüdükten sonra birini buldum. Onu karanlıkta görmeye çalıştım ve turuncu gözlükleri olan, ağzını kapatan bir maskeli çocuk gördüm. Koyu mavi bir kapşonlu, gri bir kapşon giyiyordu ve yanında iki tane ekseni vardı. Beni görüp görmediğini bilmediğim için bir ağacın arkasına saklandım. Ama tekrar baktığımda orada değildi. Başka bir yöne baktım ve aniden onu yüz yüze çok yakın gördüm. " Ordan çık. Seni görebiliyorum. Saklayabilecek bir şeyin yok..." Bana saldırmak istiyormuş gibi bir görüntüsü yoktu. Bu yüzden yanına gittim ve kim olduğunu sordum. "Benim adım Toby" Cody demek istedim ama ağzımdan "X-Virüs" çıktı. "Tanıştığımıza memnun oldum X-Virüs, şimdi benimle gel.." Yürümeye başladı ve onu takip ettim. Harika bir arkadaş olacağını düşündüm... "
Evet bu bölümün sonuna geldik. Umarım beğenmişsindir. Çeviri hataları varsa. (ki illaki vardır) özür dilerim. Ve şimdi sizinle konuşmak istediğim bir konu var. O kadar bölüm yazamayacağım bunun için şimdiden özür dilerim. Sınavlara çalışmam gerekiyor çünkü bu sene acayip batırdım. Derslerim hiç iyi değil. Ve bu intarneti fazla kullanamam anlamına geliyor. Kullansam bile bölüm yazacak kadar yeterli zamanım olduğunu düşünmüyorum. Bunun yerine haftada her kitaba bir bölüm atacağım anlamına geliyor. Belki hiç atamam belli olmaz ama asıl hesambımdan aktif olabilirim. Bu yüzden bu hesapta fazla aktif olamıcam. Özür dilerim ve hepinizi seviyorum kendinize iyi bakın ~❤️
