seven

424 47 27
                                    

Okuduğum mesajla elimdeki telefon yeri boylarken düzensiz bir hal alan nefes alışverişlerimi kontrol etmeye çalışıyordum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Okuduğum mesajla elimdeki telefon yeri boylarken düzensiz bir hal alan nefes alışverişlerimi kontrol etmeye çalışıyordum.

Buraya gelmişti.

Aylar sonra evime gelmişti.

Biliyordum yine canımı yakacaktı, yine gözlerimden yaşlar süzülecekti onun yüzünden fakat kokusunun evime sineceği düşüncesi yine de mutlu ediyordu kırık kalbimi.

Penceremin önüne gittiğimde perdemi aralayıp gerçekten gelip gelmediğine baktım.

Oradaydı.

Beni görünce zaten çatık olan kaşları daha da çatılmış yüzündeki sinir daha da belli etmişti kendisini.

Telefonum tekrar titrediğinde bakma gereği duymadım ve koşarak aşağı indim.

Kapıyı açmam adına tekrar mesaj atmış olmalıydı.

Son bir kez koridordaki aynadan kendime bakıp yüzüme dökülen birkaç tutamımı kulağımın gerisine ittim. Üzerime çiçekli pijamalarımı giymediğim için Tanrı'ya şükrettim. Siyah taytım ve siyah üstümle eminim ki daha iyi görünüyordum.

Onu bu kadar bekletmenin iyi olmayacağını düşünerek kapıya yöneldim.

Derin bir nefes alıp kapıyı açtığımda ateş kadar yakıcı gözleri gözlerimi buldu.

Kısa bir süre bedenimi süzüp içeriye adımladığında kapıyı sertçe kapattı. Bu tavrı beni biraz ürkütse de belli etmedim. 

"Taehyung?"

Siyah saçları her zamankinin aksine dağınık bir şekilde yüzünde yer edinirken üzerine giydiği siyah sweatshirt saçlarıyla uyumunu yakalamıştı. Onu ilk kez bu kadar salmış  görüyordum. Kim Taehyung görüntüsüne çok önem verirdi. Şimdiki hali Lisa yüzünden miydi? O kız yüzünden mi bu kadar dağılmıştı?

"Mutlu musun?"diye mırıldandı. Sesi her ne kadar düşük desibelde çıkmış olsa da bana karşı hissettiği nefret kendini belli ediyordu.

Ben ona hiçbir şey yapmamıştım, onu kıracak tek bir cümle çıkmamıştı ağzımdan şimdiye dek fakat o benden nefret etmişti. Ben o beni sevsin isterken nefreti seçmişti o.

Taehyung cevap vermemi beklemeden aramızdaki mesafeyi bir adım daha kısalttı.

"Şuan hastanede yatıyor Jennie. Senin yüzünden neredeyse ölebilirdi!"

Sonunda yüksek sesi odayı doldurduğunda onu ilk kez bu kadar sinirli görüşüm korkuttu yüreğimi

"Ben yapmadım. Yemin ederim ki ben yapmadım."

Gerçekten de ben yapmamıştım. Ne olursa olsun birine zarar veremezdim ki ben. Karıncayı dahi incitemezdim.

Taehyung sözlerime inanmamış olmalı ki birkaç adımla aramızdaki mesafeyi kapattı. Soğuk parmakları mengene gibi kollarımı bulduğunda canımın acısıyla inledim.

"Taehyung bırak beni!"

"Sen bir canavarsın Jennie. Bir insan başka birine nasıl bunu yapabilir?! Tanrım seni saf iyi bir kız sanırdım fakat bu son birkaç haftada attığın mesajlar ve yaptığın bu kan dondurucu davranış bana senin kim olduğunu gösterdi."

Hayır, Taehyung canavar olan sensin. Ben ise o canavarı iyileştirmeyi umut eden küçük bir kız çocuğuyum.

"Elinde bir kanıt yokken beni suçlaman ne kadar doğru?! Sadece ihtimallerle buraya gelmiş canımı yakıyorsun. Kendine gel Taehyung . Ben ne olursa olsun yaptığın haksızlığa boyun eğecek bir kız değilim!"

Onu ne kadar seversem seveyim yapmadığım bir şey hakkında beni suçlaması kanıma dokunmuştu. Haksızlığa gelemeyen biriydim ve gözüm hiçbir şeyi görmezdi.

"Fazla iyi bir oyuncusun Jennie. Eminim ki beni sevdiğini söylerken de rol yapıyordun."

Kolumdaki kuvvetini arttırırken yüzünü bana doğru eğdi.

Sinirli suretini tüm çıplaklığıyla izlerken kırmızı gözleri çekti dikkatimi.

O ağlamıştı.

Benim minik kalbimi acımadan kıran adam o kız için ağlamıştı.

O an kırılan kalbimin kırıkları battı tenime. Yaktı, kanattı beni.

Neydi o kızın benden fazlası? Daha mı güzeldi?

Daha mı iyiydi?

Ne olursa olsun benden daha çok sevemezdi onu.

Ne olursa olsun acıya bağımlı olamazdı o.

"Yarın müdüre senin yaptığını söyleyeceğim Jennie. Emin ol bu sefer siktiğimin okulundan atılacaksın ve bir daha hayatımda yer edinemeyeceksin."

Son bir kez konuşup beni serbest bıraktığında yere yığılmamak için kendimi zorluyordum.

Onun karşısında olmazdı. Beni böyle görmesine izin veremezdim.

Bu gerçek ne kadar canımı yaksa da ben acı çektikçe o mutlu oluyordu.

En sonunda bu soğuk ve yalnız evde beni tek başıma  bıraktığında ayakta durmakta aciz olan bedenimi yere bıraktım.

Göz yaşlarımda teker teker süzüldüğünde yuvalarından tamamlandığımı hissettim.

Benim hayatım üç şeyden oluşuyordu.

Taehyung, göz yaşı ve acı.

Lütfen bol bol oy ve yorum yapın ♡Ve hikayeyi sevecek olan arkadaşlarınız varsa etiketler misiniz?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Lütfen bol bol oy ve yorum yapın
Ve hikayeyi sevecek olan arkadaşlarınız varsa etiketler misiniz?

Lose You To Love Me • TaennieWhere stories live. Discover now