eight

613 63 120
                                    

Dakikalar önce içmek için aldığım kahve soğumaya yüz tutmuşken Jisoo'nun konuşmasıyla bakışlarımı ona çıkarttım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Dakikalar önce içmek için aldığım kahve soğumaya yüz tutmuşken Jisoo'nun konuşmasıyla bakışlarımı ona çıkarttım.

"Nasıl olur da seni suçlar? Ona haddini bildirmeliydin Jennie."

Sıkıntıyla derin bir nefes aldım.
Artık birilerinin bana ne yapmam gerektiğini söylemesinden bıkmıştım. Annem, ablam, terapistim ve Jisoo. İyiliğim için uğraştıklarının farkındaydım fakat artık sıkılmıştım insanların bana nutuk çekmesinden.

"Beni bilmiyor musun Jisoo? Onu gördüğüm an elim ayağım birbirine dolaşıyor. Ne yapacağımı bilemiyorum fakat bu yaptığı çok fazlaydı."

Jisoo'nun elleri ellerimi bulduğunda yüzümde kırık bir gülümseme yer edindi.

Yine de yaşadığım bu acı dolu anların arasında yanımda olan insanların varlığı bana güç veriyordu. Eğer yapayalnız olsaydım emindim ki her şey daha kötü olurdu.

"Umarım onu geride bırakırsın Jennie. Sana ne kadar zarar verdiğine bir baksana. Hayatında seni hak eden iyi birilerine ihtiyacın var."

Jisoo'nun bana onu unutmam adına çektiği her nutuk zamanında canımı çok yakarken şimdi tutunmak istediğim bir daldı.

Onu unutmak isterdim fakat bu gücü kendimde bulamıyordum. Onu sevmek, izlemek, kokusunu duyumsamak en güzel şeylerden biriydi bana göre.

Kendimi kullanılmış hissettirmişti bana ama yine de onu özlüyordum.

Aciz olduğumun farkındaydım. Bana yaptığı onca şeyden sonra hâlâ bağımlıydım ona. Bu yüzden kendimden nefret ediyordum ya.

Jisoo'nun dediklerine karşı sessizliğimi korurken yanımıza gelen nöbetçi öğrenciyle ikimizde ona döndük. Alt sınıflardan bir kızdı. Adını bilmiyordum fakat sürekli gördüğüm bir tipti.

"Jennie, müdür seni odasına çağırıyor."

Jisoo kaşlarını çatıp konuştu.

"Nedenini biliyor musun Onda?"

Onda omuzlarını silkip konuştu.
"Ne yazık ki bilmiyorum."

Ben biliyordum. Taehyung yüzündendi.

Beni müdüre şikayet eden oydu.

Lisa için.

Bu gerçek canımı daha çok yakarken sandalyemi sertçe çekip ayaklandım.

"Sonra konuşuruz." Jisoo'ya bakıp son bir kez konuştum. Güzel yüzündeki endişe kırıntılarını görmüştüm.

Yanımda yürüyen Onda'yı umursamayarak hızlı adımlarla müdürün odasına ilerlemeye başladım.

Kantinden çıkmadan önce soluma baktığımda Seulgi ile göz göze geldim. Bana bakıyordu.

Yüzünde minik bir gülümseme oluştuğunda umursamadan yoluma devam ettim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 11, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Lose You To Love Me • TaennieWhere stories live. Discover now