Zamanın her şeyi döndürdüğünü söylerlerdi.Belki 7 yıl belki 7 saniye.Koşuyordum birilerine bir şeylere hızlanıyordum,gerçek bana yetişen tek sebepken.
Yataktaki sıcaklığın git gide buz tabakasına döndüğünü hissediyordum.Boğazımda biriken tükürüğü yutmaya çalışarak kendime ''Bugünü atlat'' dedim.Yataktan kalktım ve banyodan aldığım ıslak bezle aynayı temizledim.Sadece bir şaka.Basit bir şaka..
Çantada duran bir kaç temiz eşyayı giydim.Geri kalan kirli çamaşırları otel lobisinde duran çöp kovasına attım.Buradan uzaklaşma fikri cazip geliyordu.Aklımın ucunda zil gibi çalan düşünceleri yok sayarak odadan dışarı çıktım.Merdivenlerden hızlı adımlarla iniyordum,otel çıkışına varmıştım.Sıcak bir kahveye ihtiyacım vardı.Havanın soğukluğu şiddetli bir hortum gibi içine çekmeye devam ediyordu.İki kahve dükkanının arasında tercih yapmaya koyulduğumda sağda duran dükkandan gelen gürültülü sesi duymamla cam vitrinine döndüm ve onu içeride otururken gördüm.Burada ne işi vardı? olanlardan haberdar mıydı? Kumaş bir pantolon,beyaz bir gömlek ve turkuaz rengi bir ceket giymişti.Herzamankinden farklı jölelediği saçları parlaktı.Dalgın biçimde sıcak kahvesini yudumluyordu.
Babam.
Kahve fincanını masaya bıraktı ve telaşla dükkanın göremediğim kısmına yürüdü.
Karşı kaldırımdan hızla dükkanın girişine koştum ve içeri daldım.Babam ortadan kaybolmuştu.Nereye gidebileceğini kestirmeye çalışıyordum.Etrafa bakınarak dükkanın arka tarafına koştum.Mavi seramiklerle döşeli koridorun sonunda sol tarafta duran erkekler tuvaletinde olmalıydı.Başka çıkış yoktu.
''Ne işin var burada?'' Baran omzumun üstünden konuşmuştu.
Hızla döndüm.'' Nasıl..Asıl burada senin ne işin var?''
''Öncelik benim.Cevabını bekliyorum.''
Düşüncelerim ne dediğini anlamayacak kadar karışıktı.
''Erkekler tuvaletine gir ve babam oradamı bak.''
Baran dediğimin aksine alnıma elini koyup ukalaca gülüyordu.''Ateşin mi var?'' ''Baban senden mi kaçıyor?''
''Dediğimi yap,lütfen.''
Kapıyı ayağıyla itip açtı.Kapıların tek tek açılıp kapandığını duydum ve bir kaç dakika sonra geri geldi.
''Burada kimse yok''
''Babamın buraya yürüdüğünü gördüm.Eminim o'ydu.Olanları çoktan duymalıydı.''
Alnımı ellerimle ovalarken neden Baran'a inandığımı düşündüm.Erkekle tuvaletine girip hızla tek tek kapıları açıp kapattım,kimse yoktu.Pencerenin açık kaldığını fark ettiğimde Baran'ın yanına koştum.
''Pencere açık! kaçmış olamaz mı?''
''Sadece 2 dakikada imkansız.Neden bu kadar endişelisin,teklifime babandan uzak kalacağını bile bile olumluydun.''
Nefesimi tuttum ve bıraktım.İçimde sayısız düşüncenin doğruluğu beni kemirmeye başlamıştı.Hayal kırıklığı ve korku listenin başındaydı.Bu hayal gücümün zalim oyunu olabilir miydi?
''Babam benden neden kaçsın? öğrendi değil mi?'' Sırtımı duvara yaslayıp yere çöktüm ve bütün bedenimin gözyaşlarıyla sarsıldığını hissetim.
''Babanın umrundasın sanki.'' tısladığı cümleyi duymamla toparlanmıştım.
''Ne demek o?''
''Bir şey değil'' boynuna gezdirdiği elleri yüzünde duran anlamsız ifade bir şeyleri bildiğini fısıldıyordu.
''Sabah aynada gördüklerim..Onu yazan sen miydin?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Dokunuş
Teen FictionMavi ve Siyahın yasaklı dünyası.Olması gerektiğinden farklı bağ.Yelkovanların intikamı fısıldayışına kurban giden gölgeler,ışığa ihtiyaç duyar mı? Bu hikayenin en acımasız gölgesi olmaya yemin eden bir adam,Karanlığa attığı geçmişini bilinmedik gözl...