Göğün Dokuz Çocuğu

27 2 0
                                    


Tarih: 10.04.2020

Yer: DÜNYA

Yerel saat: 21.21

Haberlerde bütün dünya ülkelerinde Covid-19 salgını nedeniyle ani bir sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti. Aslında gerçek böyle değildi. Bütün internet ve televizyon yayınlarına bütün ülkelerde kısıtlama getirildi. Ani bir karar ile televizyonlarda şu yazı yer aldı. 

''                                                                   Bu bir test değildir.

Yaşanan covid-19 salgını nedeniyle bütün ülke liderleri ve bilim adamlarının aldığı karar dahilinde bütün dünyada sokağa çıkma yasağına karar verilmiştir. Yasağa uymayan insanlar için hapis cezası uygulanacaktır. Yasağın süresi şuan için belli değildir. Lütfen evlerinizde kalınız..!''


Aslında gerçek bunun tam tersiydi. İnternete yasal olmayan yollardan giren insanlar Akdeniz'in 9 farklı bölgesinde tanımlanamayan cisimler olduklarını idda ettiler.

Ve bu doğruydu.


Yer: İstanbul 

Saat: 22.00

     HÜSEYİN

Evde oturmuş televizyonda neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Bir yandanda annemi aramakla meşguldüm ama erken uyudukları için ulaşamıyordum. Dışarıda sürekli bir helikopter ve jet uçakların sesini duyuyordum. Olan şeylerin normal olmadığının farkındaydım ama ne olduğunu anlamakta güçlük çekiyordum. Belki yaşadıklarım bir rüyadır diye biraz koltukta uyumaya karar verdim ama uçak seslerinden uyuyamıyordum. Tam gözlerim kapanmışken kapımın çaldığını duydum ve açıp açmamak arasında düşünürken tekrar sert bir yumrukla çaldı ve bir ses ''Merhaba ben Albay Yılmaz kapıyı açar mısınız?''  Kapıya korkarak yöneldim ve '' Bir dakika lütfen dedim'' Altımda bir şey olmadığı fark ettim ve hemen bir şey giymeye çalıştım ama bu sırada neden bir Albayın benim kapımda olduğunu anlamaya çalışıyodum. Kapıya doğru yöneldim ve yarım bir şekilde kapıyı açtım. 

ALBAY: Hüseyin Bektaş?

Hüseyin: Evet, buyrun 

ALBAY: Benimle gelmen gerekiyor Hüseyin eşyalarını alman için 10 dakika var.

Hüseyin: Peki ama neden?

Albay: Gerekli açıklamayı gittiğimiz yerde sana yapıcaklar lütfen acele et.

Hüseyin: Tamam geliyorum.

10 dakika içerisinde yanıma bir kaç kıyafet ve çocukluğumdan beri yanımdan hiç ayırmadığım taç simgeli kolyemi aldım. Albay ve bi kaç silahlı ve askeri kıyafetli adamlarla kapının önünde bulunan minibüse doğru ilerledim. Arabada neden burda olduğumla ilgili hiç bir açıklama yapılmayınca Albaya dönerek tekrar nereye gittiğimizi sordum. Albay sadece sabırlı olmamı ve gerekli açıklamanın yapılacağını söyledi. 45 dakikalık bir süreçten sonra Askeri bir bölgeye giriş yaptık arabadan indiğimde etrafta çok fazla asker olduğunu gördüm ve neler olduğunu anlamaya çalıştım ama anlam veremiyordum. Her yerde helikopterler ve uçaklar vardı ve bir sürü büyük kutular vardı.

ALBAY: Lütfen beni takip et Hüseyin.

Hiçbir şey söylemeden Albayı takip ettim biraz ilerledikten sonra bir çadıra girdik ve bir anda arkadaşlarımı gördüm. Evet herkes ordaydı. Asude , Berkay, Bircan, Elif, Elifsu, Ezgi, Hilal ve Serdem herkes bir anda bana döndü ve bana doğru koşarak Hüseyin diye sarıldılar.

DOKUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin