Elimi Tut

1.1K 71 73
                                    

Gözlerin kapalı olduğu halde birinin seni izlediğini bilmek tuhaf bir duyguydu. 

Draco'yu uykusundan uyandıran bu tuhaf his oldu. Gözlerini açtığında Hermione'ye bakıyordu. Yatağının kenarına ilişmişti, yüzünün yarısı çalışma masasındaki mumun altın ışığıyla parlıyordu. Odanın lacivert karanlığından saatin beş ya da altı olduğunu düşündü. 

Hala yarı uyur vaziyette olmasına rağmen bir sorun olduğunu kavramakta gecikmedi. Kadının omuzları çökmüştü, nefesi sık ve sığdı, yakından baktığında yanaklarından yaşlar süzüldüğünü gördü. Bir damlası parmak eklemlerinin üstüne sıçrayınca tamamen ayıldı. 

"Granger," diye sordu hala uykudan boğuk sesiyle, "Ne oldu?"

"Molly'yi kaybettik," dedi mırıltıyla. "Öldü."

İstemsizce başını çevirip Molly'nin yatağının boş olduğunu gördü, sanki orada kimse yatmamış gibi. 

"Lee ve Charlie aldılar, cenazeye hazırlamak için," diye güçlükle yutkundu. "Ben... Öldüğünü fark ettiğimde bedeni soğumuştu bile. Nasıl fark etmem? Hala vaktim var sanıyordum, hala ona yardım edebilirim sanıyordum ama-"

Bir hıçkırıkla kendini koyverdi, duyguları yüzünden sel gibi akarken başını eğdi. Tamamen perişan görünüyordu, kaybolmuş gibi ve Draco buna dayanamıyordu. Bir elini uzatıp yüzünü kavradı, baş parmağıyla elmacık kemiğini okşadı, göz yaşlarını sildi. Kadının geri çekilmek yerine biraz irkilmesi ama büyük parlak gözleriyle gözünün içine içine bakması adamı şaşırttı. 

"Ağlama Granger," dedi diğer elini de kaldırıp yüzünün diğer yanına koyarken, "Sana yakışmıyor."

Kirpikleri titredi ve kesik kesik soludu. Tereddütle "Draco," diye başladı, "Hiç düşünüyor musun... Hiç düşünüyor musun, altıncı sınıftaki o günü--

"Her gün."

Her. Lanet. Gün.

"Ben de."

Draco donakaldı. Büsbütün ve tastamam. Sadece diliyle dudaklarını ıslatışını izleyebildi. Ve bir saniyeliğine tereddüt ettikten sonra öpmek için uzanan O'ydu, kesinlikle O'ydu.

Dudakları çok yumuşaktı, nazik, kararsız... Ellerini saçlarına uzatıp buklelerine doladı, biraz daha yakınına çekebilmek için. Öpüşmelerini daha kesin, daha sert, daha gerçek yapmak için dudaklarını onunkilere bastırdı. Şişmiş alt dudağını kavradığında kolunda tutuşunu hissetti, tırnakları karanlık işaretin üstünden cildine battı. Dudaklarını emdi, kadın da karşılık verdi, dilleri birbirlerinin dişlerine ve dudaklarına sürtündü. Tutkulu ya da hızlı değildi, daha çok umarsız ve kırılgandı; kalbini yaralayıp bedenini uyuşturan türden. 

Hermione geri çekildi, içini çekip alnını Draco'nun alnına dayadı, tırnakları hala adamın cildine batıyordu. 

"Burada uyuyabilir miyim?"

Daha önce yaptığı gibi yatakta yana kayıp yer açtı. Hermione yanına yüz yüze olacakları şekilde uzandığında daha önce yaptığı gibi kolunu bedenine sarmayı düşündü ama kararı onun yerine Hermione verdi; elini tutup beline doladı. O da kadını kendine çekip çenesini başına dayadı ve elini göğsüne koyduğunu hissetti. Tam kalbinin üstüne. 

*****

Uyandığında saatin öğleyi geçtiği belliydi. Güneş odayı ısıtmıştı çoktan. 

Yatağın diğer tarafı hala ılıktı, Hermione sırtı ona dönük oturuyor, kucağındaki bir şeyi kurcalıyordu. Ne olduğunu görmek için boynunu uzattığında yatak gıcırdadı, Hermione omuzundan geriye bakıp yavaşça elini kaldırdı, Draco'nun mektuplarını tutuyordu. 

Elimi Tut - Dramione Çeviri (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin