Bu sabah gözlerimi normalden erken araladım. Ailemin ben yanlarındayen hiç duymadığım gülüşmelerini duydum. Gözlerimi kapattım ve ben etrafta değilken gösterdikleri gülümsemeleri hissettim. Güzel birşey olmalı..gerçekten gülümsemek.Neden yanımda surat astıklarını biliyorum. Yıllardır gülmedim, ağlamadım kısacası hiçbir şey hissetmedim. Kalbim atmıyor. Ölüyüm ama yaşıyorum.
Sanırım 7-8 yıl kadar oldu. Günlerim tavana bakarak yada ders çalışarak geçiyor. Hiç mimik kullanamadığım -duygusuz olduğum- ve pek konuşmadığım için kimse beni sevmiyor. Yani arkadaşım da yok. Zaten kim arkadaş ister ki? Diğer insanları sevmiyorum. Hepsi iğrenç birer canavar. İşte bu yüzden kendimi ders çalışırken buluyorum. Yapacak başka birşey yok. Hayatımın sıkıcı ve monoton olması pek de umurumda sayılmaz. Hatta umurumda olan sadece iki şey var diyebiliriz. Telefonum ve kulaklığım. Onlarda sadece müzik dinlemek, oyun oynamak yada kitap okumak için.
Kulaklığımı kullanmak için en iyi yer okul denen cehennem. Oradaki budalaların seslerini duymak istemediğimde -yani her zaman- çok işime yarıyor.
Peki kimim ben? Yıllardır soğuk kanlılığını koruyan, diğer insanlardan kaçınan, odasına kapanmış, neredeyse konuşmayı unutacak olan, hiçbir şeye tepki vermeyen bir kız.
Gözlerim kapalı bunları düşünürken yeniden uykuya dalmış olmalıyım ki bir rüya gördüm. 6-7 yaşlarında upuzun saçlı bir kız. Yanındaki de annesi olmalı. Okula gitmesi için kızını hazırlıyor. Sonra minik burnuna ve güzel gözlerine içten öpücükler konduruyor. Neden sürekli mutlu insanların olduğu rüyalar görmek zorundayım?
Annemin odamın kapısını çalmasıyla uyandım. İçeri girdi yemeğin hazır olduğunu söyledi ve çıktı. Yataktan kalkıp dolabıma doğru yürüdüm. İçinde kıyafet katlamak için çok zamanım olduğunu gösteren mükemmel katlanmış kıyafetlerimin olduğu dolabımdan siyah deri bir pantolon ve pembe bir t-shirt alıp giydim.
Yemek masasındaki yerime oturdum. Sadece hayatta kalmak için her gün kendimi zorlayarak yediğim şeyleri bugün de yiyip masadan kalktım.
Odama gidip telefonumu ve kulaklığımı aldım. Telefon kabımı kontrol ettim. Babam her zamanki gibi içine para sıkıştırmıştı. Yüzüme karşı söylemese de belki beni birazcık seviyor olabilir. Ya da sadece kaza falan geçirirsem onları uğraştırmadan hastaneye ödeme yapmam içindir. Saçma şeyler düşünmeyi bıraktım, kabı telefona geri taktım ve evden çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİLİTLİ
General FictionYıllardır gülmedim, ağlamadım kısacası hiçbir şey hissetmedim. Kalbim atmıyor. Ölüyüm ama yaşıyorum. Dudaklarım, gözlerim, kalbim kilitli.