1

22 0 0
                                    

"Naught Boys tekrar çok aranan bir suçluyu yakaladı. Suçlu üzerinde bir notla karakolun önündeki bir ağaca bağlı bir şekilde bulundu. Şu an yargılama süreci devam ediyor. Diğer haberler iç-" gerisini dinlemeye gerek duymadığı için televizyonu kapattı ve koltuklara yayılmış arkadaşlarına baktı Taehyung.

"İyi iş çıkardık artık dinlenebiliriz." bu sözlerinden sonra sanki hepsi bunu söylemesini bekliyormuş gibi ayaklanmaya başladılar. İlk ayaklanan olan Yoongi konuştu.

"Acil bir şey olmadığı sürece beni uyandırmayın." herkes onu uyandırmaya kalkmanın acı verici sonuçlarının olacağını biliyorlardı. Bu yüzden Yoongi cevap beklemeden odasına doğru ilerlemeye başladı. Kapanmaya çalışan göz kapaklarını zor tutuyordu. Odasına girdiği gibi kendini yatağına attı ve ayak ucundaki yorganını üzerine çekti. Gözleri çoktan kapanmıştı. Düşünmeye enerjisi olmadığından direkt uykuya daldı.

Ayaklanan diğer herkeste odalarına çekilmişti. Herkesin tek isteği uyuyup dinlenmekti. Acil bir durumun olmamasını dilediler.

***

Genç kadın arabasını sürüyordu, bir yandanda arkada oturan küçük oğluyla, oğlunun gördüğü kedi hakkında konuşuyordu. Yolda çok hız yapmadan ilerlerken bir anda önüne çıkan adamı görünce gözleri kocaman açıldı, korkunun bütün vücuduna yayıldığını hissetti. Tüm gücüyle frene bastı ve arabanın durmasını umarak gözlerini sımsıkı kapattı ama duyulan çarpma sesiyle gözlerini geri açtı. Hemen kemerini çözerek arabadan indi ve adama doğru ilerledi. Yerde acıyla bağıran adamı gördüğünde biraz telaşa kapıldı ama kendini sakinleştirerek hemen telefonunu çıkarıp ambulansın numarasını tuşladı.

"Buyrun nasıl yardımcı olabilirim?"

"Arabayla birisine çarptım. Şu an Dongguk Üniversitesinin önündeyiz. Lütfen acele edin."

"Hemen geliyoruz hanımefendi. Bir yere ayrılmayın."

Yaklaşık 10-15 dakika sonra ambulans kaza yerine gelmişti. Görevliler adamı sedyeye alıp ambulansa taşıdılar. O sırada kadın da kendi arabasına ilerledi ve ambulansın yola çıkmasını bekledi. Ambulans yola çıktığında o da arkalarından gitti. Hastaneye ulaştıklarında arabasını park etti ve oğlunu alıp sedyeyle içeri götürülen adamın arkasından koşturdu.Hemşireler adamı acildeki odalardan birine sokmuşlar ve o sırada koşturarak gelen doktorda girip odanın kapısı kapatmıştı. Kadın ve oğlu odanın önündeki koltuklarda oturuyorlardı. İkisi de konuşmuyordu. Kadın oğluna döndü. Oğlununda dolmaya başlayan ürkek gözleri ona döndü. Kadın epey korkmuş olan oğlunu kollarının arasına alıp orada ağlayarak uyumasına izin verdi. Öylece yarım saat oturdular.

Yarım saatin sonunda doktor ve hemşire kadının yanına geldi.

"Hastaya çarpan kişi sizdiniz değil mi?"

"Evet, benim. O nasıl? Durumu nedir?"

"Yaralarını temizledik ama beyefendi bacaklarını oynatamadığını söylüyor. Onu gerekli röntgenleri çektirmek için sedyeyle aşağı yollayacağım. Sizin biraz daha burada durmanız gerekebilir."

"Peki doktor beyi, ben burada bekliyorum." diyerek oğlunun uyuduğu bekleme sandalyelerine geri oturdu kadın. Ve beklemeye kaldığı yerden devam etti.

Bir saat kadar sonra adam odaya geri getirilmişti ve sonuçlarla birlikte doktorda gelmişti. Ama doktorun yüzündeki üzgün ifadeden anlaşıldığı üzere kadını pekte güzel bir haber beklemiyor gibiydi.

"Elimdeki sonuçlara göre omuriliğine aldığı darbeden dolayı bacakları felç olmuş durumda."

Kadın bu duyduğu şeyin şokuyla kendine tutunacak bir yer arayıp en sonunda yanındaki duvara tutundu.

"Ama ben çok hızlı kullanmıyordum. Bunun olması mümkün değil." elleri endişeden buz kesmişti.

"Belkide siz hızlı kullandığınızı fark etmemişsinizdir hanımefendi. Çünkü şu an elimde tuttuğum sonuçlar yaptığınız kaza sonucu beyefendinin bacaklarının felç olduğunu kanıtlıyor. Beyefendiyle görüşüp ne yapacağınızı konuşsanız iyi olur." adamın olduğu odayı göstererek konuştu doktor. Kadın kafasındaki soru işaretleriyle odaya ilerledi ve dünyası yıkılmış gibi duran adamla konuştu.

Adam ondan hastane masraflarını ödemesini ve ona on bin tl getirmesini istiyordu. Yoksa onu polise vereceğini ve hapse girmesi gerekeceğinden bahsetmişti. Kadının kimsesi yoktu. Kocasını bir kazada kaybetmişti ve oğlunu bırakıp da hapse giremezdi. Bu yüzden adamdan ona biraz süre vermesini, parayı bulup getireceğini söyledi. Adam kadına beş gün sonra hastaneden çıkacağını o zamana kadar parayı getirmesini söyledi. Sonrasında kadın oğlunu da alıp hastaneden çıktı ve evine döndü.

Kadının eve geldiğinden beri aklında adama vurduğu an geçiyordu. Arabayı hızlı kullanmadığını biliyordu. Buna gerçekten de emindi. Adamın para alabilmek için böyle bir tuzak kurabileceğini düşündü. O zaman doktorlarda bu işin içindeydi. Ama bunu nasıl kanıtlayacaktı. Aklına geçen haberlerde duyduğu bir timin adı geldi. Naughty Boys. Polisin yakalayamadığı suçluları yakalayan tim. Hemen bilgisayarını aldı ve onlara nereden ulaşabileceğini araştırmaya başladı. Birkaç saatin sonunda sadece bir numara bulmuştu. Numaranın onlara ait olup olmadığına emin değildi. Ama şansını denemeye değerdi. Telefonunu aldı ve numarayı tuşladı.

"Alo?"

"Alo, Naughty Boys mu?"

"Bu numarayı nereden buldunuz?"

"İnternetten araştırıp buldum. Gerçekten Naughty Boys musunuz? Lütfen bana yardım edin."

Selamlar, hikayelerimi takip edenler varsa yeni hikayemle karşınızdayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Selamlar, hikayelerimi takip edenler varsa yeni hikayemle karşınızdayım. İlk defa hikayemi okuyanlara da selamlar umarım hikayemi seversiniz. Son hikayemden sonra yazmayalı 1 seneye yakın bir zaman oldu. Yazmayı özlemişiiiim. Hikaye hakkında yorumlarınız bekliyorum. Umarım beğenirsiniz. Eğer olumlu yorumlar alırsam devam ederim diye düşünüyorum. Yorumlarınızı beklemedeyim 🧡💜.

Naughty BoysHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin