La Città Di Smeraldo _jikook_

1-Öfke

Evet itiraf etmeliyim ki bu cümleleri kurarken kendimi suçlu hissediyorum . Diğer kitabıma aylardır yeni bölüm atmıyorum ve bir kısır döngüye girmiş gibiyim . İlham gelmiyor onun için . Aklım hep başka şeylere çalışıyor bu ara . Yeni bir kurgu düştü zihnime geçenlerde .Ben de unutmadan ve hazır ilham gelmişken başlayayım dedim . Lütfen bana kızmayın . Sizi çok özledim

Benimle kalın

İyi okumalar ...

*********

     Busan sınırlarından çıkmaktan nefret ediyorum . Bu oldum olası böyleydi . Saniyeler içinde yabancılık hissi tüm bedenimi sarıyor , güçsüz ve oldukça yorgun hissediyordum . Ki bu karmaşanın sebebi Seul'e yaptığım kısa süreli seyahatlerdi .

Şimdi ise Seul u mumla arayacağım bir durumdaydım . Hayatımda ilk kez yurt dışına çıkmıştım . Birçok insan gibi , hemen yanımda oturan ve dakikalardır sevinç nidaları atan arkadaşım gibi heyecanlı olmalıydım . Fakat dediğim gibi bu yabancılık hissinden nefret ediyordum . Bu yüzdendir ki uçaktan inip bir taksiye bindiğimde beri tek yaptığım başımı cama yaslamak ve Hoseok'un çığlıklarından duyabildiğim kadar müzik dinlemekti. Yüreğimin içindeki sıkıntıdan ve İtalya'nın bir kasabası olan Dozza'da dan kaçmak istiyordum hemen şimdi . Fakat bu hayatta öğrendiğim bir şey varsa o da ayak uydurmak zorunda olduğudur . Yapmak istediğin şeylerin peşinden koşmak lükstür . O yüzden kaderime boyun eğiyor , göz ucu ile İtalya'nın yeşilliğini izliyordum kirli bir taksi camından .

'Jimin-ah ... Jimin-ah ... '

Kulağımdaki kulaklığım sertçe çıkartılması ile başımı camdan kaldırıp Hoseok'a döndüm .

O ise bu sırada elindeki broşürü heyecanla sallıyor ve bıyıklı taksicinin pis pis bakmasına neden olacak desibelde cümleler kuruyordu .

'Beni buraya daha önce getirmediğine  inanamıyorum Jimin!!! Şu sokaklara  şu duvar resimlerine bak! '

Diğer cam kenarında oturan annem , okuduğu kitaptan başını kaldırıp onun bu halime gülümsemekle yetinirken ben gözlerimi devirmiştim  .

'Ben de ilk kez geliyorum Hose .'

' Manyak mısın sen ? ' anı çıkışı annemi sıçratmıştı.  Bense bu manzaraya gülmeden edememiştim .

'Ah... Bayan Park affedin . Korkuttum sizi . ' mahçup bir ifade ile annemin eline uzanmış ve üzerine minik bir buse kondurmuştu oyuncu bir hava ile . Annem ise açık camdan uçuşan kahverengi saçlarını sağ omzunda toplayıp ona tatlı bir kıpırtı bahşetmişti   .

'Anneme sulanmaktan  vazgeç . Yoksa yemin ederim seni Dozza'nın meydanına çivilerim . '

'Dozza , Dozza hayallerimin şehri . '

Sevgili arkadaşım beni duymazlıktan gelmiş hülyalı bir şekilde henüz adını bile doğru telafuz edemediği şehrin hayallerinin yeri olduğunu iddia ediyordu.

'Dozza(Dotza) gentiluomo '

Taksi şoförü aracı sola kırıp şehri gözler önüne sererken onun telaffuzunu düzeltti .

'O adam ne dedi jimin ? Aksanı çok iyi değil mıydı? Hadi ya söylesene .'

Kolumu zar zor parmaklarından kurtarıp yaklaşması için işaret verdim . Ardından da kulağına eğildim .

'Cahilliğini düzeltti  .'

'Nasıl yani ? '

'Boşver Hose boşver  . '