i was born to love you.

166 11 17
                                    

Annem bana lisedeyken hamile kalmış.

Biyolojik babamla hep kavga ederlerdi, üstünden bayağı bir süre geçmiş olmasına rağmen bazıları aklımda, bazen kabuslarımda bana selam veriyor. Bu yüzden ilişkilere inanmam, insanlar ilgi isteklerini karşılaması için birilerine aşık olurlar sadece, aşık olduğunuz kişi size yüz vermediğinde bu yüzden üzülüp onu zorlarsınız, başkasından gördüğünüz ilgi size o kadar değerli gelmez.

Eşcinsel olduğumu, 14 yaşımdayken annemin evlendiği adamın oğluyla aynı odada kalmaya başladığımız zaman anlamıştım, oğlu benden 2 yaş büyük ve uzun olduğu için bana aşırı havalı ve tapılası geliyordu. Gerçi, hala daha öyle geliyor. Adı Yifan, ona ilk ilgi duyduğum zamanlar kişiliğine odaklanmadım. Sonuçta, vücudu odaklanmamı gerektiriyordu.

Ondan ilgi beklememem gerektiğini, 1 yıl sonra eve bir kız atmasıyla değişti, "ders çalışacağız, bizi rahatsız etme." demişti. Annem kendine kolaylık olsun diye beni Yifan ile aynı liseye yollamıştı, kızın onun sınıfından olduğunu bildiğim için ses etmemiştim. Mutfağa su almaya gittiğimde de birtakım sesler duymuştum. Salak değilim, o zaman da değildim. Bir şeyler yaşadıklarını anladığımda şok olmuştum ve kalbim cidden kırılmıştı.

Ama o benimle sevgili olmadı, beni aldatmış sayılmazdı. Neden bunu bu kadar içselleştirdim ki?

Kız arkadaşı ile işleri bitince gerçekten ders çalışmaya başladılar, kız gidince de sessiz olmam için bana 500 venezuela bolivarı vermişti. O zamanlar çok para edeceğini düşünüp sevinmiştim.

Ne kadar yükselirsen o kadar sert düşersin, değil mi?

500 venezuela bolivarının 0,0024 won olduğunu öğrenince iyice mutsuz oldum. O parayı hala saklıyorum çünkü kullanabilecek bir yer bulamadım.

yn: 500 venezuela bolivarı=20 kuruş

Bazen benimle dalga geçerdi.

Üzülmem için değil, eğlenmek için... her abinin yapacağı gibi. İçimde bir kompleks mi oluştu yoksa annemin Yifan'ı benden daha çok sevdiğini düşündüğümden mi bilmem en iyisi olmaya çalıştım.

Şimdi üstünden anlatıyorum ama o zamanlar ergenliğin de etkisiyle çok pis etkilenmiştim(en azından o zaman tuttuğum günlükler bunu söylüyor.) ve hep en iyisi olmaya çalıştım.

Annem yorgunken temizliği, yemeği yaptım, vücudum iyi olsun diye spora başladım...

Böyle olunca da annemin beklentisi arttı ve daha çok çabaladım.

Hiçbir şeyin böyle davranmama değmeyeceğini anladığımda 17 yaşımdaydım.

Bazı şeyler için çabalamayı kestiğimde de beklentileri karşılanmayan annem bana kızmaya, benimle kavga etmeye başladı. Ben de o zamanki hırsımla daha da hırçın oldum ve arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye başladım.

Lise son sınıfa geçince de birbirimize olan tavrımız daha sertleşti. Öyle ki aynı evde yaşıyor olmamıza rağmen hiç konuşmuyorduk.

Anneme o kadar sinir oluyordum ki; en yakın arkadaşım Jongin ile geç saatlere kadar dışarıda takılıp eve geç giderdim. Bir süre sonra aramayı, mesaj atmayı ve son olarak eve gelmemi beklemeyi bıraktı. Ben ondan uzaklaştıkça o kocası ve Yifan'a yaklaştı, ben de buna sinirlendiğim için biyolojik babamla görüşmeye başladım.

Annemin biyolojik babamdan uzak durmamı istemesinin iki nedeni var; babam eskiden uyuşturucu bağımlısıydı ve ağır psikolojik bozuklukları var. Onunla görüşmeye başladığım zamanlar da gerçekten kötü durumdaydı ve neredeyse her gün uyuşturucu alıyordu. Geriye dönüp baktığımda "keşke yapmasaydım." diyorum çünkü babam ne zaman başı belaya girse beni arıyordu... o zamanlar annemi sinir etme uğruna kendime işkence ettiriyormuşum.

Sınava 100 gün kaldığında Jongin ile başka bir şehire gidip yeniden başlamaya karar verdik, normalde pek fazla ders çalışmadığım için açığımı kapatmak aşırı zor oldu. Aynı anda annemi sinir etmek istediğim için parkta oturup saatlerce çalışıyordum. Çok salakmışım.

Üvey abi Yifan fetişim var ve bu ficin nereye gideceğini bilmiyorum.

i was born to love you, krisyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin