Yavaş adımlarla okula ilerliyordum. Acele etmeme gerek yoktu çünkü bugün okulun son günüydü. Ayrıca saat daha erkendi. Elimdeki termostan ılık kahvemi içerken yürümeye devam ettim. Okula vardığımda kahvem bitmişti. Kahve benim enerji kaynağımdı günde iki bardak içmezsem başım ağrırdı. Küçüklük alışkanlığı aslında yazın hep sabahlamak için kahve içerdim ama artık işe yaramıyor.
Son günümü de sorunsuz atlattım. Zaten hiç sorunlu geçen günüm olmazdı, herkesle iyi anlaşırdım. En yakın arkadaşım Daphne etrafıma neşe saçtığımı söylerdi hep.
Zıplayarak eve gittim. Yaz tatili gelmişti Noel’den sonra yılın en sevdiğim zamanıydı. Artık kesintisiz dizi ve anime izleyebilirdim. Cebimden cep telefonumu çıkardım ve Xavier’ı aradım, o marvel filmi izleyebileceğim tek insandı. Telefonu birkaç çalıştan sonra açtı, cevap vermesini beklemeden hızla konuştum “Bize gelsene film izleyelim?” dedim. Güldü “tamam geliyorum güzellik.” Dedi, kıkırdadım. “bekliyorum Profesör.” Dedim ve telefonu kapattım. 5 dakika olmadan kapı çaldı, bu kadar çabuk gelmesine şaşırmadım tabii ki yan evde oturuyordu.
İçeri girdi kendi evi gibi hemen salona yayıldı. “ee hangisini izliyoruz?” dedi. “Bilmem hepsini 300 kez izledik zaten. Son sefer ben seçmiştim, bu sefer sen seç” dedim. Sırıttı, neyi seçeceğini biliyordum çünkü her seferinde onu seçiyordu. Anlıyorum en sevdiğiydi ama artık kusucam. “ah hadi ama Xavier her seferinde onu izliyoruz..” diye mızmızlandım.
“biliyorsun x-men’e bayılıyorum. Orada ismim geçiyor kendimi müthiş şeyler başarmış gibi hissediyorum.” Dedi dudaklarını büzerek.
“bana puppy face yapma Xavier…” dedim
“of Iris, hem sen seç diyorsun hem ben izlemem diye mızıkçılık yapıyorsun. İyi, sen seç o zaman.” Dedi ve bana arkasını döndü.
Kaşlarımı çattım, ona kızamayacağımı biliyordu. Yanına oturdum ve yanağımı onun sırtına yasladım. “aç hadi X.”
Sevindiğini belirten bir şekilde kıkırdadı, ayağı kaklı filmi ayarladı ve geri yanıma oturdu. Sırtımı koltuğun koluna yaslayıp bacaklarımı Xavier’ın üzerine uzattım. Böyle oturmaya alışıktık çünkü o benim 12 yıldır en yakın arkadaşımdı. Ben 5 yaşındayken ailesi yan eve taşınmıştı ve biz de doğal olarak tanışmıştık. O, iyi, sevimli ve kafa dengiydi. Eğlenmeyi bilirdi. Tanrı herkese Xavier gibi arkadaş vermeli
Filmin en heyecanlı bölümünde cebimdeki telefonum titreşti. Kesin Daphne mesaj atmıştı. Popomu havaya kaldırıp cebimden çıkarttım ve geri yayıldıktan sonra gelen mesaja tıkladım.
Daphne: Pişt, ne yapıyorsun?
Ben: *Xavier ve filmin gözüktüğü fotoğraf* Sen?
Daphne: Gerçekten onun gibi biriyle bu filmleri izlemeyi kesmeyecek misin? Neyse, ben de arabadayım. O filmi neden 500. Kez izliyorsunuz?
Ben: inan bana 6 yıldır bu soruyu kendime soruyorum. *gülen emoji x3*
Mesajı attıktan sonra artık filmi izlemeye karar verdim. Ve Daphne’ya başka bir mesaj attım.
Ben: Neyse, Xavier fark etmeden filmi izlemeye devam edeyim. See yaa!
Telefonumu geri cebime koydum ve filmin sonunu her repliği dudaklarını oynatarak tekrar eden Xavier’ı izlemeye başladım. Daha önce onu hiç bu şekilde incelememiştim. Güzel bir burnu vardı, neden bilmiyorum ama insanların burnu benim için en dikkat çekici yer. Bunun için bir gün tutuklanabilirim.
Film bittiğinde Xavier gözlerini kırpıştırıp bana döndü. Ona yaklaşıp saçlarını bozdum. Ben kıkırdarken o kaşlarını çattı ve saçlarını düzeltti. “saçlarım dokunma cadı!” dedi
Küçük çocuklar gibi dudaklarımı büzdüm. “hani ben prensestim..” dedim.
Yanaklarımı mıncırdı. “cadılarında prensese ihtiyacı olabilir.” Dedi.
“bu cadı prenses sana tekme atabilir ama?” dedim kaşlarımı kaldırarak ona baktım.
“bana kıyamaz o.” Dedi gülerek.
‘Ay götüm’ bakışı attıktan sonra ayağa kalktım. “uykum var.” Dedim ve esnedim. “bizde kalsana?”
Ayağa kalktı “gitmeyi düşünmüyordum zaten.” Dedi ve merdivenlere ilerledi. Arkasından ilerledim. Xavier’ı bizde kalması ailem için bir sorun muydu? Tabii ki de hayır. Xavier aileden sayılırdı, 12 yıldır bizim evin çocuğuydu.
Birlikte odama çıktık dolabımdan –hep bıraktığı- pijamalarını aldı ve odamdaki banyoya giyinmeye gitti. Ben de üzerimi değiştirip yatağımın altındaki ikinci yatağı çekerek onun yatağını hazırlamış oldum.
Banyodan çıkınca yerdeki yatağa bakıp dudaklarını büzdü. “eskisi gibi birlikte uyuruz diye düşünmüştüm.” Dedi.
Gözlerimi devirdim “Artık o yatağa sığabileceğimizi mi düşünüyorsun?” dedim
Sırıttı ve beni omzuna alıp yatağa attı, yanıma yatıp üstümüze örtüyü örttü. Uzaktan kumanda ile ışığı kapattı.
“İyi geceler Iris.”
“İyi geceler Xavier.” Dedim ve yanağına öpücük kondurup gözlerimi kapattım. Xavier benim hiç sahip olamadığım kardeşimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUMMER DAYS
ChickLit. Ona yaklaşıp saçlarını bozdum. Ben kıkırdarken o kaşlarını çattı ve saçlarını düzeltti. “saçlarım dokunma cadı!” dedi Küçük çocuklar gibi dudaklarımı büzdüm. “hani ben prensestim..” dedim. Yanaklarımı mıncırdı. “cadılarında prensese ihtiyacı olab...