İlk önce düşünmelidir insan;karşısındakini.Lakin,bu devirde kim düşünüyor ki karşısındakini!Herkesin düşündüğü varsa yoksa kendisi bu yapmacık hayatta.
Kimse böyle konuşmaları dinlemeyi sevmez ve bu tür konuşmaların zaman kaybından başka hiçbir işe yaramadıklarını düşünür.Bu düşüncelerinde bile bencillik akıyordur halbuki.Adı üstünde zaman kaybı...Kendi zamanlarını kaybetmeyi istemezler.Peki ya diğerleri?Onların zaman kayıplarını düşünürler mi?Ya da bunun ,aslında ,bir zaman kaybından çok hayattan çıkarılması gereken bir ders olduğunu?Sizce bu soruların cevaplarını söylememe gerek var mıdır?
Ben bu yaştaki bu derin düşüncelerimi yetiştirilme ve kendimi yetiştirebilme tarzıma bağlıyorum genellikle.
Benim yaşımdaki bir kızın tek düşündüğü okuldaki yakışıklı -tabi varsa-erkeklerdir.Benim düşündüğüm tek şey ise insanların davranışlarıdır.
Çevremdeki insanları her yönüyle inceleyip bir çıkarımda bulunmak benim yapabileceğim en iyi şeylerdendir.Bilmem nedendir hiçbir zaman şu sevgili olma olayını düşünmedim ve de istemedim.Kimseye karşı bir şey hissetmedim.Bu o kadar da abartılacak bir şey değil.Aşk bir klişeden ibaret.Hoşlanırsın,seversin,aşık olursun.Bazen üzersin ya da üzülürsün ve BAM!Birden bire belki de nedensiz yere ayrılırsınız.Ben aşkın ne olduğunu bilmiyorum ve de ne hissettireceğini.Bu da duygusuz olmamdandır sanırım.
Duygusuz biri olmayı her ne kadar ben seçmemiş olsam da en iyisinin bu olduğunu biliyorum.
Duygusuzluk ile Merhametsizlik arasında ince bir çizgi vardır.Bir şeyden emin olabilirsiniz ki merhametsizlik benim sözlüğümde yer almaz.Duygusuz olabilirim ama merhametsiz biri de değilim,asla da olamam,olamayacağımı biliyorum.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUYGUSUZ
RomanceBir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya... En az erkekler kadar yani...