DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

60 9 503
                                    

      Bugün günlerden pazartesiydi. Yeni okulumuza geleli bir hafta geçmişti bile. Bugün benim için çok üzücü bir gündü, Duru içinde öyle. Başımı komidinin üzerindeki fotoğrafa çevirdim, babam gülen yüzüyle bana bakıyordu. Çok özledim onu her vaktimizi beraber geçirirdik. Her yaşımda ben uyumadan önce kitap okurdu bana, bende söylenirdim 'ben büyüdüm baba okuma artık kendim okurum' diye. Yinede babam ısrarla okumak isterdi. Öldüğü gün kendimi o kadar yalnız hissetmiştim ki durmadan ağlıyordum sanki ıssız bir adada tek başıma kalmış gibiydim. İçim hala o kadar çok yanıyor ki annem üzülmesin diye belli etmeden tek başıma yaşıyorum acımı. Tabi bazen Duru'yla birbirimize destek oluyoruz. Vefat edene kadar bana elini kaldırmamış, hep gülümseyerek bana bakan babam hala öyle gülümseyerek bana bakıyordu ama bu sefer çerçevenin içinden.

      Bugün babam vefat edeli üç sene oldu. Ne kadar da uzun sürmüştü bu üç yıl.

      Duru'ya doğru döndüğümde hıçkırık sesi duydum ağlıyordu. Yanına gidip sarıldım. Gözleri kıpkırmızı olmuştu ağlamaktan gerçi benimde ondan bir farkım yoktu. Tüm gece uyumamıştım daha doğrusu uyuyamamıştım. Her gözümü kapattığımda aklıma babam geliyordu.

      Kapı açıldı ve içeri annem ve teyzem girdi. Onlarında bizden pek farkı yoktu hayat arkadaşlarını kaybetmişlerdi.

      Teyzem "Hazırsanız çıkalım artık kızlar." dedi.

      Başımla onaylayıp "On dakikaya hazır oluruz teyze. Siz aşağıda bekleyin geliriz hemen." dedim.

      Kapıyı kapattıklarından sonra Duru'ya bakıp "Hadi." dedim. 

      Dolabımın karşısına geçip üzerimi değiştirdim. Çantama da bir şal koydum, hazırdım. Duru'da hazırdı.

      "Hayret ilk defa bu kadar hızlı hazırlandın." Dedim hafifçe gülümseyerek.

      "Hatırlamıyor musun babam benim süslendiğimi görünce şakayla karışık kızardı hep. Neyse daha fazla bekletmeyelim çıkalım artık.

      Aşağı indiğimizde annemler bizi arabada bekliyordu. Arabaya bindiğimizde mezarlığa doğru gitmeye başladık. Babaannem de burada yaşadığı için babamın buraya gömülmesini istemişti. Ne kadar çok inkar etsemde ikna edememiştim Bursa'ya gömülmesine. Annem ise sesini çıkarmamıştı, nedenini sorduğumda da bir şey demiyordu. Duru'nun babasıyla benim babamda annem ve teyzem gibi kardeşlerdi yani aynı zamanda amcamda oluyordu ama o kendisine hep enişte dememi istemişti. O yüzden eniştemde buraya gömülmüştü.

     ...

      Mezarlığın kapısından içeri girdiğimizde tekrardan gözlerim doldu. Ne kadar zor bir durumdu bu. Babam ve eniştemin mezarı giriş kapısına yakın olduğu için direkt görmüştük onları. Yanlarına geldiğimizde dolan gözlerimden bir yaş süzüldü çeneme doğru. Çiçekler solmuştu uzun zamandır gelememiştik, babaannemler de gelmemiş demek ki. Baş ucundaki ibriği alıp üstlerine su döktüm yavaşça daha sonra da dua okuduk hep beraber.

      Babam benim tam üç sene oldu yanımızdan gideli. Senin yokluğunu hissetmemeye çalıştım, hep kızdığın şeylerden uzaklaştım sen varmışsın gibi devam ettim hayatıma. Çok zordu biliyor musun bir türlü idrak edemedim yokluğunu. Kaza yaptığınızı öğrendiğimde benim babam güçlüdür hiç bir şey olmaz dedim. Doktorlar ne kadar durumu ciddi desede hiçbir zaman umudumu yitirmedim. Senin kalbinin durduğu an benim de yaşamımda sona erdi. Duru'yla beraber psikolojik destek almıştık o günleri hatırladıkça kahroluyorum gerçi hala da öyle.

      Babamın hemen mezarının yanında bir mezar daha vardı. Babamla aynı gün hayata gözlerini yummuşlardı. İlk başta akrabamız sanmıştım babam ve eniştemin yanına gömüldüğü için ama akrabalarımızdan kimse tanımıyordu onu. Bugüne kadar da mezarına gelen hiçbir kimseye rastlamamıştık. Belkide bizim gelmediğimiz zamanlarda geliyordu ailesi. Hayata çok erken gözlerini yummuş benden sadece iki yaş büyüktü. Adı da Masal.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 08, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YENİ BELALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin