𝐿𝐼𝐹𝐸 𝑆𝑈𝐶𝐾𝑆 • 𝕧𝕜𝕠𝕠𝕜𝕞𝕚𝕟

𝐵𝑅𝑂'𝑠

Tenefüsümün kalan son dakikalarında karnım çok acıktığı için kantine indim. Bir sandviç ve kahve alıp masama oturdum. Sıkıntıyla sandviçimi yerken kapıdan kızıl saçlarıyla süzülen kankamı görünce sevinçten uçacakmış gibi oldum. Hoseok hyung masama oturdu ve beraber sohbet etmeye başladık.

HS-  Naber

JM- İyi sen?

HS- İyi bende. Seni merdiven altında gördüm. Hayırdır?

JM- Off hiç hatırlatmasan hyung

HS- Niye noldu?

JM- Hatırlatma diyorum niyesini soruyorsun hyung

HS- Doğru aq. Neyse. Yoongi hyung nasıl?

JM-Hehe

HS- Noldu?

JM-  Bunca şeyin arasında yoongi hyungmu?

HS- Eee ne var bunda of sordum işte

JM- Hadi hadi biliyorummm:))))

HS-  Of Jimin saçmaladın yine

JM- Tamam bee sustum.

Benim susmam ile zil çalmıştı. Hoseok hyungla sınıfa çıktık. Sınıfta daha öğretmen yoktu. Bende defterimi karalamaya başladım. Taehyung sınıfa arkadaşlarıyla girerken yüzünde yine o sıcacık ve kare gülümsemesi vardı ta ki beni görene kadar. Çocuk resmen 😐 bu emojiye döndü. Onu böyle görmek beni çok üzüyordu ama bana neden kızgın olduğunu biliyordum bu yüzden altta kalmayı tercih ediyorum. Neyse bu ders son dersti bu yüzden hep "dayanabilirsin Jimin" diye gaz verip kendimi teselli ediyordum.. Aradan bir kaç dakika geçtikten sonra zil çalmıştı. Çantamı topladım ve okulun önünde abimi bekledim. Abim geldi ve
arabaya bindim. Bir an önce eve gidip yatağama sokulup çikolatalı sütümü içmek istiyordum. Ne yani 19 yaşındaki bir insan çikolatalı süt içemezmi?

NJ- Günün nasıl geçti mochi?

Abim hep bana mochi derdi çünkü eskiden yanaklarım çok büyüktu ve onları çilekli mochi ye benzetirdi. Ona inat zayıflamıştım ama işe yaramamıştı ne yazık ki.

JM- Her zaman ki gibi hyung sıkıcı ama güzel. Senin?

NJ- Eh İşte

Sonunda eve girip çantamı ve kıyafetlerimi çıkarıp yatağıma yatıp yorgana sarılmıştım. Galiba bundan daha iyi bir his yok. Baş ucumdan telefonumu alıp internette dolanmaya başladım. Hasss..... YAAAA!!!! ÇİKOLATALI SÜTÜM AŞAĞIDA KALDI!!
Ben Yorganın içinde debelenirken kapımın tıklanmasını bekledim ama odama direkt giren yoongi hyungu gördüm. Neyse en azından sütümü getirmişti. Yoongi hyungtan sütümü alırken maraş dondurmacısı gibi her seferinde ıskalıyordum. En sonunda pes ettim. Namjoon hyung bana çok iyi davranırdı. Sürekli sarılıp moral kaynağı olurdu ama yoongi hyung tam tersine benimle sürekli uğraşır üzgün olduğumda beni daha çok gıcık eder geceleri beni uyutmaz, kendi uyurdu. Beni sevdiğinden adım gibi eminim ama adam gıcık işte. Sütümü baş ucuma bırakıp saçlarıma küçük bir öpücük bırakıp gitmişti. ( hoşuma gitmedi değil ) yine yorgana dolanıp sütümden bir yudum almıştım. Telefonumda "en çok kullanılanlar" listesinde en başta instagram vardı. ana sayfaya girip kaydırmaya başladım. Aklım istemsizce Jungkook'ta kalmıştı. Yani o kadar omega vardı yanında. Neden ben diye düşünürken aklıma bir fikir geldi. Arama kısmına girip "jeon jungkook" yazdım. Tanrım ne kadar çok jungkook var böyle! Hangisini seçeceğime karar veremedim bu yüzden en üstte çıkana tıkladım. Profil fotoğrafından o olduğu belliydi. AMAN TANRIM! Ne kadar çok takipçisi var böyle! Çocuk resmen instagram fenomeni. Onu takip ettim
ve profilinde gezinmeye başladım.