Tatlı Gece

48 6 2
                                    

"Bak cidden sen topladığın kirazları yemeye devam edersen bir arpa boyu yol kat edemeyiz. "diyerek Taehyung'a söylendim. İki saat boyunca aralıksız kiraz topladığımız için dinlenme kararı almıştık ve aşağı inmeye üşendiğimiz için ağacın bir dalında yan yana oturuyorduk.

Ayaklarını durmadan sallıyor ve ikide bir topladığı kirazları koyduğu heybesinden kiraz alıp ağzına atıyordu. Ağzın çalışacağına elin çalışsın diyenler Taehyung'u görse oturup ağlardı.

"İyi ya ne güzel. İşi bugün bitiremezsek ben yarın da gelirim ve kirazlardan yerim. Hem bir sürü meyve ağacı var burada .Onlardan da alabilir miyim?" .Yanaklarını şişirerek kendi kendine konuşuyordu. Ben ömrümde bu kadar tatlı bir adam görmemiştim. Sanki bal kavanozuna düşmüş gibiydi. Düşünmeye ara vererek yeterince dinlendiğimizi fark ettim ve dikkatini çekmek için ellerimi iki kez çırptım.

"Hadi işe koyulalım. Güneş tam tepeye yaklaşıyor .Sonra başına güneş falan geçer , uğraşır dururuz. " diyerek harekete geçmesi için öncülük ederek dikkatli bir şekilde oturduğumuz daldan kalktım. Artık işe koyulma vakti gelmişti.

                🍃🍃🍃🍃🍃🍃

"Jimin arkadaşın gitti mi? Onunla ben de tanışmak istiyordum. Annemin söylediğine göre çok yakışıklıymış ." gözlerini büyüterek bana sorusunu sordu Chae. Her zaman yakışıklı erkekleri sevmişti ve kendisi de çok güzel bir kız olduğundan yakışıklılar tarafından sevilmişti de.

"Evet , gideli çok oldu. Öğleden sonra keman dersi olduğunu söyledi , o yüzden fazla kalamadı. " diyerek durumu belirttim. Bu sözlerim Chae'nin gözlerini kocaman açmasını sağladı. Kendisinin sanata ilgisi vardı ve sanatla ilgilenenler hep ilgisini çekerdi.

"Ciddi misin , keman mı çalıyor? Acaba nasıl çalıyor, bir gün bize de çalar mı? Rica eder misin ?" tatlı yanaklarını gözümün önüne sokarak onu sürekli benzettiğim sincap taklidini bana yapmaya başladı. Bunu genelde benden bir şey istediğinde veya birini etkilemeye çalıştığında yapardı. Kız kardeşim çok zeki bir kadındı ve bu taklitle ne kadar tatlı olduğunun farkındaydı. Çoğu zaman bu tatlılığını kullanmaktan asla çekinmez ve etrafındaki herkesi etkisi altına almayı severdi.

"Henüz yeni tanıştığımız bir insana rahatsızlık vermemeliyiz Chae. Samimi bir insan olabilir ama daha fazlası bizi kaba gösterir." diyerek bu konuda kendi fikrimi belirttim .Ona olumsuz bir cevap vermiştim vermesine de bu fikir benimde kafamın içinde kök salmaya başlamıştı. Tanışalı birkaç gün olmuştu ama sanki Taehyung önceden beri hep vardı . Hep buralarda bir yerdeydi .

Gitmeden önce bana dönerek "Bir daha gelebilir miyim ?" diye sormuştu. Gözlerindeki ışıltılar evet demem için bana baskı uyguluyor , sanki onay verirsem kocaman olup yıldızlara dönüşecekmiş gibime geliyordu .Ben de usulca kafamı sallamıştım . Sadece bu hareketim bile onun arkasını dönüp giderken duyabildiğim kadarıyla ıslık çalmasına yetmişti .Henüz Kim Taehyung'u tanımıyordum ama yaşadığımız o küçük dakikalar onun ne kadar arkadaş canlısı ve sevimli bir insan olduğunu bana öğretmişti.

"Piştt , ne düşünüyorsun ? " diyerek dalgınlığımı böldü Chae .Aynı zamanda gözümün önünde elini sağa ve sola sallıyordu. Hiçbir şey diyerek geçiştirdim . Sonra da artık kalkmamız gerektiğini ve saatin iyice geç olduğunu , yarın erkenden kalkıp şehir merkezine inmemiz gerektiğini hatırlattım. Sırtımızdaki battaniyeyi alıp ikiye katladım ve sandalyenin üstüne bıraktım. Bu tatlı gece kardeşimle yaptığım tatlı bir sohbete şahit olmuştu ve kim bilir daha nice tatlı şeyleri içinde saklamıştı .
 

☘☘☘☘☘☘☘☘☘☘☘☘☘

Sabahın ışıklarıyla beraber evden çıkmış , bizi uyandırması gereken horozları resmen biz uyandırmıştık. Kasabadan şehir merkezine giden tek bir araç vardı ve onu kaçırmamamız gerekiyordu. Kaçırmamız dahilinde o kadar mesafeyi yürümemiz yarım günümüzü alırdı. O sırada çıkardığı toz duman ve gürültüden aracın geldiğini fark ettik. Tepenin arkasında görünmüştü ve biz de yolun karşısına geçmiştik . Araç durup da biz bindiğimizde oturmak için çok az yerin olduğunu gördük . Hemen boş yerlerden birine yerleştik ve şehire doğru olan yolculuğumuz başladı .

Bugün şehir diğer günlerin aksine kalabalıktı. Meydanda bir sürü insan görüyordum ve çocukların cıvıl cıvıl sesleri meydana farklı bir hava katıyordu . Chae heyecanla etrafa göz atıyor , camekanlardan gördüğü güzel elbiseler karşısında büyüleniyordu .Ben ise bir sahaf bulup ders kitaplarımı bir an önce almak derdindeydim. Derslerden baya geri kalmıştım ve artık bir yerden başlamam gerekiyordu . O sırada gözüme ilerdeki sokağın en ucunda duran bir kitapçı ilişti . Orada aradıklarımı bulabilirdim .Chae'ye döndüm ve "Bir kitapçı gördüm , oraya bakacağım istediğim kitaplar var mı diye. İstersen sen de gel ama istemezsen eğer kalıp kendi başına buranın tadını çıkarabilirsin " dedim . " Yok sen git ben de şu karşıda gördüğün elbise dükkanına girmek istiyorum. Çok güzel kumaşlar var belki uyguna bir şeyler bulabilirim ." diyerek beni cevapladı Chaeyoung.  Ben de gülümseyerek tamam dedim ve yarım saat sonra buluşmak için anlaştık .

Kitapçının kapısını açıp içeri girdiğimde kitapların o farklı kokusu dört bir yanımı sarmaladı. Sanki uzun yıllardır görmediğim ama her zaman yanı başımda ve kalbimde duran birer dost gibiydiler .Kitaplar benim için geçmiş zamanların en güzel hatırası ve gelecek günlerin ise ümidi gibiydi. İçime dolan huzurla kitap raflarının arasına doğru yürüdüm .Yüzlerce kitap var gibi duruyordu , umarım içlerinde benim aradıklarımda vardır diyerek içimden geçirdim .

İnceliyordum her birini. Elimi gezdiriyor , daha derinden hissetmek istiyordum .Aradıklarımdan çoğunu bulmuştum ve geriye yalnızca bir tane kalmıştı . Yaklaşık on dakikadır onu bulmak için bakınıyor ama sanki onu aradığımı biliyormuş gibi benimle saklambaç oynuyordu . İyi bir ebenin üstüne düşeni yapmalıydım ve onu bulmalıydım. Birkaç dakikanın ardından ikinci rafın en üst kısımlarında onu görmüştüm . Gerçekten saklanmayı biliyorsun diye geçirdim içimden, aynı zamanda yüzümde onu yakaladığım için oluşan hınzır bir gülüş vardı . Boyumun yetebileceği bir yerdeydi ve ona ulaşmak için koşar adım kimseyi dikkate almadan bulunduğu rafın önüne geldim . Yüzümdeki gülümsemeyi daha da büyüterek elimi kitaba doğru uzattım ve keyifli bir şekilde "Sobee" dedim. Fakat o anda kitabın üstündeki elime başka bir el daha kapandı .Şaşkınlıkla arkamı döndüm ve seni gördüm Taehyung .O derin bakan gözlerinde hınzır bir çocuk yaramazlığı vardı. Elin elimi öyle kaplamıştı ki sanki tek bir parça gibiydiler . O an bu oyunda kim ebeydi bilmiyorum ama Taehyung sobelenen bir kişi varsa o da bendim .

Uzun bir zaman oldu , bunun için özür dilerim ve acemiliğimin kusuruna bakmayın lütfen 

Umarım gittikçe gelişirim . Hepinizi öpüyorum ve benim çiçek çocuklarımı buraya bırakarak hoşça kalın diyorum😘😘

 Hepinizi öpüyorum ve benim çiçek çocuklarımı buraya bırakarak hoşça kalın diyorum😘😘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 19, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

to my v'alentineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin