30

2.7K 225 203
                                    

Seokjin elindeki telefonu cebine sıkıştırırken katlanan sinirlerine engel olamıyordu. Taehyung bu sefer fazlasıyla haklıydı.

Buraya geldiğini ona söylemesi gerekiyordu ama Jungkook yüzünden bu fikrini değişmiş, onun bir gün olan tatilini, dinlemesine, kendine harcaması gerektiğine karar vermişti.

Tabi, iyiliğini isterken çok yanlış bir şey yapmış oldu ama Taehyung'u bu koca şirkette bulabilirse kendini çok güzel affettirecekti.

Son mesajlarına cevap vermese bile, Taehyung'un onunla aynı katta olduğunu biliyordu. Bu minicik bilgi bile ona yeterdi. Zaten bunu bilmese bile koca şirketin tüm katlarını ve odalarını dolaşır sonunda onu bulurdu.

Çünkü ona ihtiyacı vardı.

Sevdiği adamı kollarına almaya, tenini koklamaya, saçlarını okşamaya deli gibi ihtiyacı vardı.

Tüm bunlar aklından geçerken derin bir nefes aldı Seokjin. Ama bu nefesi öyle zorlukla almıştı ki, sanki boğulduğunu hissetti.

Hisettiği duyguların yoğunluğunda boğulduğunu.

Defalarca düşünmüştü ama hiç bir şekilde düştüğü bu duruma anlam veremiyordu. Ona ne zaman böyle kapılmıştı?

Bir insan daha önce yüz yüze görüşmediği, kokusunu içine çekmediği birinin özlemini nasıl duyabiliyordu ki?

Bu biraz imkansız gibi ama şuan da Seokjin bir imkansızı başarıyordu. Çünkü Taehyung'un özlemini tüm kalbi ve vücudunda hissediyordu.

Kolları ince belini sarmak için can atarken, elleri tenini okşamayı, dudaklarıysa kendi ait olduğu ince kiraz dudaklarla buluşmak istiyordu.

Ama en esası, kalbi. Kalbi, Seokjin'in Taehyung'u göğsüne yaslamasını ve onun atışlarını duymasını istiyordu. Her Taehyung'un ismi geçtiğinde ya da yüzünü her görşündeki atışlarını, onun için atan kalbini hissetmesini istiyordu.

İşte sırf tüm bunlar yüzünden, deli gibi şirketin tüm odalarına hücum eder gibi dalıyor ve Taehyung'u görmeyişinde hayal kırıklığına uğrayarak o odadan başka odaya koşturuyordu.

Nefes nefese kalmıştı. Kaç saattir aradığı dolaştığı şirketin hiç bir odasında Taehyung yoktu. Çalışanlara bile sorduğun zaman bir kaç saat önce çekimde olduğunu ve çekim bittikten sonra nerede olduğunu bilmediklerini söylüyorlardı.

Belki de o çoktan gitmişti.

İşte bu hiss, Seokjin'in kalbinde bir sızı hissetmesine neden olmuştu. Taehyung'a yanlış yaptığını biliyordu ama bunun cezasını böyle çekmemeliydi. Onu güzel yüzünden mahrum edemezdi.

Tam her şey yerine oturdu derken, onu görmek için hazır olduğuna karar vermişken böyle çıkıp gidemezdi. Daha sonra buluşmak için şimdi ki gibi cesaret edemezdi.

Çünkü şuanda kalbindeki o özlem Seokjin'e her türlü deliliği yaptıra bilirdi. Hatta şirketi bir birine katmasına çok az kalmıştı.

Ama son kez şansını denemek istedi.
Belki ona yazarsa nerde olduğunu söyler ve bu özleme bir son verebilirdi.

kimtae✅

seokjinnie
Lütfen bebeğim,

Lütfen beni bu halde bırakma.

Sadece yüzünü görmek istiyorum.

Moon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin