Setimizin hemen yanında ki kafeteryaya girmiş ve jimine istediği gibi rüyalarımız dan bahsetmiştik
"yani siz şimdi diyorsunuz ki ben prenstim ve hepimiz öldürülüyorduk öyle mi?"diye sordu bize yine deli muamelesi yapacak diye korkuyordum çünkü bakışları imalıydı.
"bu çok garip" dedi ve elini ensesine götürüp kaşıdı
"asıl garip olan..." jungkook konuyu değiştirerek masaya gerildi
"... gerçekten beni tanımıyor musun sen?"
"kook konumuz o değil" önümde ki latte mi aldım ve içerken jiminin jungkooka kısık bakışlarını yakaladım
"ah bak şimdi hatırladım babannem örgü örerken seni izliyordu" kendimi tutamamış ve bir anda tükürerek gülmüştüm fakat elimle ağzımı hemen kapattım.
haklıydım işte, aşk üçgenini +50 yaş izliyordu
"AISHH!" jungkook kendimi kastığımı anladı sırtımdan hafifçe masaya doğru itmişti
"yah sen neye gülüyorsun!" dudaklarımı birbirine bastırdım ve derin bir nefes aldım
O ise ayağa bir anda kalkmış ve parmağını jimine doğru sallayıp bir şeyler geveledi jimin ise ağzını oynatıp taklit eder gibi yapıyordu
Herkes bize baktığında jungkookun kabanının ucundan çekiştirip oturmasını sağlamıştım
"Rüyayı duyduğuna göre gidebilirsin cüce" jungkook bir ayağını dizinin üstüne yaşlanmış ve kollarını bağdaş yapıp kapıyı çenesiyle gösterdi
"kapa çeneni psikopat" demişti jimin aslında bakılırsa kendim dışında ilk defa birisi Jeon jungkook ile bu şekilde konuşuyordu
Sevdim bunu
Jimin bana döndüğün de gözlerinde ki alev geçmişti
"aslında bakarsanız bu bahsettiğiniz rüyayı bende gördüm"
"huh!" jungkook masayı iki yandan tutup üzerine uzanmıştı resmen
"NE" jimin kafasını olumluca salladı
"ve tek gören ben degilim, durun size fotoğrafını göstereceğim" ellerini cebine atıp beyaz telefonunu çıkarttığında bir kaç tuşlamadan sonra telefonu bize çevirdi
"a-ah bunu da biliyorum" dedi jungkook telefonda ki çocuğu gösterirken
"bu çocuk gülünce ağzı kare oluyor değil mi?" diye sormuştu hevesle , jimin ise o şeklini almış ağzıyla
"o-omo evet tıpkı kareye benziyor!" dedi
Düşüncelere dalmıştım tanımadığımız insanlarla aynı rüyaları görüyorduk
Jimin telefonu geri cebine sokarken
"ama ben sizi hatırlamıyorum yani yüzleri hatırlamıyorum, aynı şekilde arkadaşım Taehyung da hatırlamıyor"
Jungkooka dönüp bakmıştım diliyle içeriden yanağına baskı yapıyordu
"diğerleri kim acaba?" diye söylendi kendi kendine
"dostum sana deli dediğim için üzgünüm gerçekten garip bir olay, ama belki de bir tesadüftür ha olamaz mı?" eliyle beni göstermişti yanıt bekler gibi fakat jungkooktan gelmişti ağzıyla bir tıch sesi çıkarttı
"görünüşe göre önceki hayatımız da iyi anlaşıyormuşuz" dedi
"buna inanması zor" dedi jimin ima ile kollarını bağdaş yapıp geriye yaslandı
"reenkarnasyon" diye mırıldandım dirseğimi masaya koyup çenemi elime yaslamıştım
Reenkarnasyona inanıyordum fakat bir önce ki hayatımın değil bundan sonra bir daha hayatım olacak diye düşünüyordum. Belki bir hayvan olarak gelirdim hayata, belki bir bitki,belki de toz tanesi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Set Aşkı {°JJK°}
FanfictionÜç! İki! Bir! KAYIT! 2.hayata hazır mısınız? Önceki hayatında iyi anlaşan iki insan tekrar dünyaya geldiklerinde birbirinden nefret ederse ne olur ? BÖLÜM GELMEYECEK
