Ağır Abi

2.BÖLÜM/DÜĞÜN PART 2

Aşağı indiğimde başta Gürkan ağabeyimle Hilal olmak üzere halay çekiliyordu abim kendini o kadar kaybetmiş bir şekilde oynuyordu ki anlatamam kimseye ağladığımı belli etmemek için Ablamın yanına gittim "Nasılsın abla Bir ihtiyacın var mı?" "Yok ablam sağ ol iyiyim Sen nasılsın?" "Ben de iyiyim Bir Annemlere falan da bakayım gelirim yine bir şey olursa çağırırsın" deyip annemlerin yanına gitmek için arkamı döndüm ve yavaş yavaş Annemlerin masasına doğru ilerledim "Miray Sen niye oynamıyorsun kuzum?" Gönül teyzenin sesini duyunca kafamı kaldırıp yüzüne baktım. "Ayaklarım ağrıyor nedense Ama bir dahaki oyna kalkacağım söz" "Tamam kuzum" diyince gülümseyip yanına oturdum.

▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

Bir 10 dakika sonra horon sesi duyuldu Allaaaah!!! bayılırdım ben Horona!! hemen Furkan abime koşarak elindeki mendili alıp bizim kızlarla salonun ortasına geçtik. Başta ben olmak üzere sırasıyla deniz, Pelin, Aylin, Hilal ve onun yanında Tabii ki Gürkan abim. Furkan abim de koşa koşa Aylin'le Pelin'in arasına girdi gülüp denize döndüm "bizim bu oğlanların sonu ne olacak denizz!?" yarım saat kesintisiz horon tepme sonunda bitmiştim. oyun biter bitmez annemin yanına koştum gülerek. O sırada sahneden takı töreni için duyuru yapıldı.

▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

"Miraaaaay!!" ablamın sesini duyunca yanına doğru koştum "Efendim abla?" "kuzum annemden iğnelik kutusu alıp gelsene" iğneleri Ben tutacaktım Şimdi geldi aklıma!! "Tamam abla Hemen geliyorum" annemin yanına gidip iğneli isteyip Ablamın yanına geçtim salonun ortasına. Annemle babamın adı anons edilince ikisi birlikte takılarını takmak için yanımıza doğru geldiler. Babam tam önümde durup bana gülümseyip ablama baktı ona da gözleri dolu dolu bakıp elindeki takıların takıp eniştemle Ablama sarılıp fotoğraf çekilmek için eniştemin yanına geçti. ardından Annem de takılarını takıp Ablamın yanına geçti ben de yanımdaki anneme daha çok yanaşıp kameraya poz verdim. Birkaç pozun ardından Ali amca ve Fatma teyze de takılarını takıp resimlerini çekildiler.

▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

Sakız son hızla ilerlerken sahnedeki adam "hanımlar, Beyler şimdi takıyı yarıda kesip damat beyin arkadaşından olan bir sürprizi sunacağız sizlere" Herkes şaşkınlıkla birbirine bakarken ışıklar sönmüştü. Onun yerine loş, mavi ve kırmızı ışıklar yanmıştı. Ben olduğum yerde Durmuş Acaba kim sürpriz yaptı diye gülerken arkadan Bordo mavi bereliler şarkısı çaldı ardından giriş kapısından Dumanlar yükseldi ben dahil herkes o tarafa doğru döndü Ama keşke Dönmez olaydım.. gelmişti, bitirmiş askerliğini.. Boyu daha çok uzamış, sakallarını kesmiş, üstünde üniforması ile içeri girdi önce annesi Gönül teyzenin yanına gidip elini öptü, sıkı sıkı sarıldı herkes alkışlarken o babası Osman amcanın da ellerini öpmüştü ona da sarılıp. Eniştemin yanına geldi "kardeşim.." diyerek erkekçe birbirlerine sarıldılar uzun süre öyle durduktan sonra çekilip ablama gülerek baktı Eray "Vay yengem benim be" deyip ablama sarıldı ondan da ayrılınca ablamın yanında şaşkınlıkla duran bana baktı. O içimi yakan Kara gözleriyle.. "Çiçek.." tam kollarını boynuma sarıyordu ki.. geri çekildim ne kadar istesem de sarılmayı sarılmayacaktım. onu umursamayıp hayatıma devam edecektim. Kafamı kaldırıp o çok hayran oldum gözlerine baktım, su gözlerimle. "Benim adım Çiçek değil Eray abi Miray" Dedim şaşkınlıkla yüzüme baktı "hala kızgın mısın bana?" "Yoo neden kızgın olayım?" "Emin misin?" "adım kadar" deyip gülümsedim ve iğneli uzattım E madem geldi beyimiz bir takıda takar artık!! ben gülümseyerek Ona bakarken o ise benim aksime sinirli bir şekilde bana bakıyordu elimdeki kutudan bir tane iğne alıp ablamla Enişteme takılarını taktı, pozunu verip fotoğrafını çekindikten sonra bana son kez bakıp babamların yanına doğru ilerledi. O arkasını dönüp gidince benim gülen yüzüm anında soldu.

▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

Nihayet takı töreni bitmiş tekrar müzikler çalmaya başlamıştı. Ankara havası çalınca babama göz kırpıp, güldüm babam anında ayağa fırlayıp salonun ortasına ilerledi Bense onun arkasından gülmekle yetinip karşısına geçtim. Oyunun ritmine göre babamla karşılıklı geçmiş misket oynuyorduk. Sonradan babamın gelinleri Aylin ve Hilal dahil oldu oyunumuza. Tabii müstakbel eşleri çıkınca benim abilerim de yerinde durur mu?? Ayıp ayıp!! Durmazlar..onlar da gelince ben tam olduk diye düşünürken ablam, eniştem, annem ve Eray da Burnumuzun dibinde bitti. Eray'ın geldiğini görünce göz devirip Aylin'e doğru döndüm yüzümü. Eray şu an sırtımla bakışıyordu, onu takmadan oynamaya devam ettim Denizi karşıma alıp kendimi kaybederek oyunuma devam ettim.

▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

Sonunda düğün bitmiş Herkes evleri dağılmıştı Biz gençler olarak toplanıp bir lokantaya yemek yemeye gitmiştik içeri girince ayırdığımız masaya doğru ilerledik cam kenarına Ben oturunca karşıma Deniz oturdu. Eray da Deniz'in yanına kuruldu göz devirdim. Sanki başka yer yoktu da Burnumun dibinde bitti sinirle telefonumla ilgilenmeye başladım. Dakikalar sonra garson yanımıza gelip siparişlerimizi aldı. Kendi siparişimi verip telefonuma tekrar gömüldüm. siparişlerimiz gelince telefondan kafamı kaldırıp istediğim İskenderimi yemeye başladım "Siz de evlendiniz he.. şimdi sıra bendemi mehmett!?" Kafamı kaldırmadan Eray'ın Dediği cümleyi dinledim. Cümlesi bittikten sonra gözlerim dolu dolu kafamı kaldırıp hakan'a baktım o da hafifçe Gülümsedi. Güç vermek istercesine.. aynı şekilde karşılık verip yemeğime devam ettim. Tabaklarımızı bitirdikten sonra tatlılarımızı ve içeceklerimizi sipariş etmiştik. Ben telefonumla ilgilenirken diğerleri kendi aralarında sohbet ediyorlardı arada bir kulak veriyordum konuşmalarına genellikle Eray'ın söylediği cümlelere. Sanki Yakında düğünü varmış gibi konuşuyodu. Düğün muhabbetinden başka hiçbir şey konuşmuyodu. Salonu kaça tuttunuz? yenge gelinlik özel Dikim mi ? hazır mı? Vs. Telefonu masaya bırakıp, sıkıntıyla kafamı giriş kapısına doğru çevirdim. İçeri giren kişi ile donup kalmıştım..

▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

Düşünceleriniz hakkında Yorum ve vote atmayı unutmayın çiçeklerim;)🌸