3.BÖLÜM/"KİMSİN SEN ERAY ABİ!!?"

3.1K 127 21
                                    

Ben donmuş bir şekilde kapıya bakarken Furkan abim de Benim baktığım yere baktı ardından Gürkan abim, Hakan, Eray. Sırasıyla herkes kapıya bakarken Gürkan abim kapıya bakar bakmaz ayağa kalkıp sandalyesini itti "bunun burada ne işi var"diye bağırdı Hemen onun arkasından Hakan koşa koşa girişe gidip Hasan'ın yüzüne yumruğu indirdi. Başta Pelin olmak üzere Kızların hepsi çığlık attı Hakanın ardından Abimlerde giderken Eray ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ben ise olduğum yere çökmüş gözlerimi yere sabitlemiş ellerimi kulaklarıma koymuş bir şekilde titriyordum. O günü hatırlayınca gözümden bir damla yaş düştü, ardından bir tane..ve bir tane daha lokantanın güvenlikleri ve kızlar Hakan'la abimleri sakinleştirmeye çalışırken Eray "ne oluyor" diye bağırdı o hariç herkes olayı bildiğinden konunun dışında kalmıştı. Kimseden çıt Çıkmayınca karşıma geçip omuzlarımdan beni tutarak sarstı ve bir daha bağırdı "Ne oldu diyorum Miray?" Bense onu duymuyor hala ağlayarak titriyordum. Hilal yanımıza gelip "Ne yapıyorsun abi kendine gel!!" deyip Eray'ı benden uzaklaştırdı. Eray ise sinirle "ya şimdi bana ne olduğunu anlatırsınız ya da gider o herifin ağzını burnunu kırarım!!!" Hilal sıkıntı ile kafasını sağa sola çevirip "anlatamam" dedi. "Ne demek anlatamam?" "Abi bak sonra konuşuruz bunları sen mirayı çıkar burdan eve götür bizde gürkanları sakinleştirelim." Eray daha çok sinirlenip hızla kafasını yerde burnunu tutarak yatan Hasan'a Doğru çevirdi, tam bir adım atmıştı ki.. Hilal "Miraya tecavüz etmeye çalıştı" diye bağırdı.

《》《》《》《》

Eray Ateş

Duyduğum şeyle yumruklarımı sıkıp hızla Yerde yatan şerefsize doğru koştum yakasından tutup ayağa kaldırdım "lan puşt!! nasıl dokunursun oğlum ona nasıl!! Ben dokunmaya kıyamazken Sen dokundun" bi iki saniye durup kısık sesle "Benim olana dokundun!" Yakasını bırakıp iki elinide kaldırıp önce sağ elini havaya kaldırıp sonra da sol elini kaldırıp "bu Elinle mi dokundun Yoksa bu Elinle mi!!?" "Ya da fark etmez İkisini de kırarım" deyip İki elini birden ters çevirdim O acıyla bağırırken umrumda bile değildi gözüm dönmüş bir şekilde yüzüne yumruklarımı indiriyordum ne duyuyordum ne görüyordum yakasından tutup tekrar ayağa kaldırdım tekme atmak için geri çekilip hızla tekmeyi karnına indirdim yere düşünce tekrar kaldırıp o pislik suratına yumruk atmak için elimi havaya kaldırdım ama elimi indirip yumruğumu yüzüne geçiremedim.. Çünkü belime dolanan kollar beni duraklatmıştı. O narin elleri, o huzur veren sesi, sırtıma yaslanan başı geride bırakıp vuramadım. Başını sırtıma yaslamış ağlayarak "yapma!!." diye yalvaran sevdiğim kadını hiçe sayamadım. Arkamı dönüp sırtıma yaslanan başına Göğsüme Yasla ayıp hadi mis gibi kokan saçlarının arasından öptüm sonra biraz eğilip onun boyuna geldim. "Tamam Miray sakin ol.. bak ben buradayım.. Bana bak Ağlama güzelim.." daha fazla ağlamasına dayanamayıp kucağıma alıp  lokantadan dışarı çıktım en son gördüğüm şey Furkan'ın güvenliklerin elinden kurtulup Yerde yatan şerefsize doğru koştuğunu gördüm. Dışarı çıkar çıkmaz arabaya doğru ilerledim arabanın arka koltuğuna açıp mirayı koltuğa yatırıp sürücü koltuğuna geçip hızla Gaza bastım

《》《》《》《》

nereye gittiğimi bilmeden öylece sürüyordum onun o halini gördüm ya..sanki kafayı yedim. sıkıntıyla Bir elimle yüzümü sıvazlayıp Bir elimle direksiyonu sabit tutmaya çalışıyordum. Çok zor sevdiğini çaresiz görmek, gözünden düşen yaşı görmek, yalvarma Seslerini duymak, ona başkasının dokunduğunu duymak.."çok zor!!!" diye bağırıp elimi direksiyona vurdum. Gözlerim doldu yüzüm kızardı
Acaba nasıl dayandı o acıya nasıl kaldırdı o kadar büyük yükü keşke. keşke.. o anlarında yanında olsaydım Yalnız bırakmazdım onu asla. Eski günlerdeki gibi...Eskiler aklıma gelince Yüzümde Buruk bir gülümseme belirdi çocukluğumdan beri sevdalıydım Miray'a ama söylemeye Cesaretim yoktu. O çok güzeldi her şeyiyle kalbiyle, yüzüyle, Merhametiyle. Ben ona layık değilim ki.. ona söyleyemesemde kağıda dökerdim içimdekileri..hep ona olan sevgimi anlatırdım. Miray evden çıkar ben de peşinden giderdim birisi karışırsa ona görünmeden köşeye çekip haddini bildirirdim Hasan şerefsizide bunların içine dahildi. Ben gittikten sonra meydanı boş bulmuş, bunu yapma cesaretine kalkışmış. Daha fazla dayanamayıp elimi radyoya uzatıp  rastgele bir şarkı açtım çıkan şarkı sanki yarama tuz basmak istercesine sözlerine devam etti

Ankara'ya deniz gelirde
Sen bana gelmezsin
Adana Karbeyaz olur

Sen benim olmazsın

Gel Desem gelmezsin
aşk nedir bilmezsin
seni Ayrılık alır
geriye Aşk kalır

Sol gözümden bir damla yaş düştü..dikiz aynasından arkada melekler gibi uyuyan sevdiğim kadına baktım. O kadar masumdu ki.. Çok seviyordum onu.. böyle Canın Çıksın da yüreğimden o çıkmasın istiyordum kafamı sallayıp önüme döndüm şarkının sözlerini Ahmet Şafakla birlikte devam ettim

Gel desem gelmezsin
aşk nedir bilmezsin
seni Ayrılık alır
geriye Aşk kalır

Kışlar bahara döner
Sen bana dönmezsin
Talihim beni sever
Sen beni sevmezsin..

《》《》《》《》

Miray Demirkan

Gözlerimi açtığımda arabanın arka koltuğunda yatıyordum. Başım çok ağrıyordu, yattığım yerden kalkıp sırtımı koltuğa yasladım kafamı aşağı Eyip ellerimin arasına alıp ovalamaya başladım. Kafamı tekrar kaldırdığımda ön koltuğa baktım "Eray abi?" Gözlerim şaşkınlıkla açılmış arabayı süren Eray'a baktım Sesimi duyunca kafasına yoldan kaldırıp dikiz aynasından bana baktı. Gözlerine baktığımda çok kötü görünüyordu gözleri kızarmıştı kaşlarımı çatıp "Ne oldu?" dedim hemen ardından "Biz nereye gidiyoruz ve abimler nerede?" diye sordum. "Yarım bıraktığım işi tamamlıyorlar" "ne demek yarım bıraktığım iş neden bahsediyorsun sen Eray abi!?" Diye bağırıp cevap vermesini bekliyodum "o şerefsizin tipini düzeltiyorlar demek!!" Sinirle gözlerimi kapatıp ""sağa çek!" diye bağırdım "Saçmalama Miray Otur oturduğun yerde deli etme beni" "Sağ çek!!" diye tekrar bağırdım sinirle. Daha fazla dayanamayıp sağa çekip arabadan indi Ben de arkasından inip "Sen de vurdun mu ona?!" diye bağırdım. Şaşkınlıkla yüzüme bakıp "ya Ne yapıcaktım? sana.." deyip arkasını dönüp saçlarını karıştırdı. Yutkunup burnunun dibine girip "sanane!!" diye bağırıp elimi göğsüne vurdum başını indirip kara gözlerini gözlerime sabitledi. Öyle bakma be kurban olduğum.. Daha fazla yakma canımı.. gözlerinin içine bakıp kısık sesle "kimsin sen eray abi!?" Deyip gözümden düşmek için sabreden göz yaşlarımı serbest bırakıp dolan gözlerine baktım uzun uzun...bi anlık hayal kırıklığı geçti sanki gözlerinin karalığından...

Yorum ve vote 🌸

Ağır AbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin