2.5

258 23 23
                                    

O gün:

- Alo?

- Jimin, benim. Rosé.

- Ah bir saniye....

*hışırtılar*

- Beni neden arıyorsun chaeyoung??

- Üzgünüm...

- Seulginin yanındayım o yüzden kapatıyorum!

- Ha-hayır! Bir sani-

*dıt dıt dıt*

Üvey şeyden 23 cevapsız çağrı

- Ne var chae?

- Ben... ben... çok yalnızım...

*hıçkırık*

- Ağlıyor musun sen??

- Ha-hayır...

*hıçkırık*

- Chae... Nerdesin?

- b-ben bilmiyorum.

- Tamam. Sakin ol ve bana konum at tamam mı?

- peki

Jiminin ağzından:

Havaalanına girince gözlerimle içeriyi taradım. Onu böyle bulamayacağımı anlayınca koşmaya başladım. Içeride deli danalar gibi koşarken saksının dibine oturmuş saçı başı dağılmış makyajı akmış bir kızı gördüm. Chae... Dağılmış görünüyordu.

- Noldu sana?

Diyerek yanına çöktüm. Kafasını kaldırıp yüzüme bakınca yine ağlamaya başladı.

- Senin burada ne işin var ki?

- Ha şunu bileydin. Sevgilin nerde senin.

- Gitti...

- Ne? Bugün birlikte Londraya gitmeyecek miydiniz?

- O... o... tüm londra parasını alıp kaçtı

- NE?! Aptal mısın Rosé?! Sen onun için evini satmıştın!

- Biliyorum! Hatırlatmana gerek yok!

- Herneyse... Nereye kaçtığını biliyor musun?

- Nerden bilebilirim? En son burada olduğunu bilmiyordum ama yok. Biz... biz cidden... off! Herneyse. Umrumda değil sadece eve gidip uyumak istiyorum.

- Artık evin yok

- Çok yardımcı oluyorsun ya saol!

- Annenlere bırakayım mı seni?

- Hayır onu tanıyorsun oraya asla gitmem.

Evet onu tanıyordum. Rosénin babası öldüğünde, cenaze günü benim babamla evlenmişti. Babamı defalarca aldatmış. Ayrıldıktan sonra Roséyi evinden atmış, evine erkek getirip durmuştu. Gerçekten... Bir kadın daha nasıl kötü olabilirdi?

- Peki... Seni nereye bırakayım?

- Yeni bir ev bulana kadar sende kalsam? Hatta yarın bir otele yerleşirim.

- Off Rosé of! Direkt otele götüreyim ya?

- Şuan yalnız kalamam. Yalnız kalırsam ne yapacağımı kestiremiyorum. O yüzden ben yarın sabahtan geçerim otele, olmaz mı? Gerçekten hiç sorun çıkarmayacağım.

Hiç bişey demeden onun kalkmasına yardım ettim. Arabaya kadar yürüdük. Kapısını açarken söylendim.

- Seulgi seni benim evimde görürse ne olur biliyorsun değil mi?

- Off Jimin geçmişi silememesi onun sorunu. Şuan onu düşünemem.

Ona göz devirdim. Tamam iyi değildi ama en azından geçmiş yüzünden pişmandı değil mi?

Eve doğru sürerken yine Rosé tüm olanlara isyan edip beni kimse sevmiyor diye ağladı. Sonra tüm yüzünü silip tekrar makyaj yaptı. Kadınlar gerçekten korkunçlar...

SONUNDA eve gelince kapıyı açıp içeri girdim.

- Gel. Valizin nerde?

- Onu da havaalanında çaldılar...

- Bravo!

Içeri girerken kapının önünde gülümsemesi donmuş bir şekilde bize bakan seulgiyi görünce eve getirdiğime pişman oldum. Kim bilir neler düşünüyordu...

- Seulg-

Beni dinlemeden kapıya doğru koştu ve beni iterek dışarı çıktı.

- Hiç değişmemiş....

Chae'nin ne dediğini dinlemeden arkasından koştum ancak binadan dışarı çıkınca etrafta kimse yoktu...

BangtanvelvettagramHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin