sharing the darkness

1.9K 189 45
                                    

Seni evinden almaya geldiğimde morluklarla dolu yüzümü gördün ve ağladın. Bütün dünyam parçalara ayrılıp gözlerinden düşerken seni sakinleştirmeye çalıştım.

Her şeyin senin suçun olduğunu söyledin.

Sana bunun doğru olmadığını söyledim ve ellerimdeki ellerini sıkıca tutup avucunu öptüm. Bana sanki dünyadaki en güzel şeymişim gibi bakan gözlerine her baktığımda işlediğim günahın büyüsünde boğuluyordum.

Sen benim eski arabamda hemen yanı başımda oturuyorken ve ellerimi tutuyorken dünyada bundan daha önemli hiçbir şey yoktu.

İçimdeki karanlığı dağıtmıyordun, o karanlığı benimle paylaşıyordun.

Eğilip dudaklarını öptüm ve gözyaşlarıyla ıslanmış güzel yüzünü okşadım.

Yüzünü avucuma yaslarken beni sevdiğini fısıldadın.

Yuva gibi hissettiriyordun.

Yıllar sonra seninle Tanrı'nın önünde evlilik yeminlerimizi ederken bile düşündüğüm şey buydu.

fire on fire + jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin