Sabaha kadar sürekli kabuslar görerek uyudum. Sürekli o arabanın neden sabahın o saatinde orada olduğunu düşündüm. Kaldırımın kenarında durmama rağmen neden üstüme geldiğini düşündüm. Ve tabiki de cevap buldum. Bunu yapan onlardı. Babası bitti sıra kızında diyenler. Ya anneme birşey yaparlarsa? O zaman ben ne yapacağım? Tüm bunları düşünürken annem,
Goncaa hadi kalk kızım geç kalacaksın. Hiç uyumadım ki.
Tamam annee.
Hemen hazırlanıp mutfağa indim. Anneme,
Anne dün sarma sarmıştın. Yiyelim mi şimdi?
Gonca ben dün sarma sarmadım.
Ne? Dün ben eve geldiğimde oturma odasında oturmuş sarma sarıyodun.
Kızım herhalde sen sarmayı çok sevdiğin için hayal falan gördün.
Anne hayal değildi!
Kızım hayalmiş işte ben sarma falan sarmadım.
Tamam anne. Ben çıkıyorum.
Yolda uçan sarmalar görmemeye dikkat et!
Of. Tamam anne yaa
Anneye of denmez!
Offfffffff offffffffffff
İyi. Git hadi.
Tamam.
Ne olduğuna dair gram fikrim yokken tam düşünmeye başlayacaktım ki Birinin kolu omuzuma dolandı,
Ya Mert napıyosun?
Niye ki?
Mert senin bi kolun 500 kilo. Benim tüm vücudum 50 kilo. Sence ben o kolu nasıl taşıyacağım?
Yani tek derdin bu mu?
Evet
Ama bak şuan taşıyorsun
Tamam taşıyorum da Mert okula geldik.
Ee?
Bizimkiler yanlış anlar
Anlasın
Ya Gonca hem sen bugün bizim sınıfta mu olucan, kendi sınıfında mı?
Hmm. Bi düşünelim. Sınıfta kafama tavanın çökmesi dışında bi tehlike yok ama senin sınıfında sen varsın.
Yani?
Size geliyorum.
Yes be. Yani tamam.
Of Mert yaa
Noldu ki?
Bişey sorucam doğruyu söyliceksin. Tamam mı?
Tamam
Mert neden size geliyorum dediğimde yes be dedin? Mert ne cevap vereceğini düşünürken yüzü kızardı,
Çünkü, sen benim arkadaşımsın ve ben senin benim sınıfıma gelmene gerçekten çok sevindim.
Mert ben sana bişey söyleyeceğim.
Söyle. O an o kadar heyecanlandım ki asıl söylemem gereken önemli konuyu da unuttum,
Aslında iki şey
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAVEYLA
AdventureÜniversiteye yeni geçmiş bir kız, lanet Arkadaşı Mert ,ilgilenmesi gereken dersleri ve baş belası mesajlar...