+2+

2.3K 274 292
                                    

"Jisung, diğer öğretmenler gibi değil."dedi Felix, zil çalıp Minho dışarı çıkınca.

"O da aynı."dedi Jisung omuz silkerken. "Diğer öğretmenler gibi bencil, aptal birinin teki."

"Bunu bir anda anlayamazsın."dedi Seungmin sinir bozucu bir ses tonuyla.

"İyi biri olduğunu bir anda anladınız ama."

"O haklı beyler dağılın."dedi Hyunjin gülerek.

Seungmin sinirle Hyunjin'e baktı. "Sen zaten herkesi haklı bul amına koyayım."

"Trip mi atıyon, anasını satayım."

Seungmin omuz silkti. "Hayır."

"Ne ara Minho'dan sizin ilişkinize geldik lan?"

"Changbin haklı beyler dağılın."dedi Jisung gıcık bir ses tonuyla. "Benim bir sürü fikrim var."

"Ne fikri?"

"Var işte bir şeyler, Felix."

Zil çaldığında Seungmin ofladı ve "Şu okul bir biteydi."diyerek kendi sırasına oturdu.

"Öyle deme, eğlenceli geçiyor."dedi Felix, önünde oturan Seungmin'in kafasına vururken.

"Lan hayvan gibi şey yapıyorsun."dedi Seungmin kafasını tutarken. "Ne şiddet meyillisin."

"Vuracak yer güzelse vuruyorum, kafan güzel bir kere."

Hyunjin arka tarafında oturan Felix'in anlına vurup sinirle ona bakmaya başladı. "Kafası bana ait bir kere."

"Vur o zaman amına koyayım. Bana ne?"dedi Felix omuz silkerken. "Ama yok ben sevgilime kıyamam diyorsan bana da karışma."

"Sana ne be?"

"Kıyamıyor yazık."

"Kıyabilirim."

"Ya ya tabii tabii."

"Kıyar lan var mı?"

"Hadi lütfen kıy da görelim."

Hyunjin, gaza gelmenin verdiği etkiyle Seungmin'in kafasına vurmuş ve Felix'e alaycı bakışlar atmıştı. "Al bak, gördün mü?"

Seungmin, sinirle Hyunjin'i omzundan ittirdi. "Kalk lan yanımdan. Oturmak istemiyorum."

"Oturmak istemiyorsun?"dedi Hyunjin alayla. "İyi akşam oturtmayacağım seni."

Jisung iğrenircesine ikiliye baktı. "Bakın, duvarlar ince diyorum, sevişmeyin diyorum."

"Sana ne be?"dedi Seungmin sitemle. "Senle sevişecek biri yok diye bize karışma."

"Kabul etti duydunuz."dedi Hyunjin, alaycı gülümsemesi büyürken.

"Yok öyle bir şey. Ben onu şey diye söyledim şey."

"Ayağa kalkmayı düşünüyor musunuz, beyler?"

"Biz yokmuşuz gibi takılın, hocam."dedi Jisung alayla.

Minho göz devirip sandalyesine oturdu. "Sınıftan çıkın o zaman."

"Valla mı?"

Changbin'in heyecanlı çıkan sesi karşısında Minho gülümsemişti. "Müdürün yanına gidip teneffüse kadar orda bekleyin."

"Ders dinlemek daha cazip geldi."

Minho tahtayı açmış, dersi anlatmaya başlamıştı. Sınıftakilerin bir kısmı dersi dinliyor, bir kısmı başka şeylerle ilgileniyor, bir kısmı ise yapacağı şeyleri planlıyordu.

"Bir şey mi soracaksın, Jisung?"

Jisung havaya kaldırmış elini indirip kafasını salladı. "Evet ama ders ile alakalı değil."

"Sor."

Jisung yüzündeki alaycı gülümsemeyi gizlemeye uğraşmadan konuştu. "Günde kaç kere porno izliyorsunuz, hocam?"

Minho gülerek düşünüyormuş gibi yaptı. "Günlük iki kere."

"Sevgiliniz var mı?"

"Yok."

"Seks arkadaşınız var mı?"

Minho'nun alaycı gülümsemesi artmıştı. "Olmak ister misin?"

Sınıf kahkahalara boğulurken Jisung'un yüzündeki gülümseme düşmüş ve sinirle Minho'ya bakmaya başlamıştı. "Çok komik."

"Bende soru sordum ama cevabını alamadım."dedi Minho omuz silkerken.

"Tabii ki hayır."

Minho dudaklarını büzdü. "Sen kaybettin."

....

Lan ben bu kitabı unutmuşum ki, yazacak bir şeyde bulamıyorum...

Saçma bir bölüm amk

Silerim bu kitabı ya

Bad Boyfriend •MinSung•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin