Herkes için acının tarifi farklıdır,kimi acıyı sevdigi bir insanı kaybederek tanımlar.Kimi insanlar hayatları boyunca çektiği acıların imtihanların ağırlığı yüzünden yüzünde kendiliğinden oluşan bir acı olur.
Öyle acılar vardır ki bizim gülümsememizi alıp alıp götürür.İnsan mutlu olmayı nasıl unutur,nasıl bu halde uzun süre yaşayabilir ki? Hayata tutunacak tek bir sebebin varsa iste bunun olması mümkün.Hayatınızda böyle insan ya da insanlar varsa bunun olması mümkün.Bütün çabanızı onlar için harcarsınız,onun gülümsemesi için belki.Tek derdiniz o oluverir,onun için yaşarsınız.Bunun için gerken şeyin sabır olduğuna inandım hayatım boyunca.Ne de olsa her zorluğun ardında eğer dayanabilirsek bizim için bir hediye vardır.
Dünya sevmeyi başarabilenlerin dünyasıdır.Aradaki bağın ancak sevgiyle örülebilecegini ve iyilikle devam edebileceğini idrak edebilenlerin dünyasıdır.Sevdiklerimize bağlı olmalıyız onlarla bir bütün olmalıyız.Sevdikçe bir olmalı,birleşmeliyiz.
1 Mayıs 1975 saat 19.36 benim güzel annem doğmuş kızıl saçlı ela keskin gözleri... Dünya' ya gözlerini açmış doğduğunda hiç ağlamamış biliyor musunuz? Belkide ileride yaşacayacağı acılara bir zemindi bu .Kendimce böyle yorumluyorum.Benim güclü her zorluğa göğüs geren annem.Herkes annesini sever saygı duyar,annem bana göre kahramam bi kadın kızı için yaşayan güçlü duran,gözyaşı ve yas biriktiren bir kadın Melek Kadın.Kalbi göğüs kafesini delip geçen hayatınızın dönüm noktası olan noktalar vardır.Hayatınızı tümüyle değiştiren,hayat akışı seyrini değiştiren adına her ne derseniz diyin.Siz bir şeyler hayal edersiniz o hayale sıkı sıkıya bağlısınızdır ama hayat sizinle uğraşır ve hiç olmadık yerlerden olmayacak sonuçlar önünüze serer.Bu hayatın oyun oynama şeklidir.
Her akşam olduğu gibi odamda oturmuş müzik dinliyordum.Başka ne yapabilirim ki müzik ruhun gıdasıdır diye boşuna dememişler bende bedenimi doyurduğum yetmezmiş gibi birde sıra ruhumda...canım ruhum ne zaman eşini bulacaksın acaba.Evet yeri gelmişken evrene mesajımızı yolladığımıza göre ruhumuzu doyurabiliriz.Sevgilim olmamasına rağmen acı dolu şarkılar dinlemek hobilerim arasındadır.Her neyse annem nerede benim 2 saat oldu hâlâ odama bi baskın yemedim.Anlaşılan iyi şeyler olmuyor diye düşünürken bi an babamın sesini duydum sanki.Hemen kulaklıklarımı çekip çıkardığımda babamın anneme bağırdığını duydum.Bir an duraksadım çünkü bizim evde kimse kimseye kolay kolay bağırmazdı.Hele babam anneme bağırdığına şahit oldum desem yalan olur.Durum ciddiydi demek ki.
Tam yatağımdan doğrulup odaya gidecektim ki saatin epeyce geç olduğunu fark ettim şimdi merakıma yenik düşüp gidersem ne olduğunu tam olarak öğrenemeyecek ve bir de üstüne annemden azar işitecektim ki bir ses duydum tekrar.
Annemin sesiydi babama yalvarırcasına"Lütfen şimdi olmaz,Rüya bizi duymasın ne söyleyeceksen uyuyup uyumadığını kontrol edeyim de diyeceklerini ondan sonra dersin.Her akşam olduğu gibi nefretini kusarsın bana"
"Ne halin varsa gör zaten eninde sonunda öğrenecek onun da senin gibi iğrenç bi kaderi olacak Melek unutma,kızlar annelerinin kaderini yaşarlar"
Ne düşüneceğimi bilmiyordum,bu sözler babamdan mi çıkıyordu.Hızlı bir toparlanmayla birlikte yatağıma tekrar geri girdim ve annemin gelmesini bekledim.Kahretsin gece lambası,şimdi nasıl uyuma takliti yapacağım.Sakin ol Rüya sakin olmalısın çok kısa.
Annem kapıyı yavaşça araladı,o sırada kendimce dua ediyordum "Allahım lütfen, lütfen ben iyi bir oyuncuyum taklit yapabilirim,çok kısa çok kısa"annem ileriye doğru yanıma geldi uyuduğumdan emin olduktan sonra yavaş adımlarla arkasını döndü tam giderken ayağı yerde duran kitaplarıma çarptı ki bir an duraksadı ve adım atmayı bıraktı.Benim kımıldanmadigimdan ve uyuduğumdan emin olduktan sonra odadan yavaş adımlarla çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben O'yum
Teen FictionBir annenin zorluklarla geçen hayatı ve kızının kaçırdığı yerde aşık olduğu adamın....