TELEFON

48 4 0
                                    

   Telefonun çalmasıyla gözlerimi araladım.Birazdan sesi kesilir düşüncesiyle tekrar uykuya döndüm.Çalıştım...Ama lanet olası telefon hala ısrarla çalıyordu.Sabahın bu saatlerinde kim niye bu kadar ısrarla aramaya devam ediyordu ki ? Uyku sersemliğiyle masaya uzanıp telefonu açtım.
"Alo?"
"Sedef bizim ağaç kulübeye hemen gelmen gerekiyor." sesinde heyecan ama herşeyden önce korku vardı. "Acele edersen isabet olur." Uyku sersemliğiyle söylediği şeyler bana mantıklı gelmiyordu.
"Ne oldu?"
"Dün konuşmuştuk bunları hadi bekliyorum." Ve sessizlik... Telefon kapandı. Ahu'nun sesindeki o panik beni heyecanlandırmıştı. Yataktan doğruldum kendime gelmek için pencereye doğru adım attım. Pencereyi açıp soğuk havanın yüzüme vurmasıyla gözlerim iyice açıldı. Yaz mevsiminde olmamıza rağmen sabahları çok serin olurdu. Gün de doğmamıştı. Doğruya saat kaçtı acaba? 06.00 ' ya mı geliyor? Bu Ahu' nun derdi ne böyle? Söylediklerini düşünmeye başladım. "Acele et..., ağaç kulübe..., dün konuşmuştuk..." Bir dakika dün konuşmuştuk derken? Dün konuştuğumuzuda nereden çıkardı? Hatırlamaya çalışıyorum... Ama yok. Bir anlam veremedim bu söylediği şeye. Acaba başı mı dertte? Herneyse oraya gidince bunun cevabını ögrenirdim zaten. Hızlı bir şekilde üstüme birşeyler giydim. Odadan çıkarken bir tereddüt yaşadım. Birileri uyanmış mıdır acaba? Uyanan birileri varsa eğer bu saatte benim bu halde nereye gideceğimi elbette merak edecekler. Bunların düşüncesiyle evin kapısına yaklaşmıştım bile. Dolaptan anahtarı alıp dışarı çıktım. Aslında biraz gürültülü bir çıkış oldu bu. Amacım çarpmak değildi ama iş işten geçmişti bile. Kimsenin duymamış olmasını diledim. Adımlarımı sıklaştırırken ağaç kulübenin uzakta olduğu geldi aklıma. Bu saatte bu soğukta yürüyerek gitmek saçmalık olurdu hem de yavaşlatırdı. "Acele et!" Geriye dönüp abimin herşeyden sakındığı bisikletini aldım. Birşey olmazdı ki hemen gidip geleceğim. Ruhu bile duymaz. Hızla pedalları çevirdim. Giderken değişik bir hisse kapıldım. Genelde hislerim çok kuvvetlidir. Sanki biri beni takip ediyormuş gibi geldi. Arkaya bakma ihtiyacı duydum. Kimse yoktu. Bu esnada bana gelmekte olan arabayı farketmedim bile. Tam önüme bakacağım sırada birisi beni kaldırıma doğru itti. Neye uğradığımı şaşırdım. Sonra bir gürültü duyuldu. Bana doğru son süratle gelen araba elektrik direğine çarptı. Bu resmen bir mucizeydi.

GIZLI DOSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin