ily💘

455 35 7
                                    

Jungkook okul kapısının önünde Jimin'i bekliyordu. 4 yıldır yaptığı gibi. Belki yapmaması gerekiyordu ama Jimin'e olan aşkına engel olamıyordu. Bugün ona itiraf edecekti, onu ne kadar sevdiğini.

Zil sesiyle heyecanı daha da arttı. Elindeki peluş civcive baktı ve kafasını okul kapısına çevirdi. Yüzlerce öğrenci çıkıyordu. Her zamanki gibi Jimin'in en son çıkacağını bildiği için öğrencilerin geçmesini bekledi.

Sarışın saçlarını ve minik bedenini gördü Jimin'in. Üstüne baktı ve kırışıklık olmadığına emin oldu. Tekrar Jimin'e baktı. Ona yaklaşıyordu. Her adımında Jungkook'un kalbi daha da hızlanıyordu. Kendi parfümünü sıktığı peluş civcivi kokladıktan sonra Jimin okul kapısından çıkınca ona yaklaştı ve omzuna dokundu.

Kafasını geriye çevirdi Jimin. Daha sonra bedenini de çevirerek Jungkook'a baktı. Onu her okul çıkışı görüyordu. Her görüşünde de bakmaya doyamıyordu. Tanımıyordu ama. Her ders düşündüğü çocuğu tanımıyordu.

"Selam." dedi ince sesiyle Jimin. Jungkook'un kalbi çıkacak gibi olmuştu. "Selam Jimin." dedi heyecandan titreyen sesiyle. Jimin anlamsızca Jungkook'un yüzüne baktı. "İsmimi nereden biliyorsunuz?" demesiyle Jungkook'un heyecanı artmıştı. "Arkadaşın söyledi. Taehyeon muydu?".

Jimin güldü. "Taehyung. Adı Taehyung." dedi Jungkook'a gülümserken. Gözü elindeki oyuncağa takıldı. Jungkook bunu farkettiğinde atağa geçti. "Şey, Jimin." dedi ne yapacağını bile bilmeyen Jungkook. "Ben..." dedi ve sustu. Dili tutulmuştu. Beyni durmasını söylüyordu, kalbi ise onu Jimin'e doğru itiyordu.

"Sen?" dedi Jungkook'a bakarken Jimin. Jungkook ne diyeceğini bilemedi. Ne yapacağını da bilmiyordu. Gözleri doldu. Çaresiz bir durumdaydı. "Söyleyecek misin?" dedi Jimin sabırsızca. "Seni seviyorum." Jungkook ağzından çıkan cümleyle rahatladı. Jimin şaşkınca Jungkook'a bakmaya başladı.

Beklemiyordu. Asla ve asla bunu demesini beklemiyordu. Aşık olduğu çocuğun bunu demesini beklemiyordu. Daha ismini bile bilmediği çocuğun bunu demesini beklemiyordu. "Adın ne?" sadece bunu söyledi Jimin. Cevabı fazla beklemedi. "Jungkook. Jeon Jungkook." dedi Jungkook heyecandan titreyen elini sıkarken.

Jimin gülümsedi. "Seni seviyorum demek," dedi hafifçe gülerek. "Bu kadar zor olmasa gerek Jungkook." Jungkook gözlerini kocaman açıp Jimin'e baktı. Eliyle saçını karıştırdı ve ona gülümseyen Jimin'e karşılık o da utangaç bir şekilde gülümsedi.

Jimin, Jungkook'un elinden tuttu ve iki binanın arasına girdi. Orada onları görebilecek kimsenin olmadığını biliyordu. Jungkook'un gözlerinin içine baktı. "Ben de seni seviyorum." dedi Jungkook'un yüzüne yaklaşırken. Jungkook ne yaptığını anlamadı. Jimin dudaklarına doğru yaklaşıyordu. İzin verdi Jungkook. Jimin ne yapmak istiyorsa yapmasına izin verdi.

Jimin yavaşça dudaklarını birleştirdi. Jungkook kalbi göğsünü delip geçecek diye korkuyordu. Jimin'in dudağı hâlâ dudağındaydı. Hareketsiz kaldı bu süre boyunca. Birkaç dakika daha bu an bozulmasın istedi Jimin. Jungkook'un dudaklarının verdiği hissi birkaç dakika daha yaşamak istedi.

Sonunda dudakları ayrıldı. Jungkook utangaç bir çocuk imasıyla başını eğdi ve dudağını içe doğru kıvırdı. Jimin bu hâline gülerek Jungkook'un elindeki oyuncağı alıp bakmaya başladı. "Bu ben miyim?" dedi kıkırdayarak. Jungkook kafasını 'evet' anlamında sallayınca ikisi beraber gülmeye başladı. Jimin, Jungkook'a sarıldı. Çenesini omzuna koydu. Kulağına yaklaşıp fısıldadı. "Seni seviyorum."

I Love You [one-shot] ˗ˏˋ pjm ❦ jjk ˎˊ˗Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin