üç

2.3K 257 52
                                    

Bölümleri yeniden yazdığım için biraz morale ve hevese ihtiyacım var. O yüzden lütfen bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.
Yazım yanlışı veya anlatım bozukluğu gördüğünüz yerde beni mutlaka uyarınnn

Veee bölümün yeni halini umarım beğenirsiniz 🤗 İyi okumalarr 😘😘

***

Normalde kakmam gereken saatten çok daha erken bir saatte uyanmıştım. Yeni hayatımın büyük sorunlarından biri de buydu. Hem Ji Han'ı hazırlamalıydım okul için hem de kendim hazırlanmalıydım. Bu yüzden oldukça erken bir saatte uyanmıştım.

Gece Ji Han'ın moralinin bozukluğu aklıma geldikçe uykum kaçmıştı ve neredeyse hiç uyuyamamıştım. Yataktan zorlukla kalktıktan sonra önce kahvaltıyı hazırladım sonra da Ji Han'ın giyeceği şeyleri ve çantasını hazırladım. Normalde yarım saat bile sürmeyecek şeyleri uykusuz olduğum için bir saate anca yapabilmiştim.

Sıra Ji Han'ı uyandırmaya geldiğinde yatak odasına girdim ve yatağın ucuna oturup hafifçe "Ji Han." diye seslendim. Biraz eğilip saçlarını öptüğümde kafasını çevirip "Hyung?" diye mırıldandı.

"Efendim canım?" dediğim gibi kollarını boynuma sarıp ağlamaya başladı. Kısa süreli bir şok geçirdikten sonra bende kollarımı hemen onun küçücük bedenine sardım. Sakinleşsin diye saçlarını okşarken ağzımı açıp soru bile soramıyordum korkudan. O küçücük bedeniyle kollarımda hıçkıra hıçkıra ağlarken çok geçmeden ben de kendimi tutamayıp ağlamaya başlamıştım.

Beş-on dakika sonra biraz daha kendine gelip sakinleştiğinde göğsüme gömdüğü kafasını kaldırdım ve göz yaşlarını sildim. Gözleri boncuk boncuktu benim minik bebeğimin. "Ne olduğunu anlatmak ister misin aşkım?" dedim sakin bir şekilde. Ben sakin bir şekilde sormazsam asla cevap vermezdi.

"Hyung! Sınıftaki aptal-aptal Seol B benimle dalga geçti!" diye bağırdı sinirli bir şekilde. "Neden seninle dalga geçti?" diye sordum biraz korkarak. Ailemizle ilgili dalga geçtiğini tahmin edebiliyordum ama olmaması için umut ediyordum işte. "Bana dedi ki sen çok beceriksizsin çünkü annen ve baban yok! Ona annemlerin tatile gittiğini söyledim ama inanmadı bana. Çok üzüldüm hyung ve-ve ben beceriksiz değilim hiç, hem Hye Young da ona çok kızdı."

Söylediklerinden hangisine şaşıracağıma karar verememiştim resmen. Bu çocuklar anaokuluna gitmiyorlar mıydı? Anaokuluna giden bir çocuk nasıl olur da annesi ve babası olmayan biriyle dalga geçebilirdi ki? Çocuk bu yahu! Hatta bebek! Üç yaşında olan biri dalga geçmek ne onu bile bilmezdi. Peki bu çocuk nerden biliyordu?

"Hyung, hem de Seol B öğretmenlerimizi konuşurken dinlemiş biliyor musun? Çok ayıp yapmış değil mi?" diye masumca sorduğunda sinirli olmama rağmen sevimliliği yüzünden istemsizce gülmüştüm.

Seol B denen küçük canavarın dalga geçmeyi de kimden öğrendiğini anladığım için Ji Han'ı okula götürdüğüm zaman gece karar verdiğim gibi öğretmeniyle görüşecektim.

Geç kalmamak için yatakta daha fazla oyalanmak yerine Ji Han'ı kucağıma aldığım gibi yatak odasından çıktım ve biraz da olsa yüzünü güldürebilmek için koşarak banyoya gittim. Kahkahalarıyla sabahımı neşelendirmeye başladığında ise benden daha mutlu bir insan olamazdı.

***

Ji Han'ın okulunun önüne geldiğimizde onu bahçede bırakmak yerine ben de onunla birlikte okula girdim ve onu sınıfının önüne kadar götürdüm. Daha doğrusu o beni sürüklüyordu. Arkadaşları dalga geçmesin diye bir abisini olduğunu sınıftakilere göstermek istiyordu belli ki.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 23, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

lonely lover // taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin