-> Aşık olmak deliliktir.
-> Baekkie on yedi yaşında.
Koştu.
Ciğerlerinde tükenen nefesin acıttığı boğazını umursamadan koştu.
Oraya gitmeliydi, Chanyeol'u bulmalıydı.
Onu hâlâ bekliyor muydu?
Çok geç kalmıştı, annesi onu bırakmalıydı. Chanyeol'un yanına gitmesine izin vermeliydi. Çoktan onun yanına varmış olmalıydı.
Dişlerini sıktı. Gözlerini yakan, görüşünü bulanıklaştıran yaşları koluna sildi sinirle.
Chanyeol'un istediği yere geldi sonunda, etrafında döndü ve korkarak aradı uzun bedeni. Gördüğü tek şey ağaç, banklar ve daha çok ağaçtı.
"Chanyeol-ah!" Bağırdı. Sesini duymasını, 'ben buradayım' demesini umdu.
"Chanyeol, bak geldim işte! Çık ortaya, lütfen. Chanyeol!" Daha çok bağırdı, boğazına keskin bir acının saplandığını hissetti. Ağlamaktan kendini alıkoyamıyordu, gitmiş olamazdı. Telefonu da yoktu, nasıl bulacaktı şimdi onu?
"Özür dilerim Chanyeol, özür dilerim. Duydun mu beni? Özür dilerim! Seni dinlemedim, anneme anlattım Chanyeol-ah! Özür dilerim. O.. O beni göndermedi. Sana gelmeme izin vermedi." Hava sıcaktı belki ama üşüdüğünü hissederek etrafına sardı kollarını. "Lütfen, gitmedim de bana. Lütfen.."
Çaresizlik hissi tüm bedenini sararken etrafında döndü defalarca, onsuz eve dönemezdi.
"Gitmedim Baekhyun." Kulaklarına ulaşan kalın sesle etrafa bakındı hızlıca. Gitmemişti..
Karşısında dikilen bedene bacaklarında kalan son güçle koştu Baekhyun. Gitmemişti işte, beklemişti onu.
"Chanyeol!" Adını haykırarak sardı kollarını uzun bedenin etrafına.
"Baekhyun.. En güzelim." Chanyeol, sarılışına karşılık vermeden geri adım attığında Baekhyun'un kollarını uzaklaştırdı boynundan. "Gitmedim. Ama gitmem gerek Baekhyun." Büyük ellerini yumuşak yanaklara sardı.
"G-gitmek mi? Nereye? Neden?"
"Çok uzağa Baekhyun, çok fazla uzağa." Gülümsedi uzun olan. Baekhyun, bu şefkat dolu gülüşün içini erittiğini hissetti. "Tanrım.. Kocaman oldun Baekhyun. Büyüdün ve sen.. Çok güzelsin. Çok güzel oldu benim Baekkiem."
"Chanyeol, nereye gideceksin? Beni bırakmanı istemiyorum! Anneme söyledim diye mi gidiyorsun? Yemin ederim bir daha olmaz, adını ağzıma almam yanında. Gittiğini söylerim, lütfen Chanyeol. Beni bırakamazsın."
"En güzelim, aç gözlerini." İşaret parmağını Baekhyun'un alnına dokundurdu usulca. Küçük olan zihninde inkar ediyordu lakin ikisi de biliyordu bunun anlamını. Ben buradayım, demekti. Aklın, fikrin, zikrinim, demekti. "Kendi rızamla gidebilir miyim sanıyorsun? Kopabilir miyim senden?"
Baekhyun, uzun olanın yanağından süzülen yaşı takip etti gözleriyle.
"On yedi yaşına geldin Baekkie. Artık, artık güzel bir hayata adım atmalısın. Yeni arkadaşlar bulmalısın. Gerçek arkadaşlar." Yanağını okşadı küçük olanın. "Bir sevgilin olmalı, bir dostun olmalı, belki minik düşmanlar. Zararsız olanından." Güldü içtenlikle.
"Ben seni istiyorum Chanyeol-ah, sen bana yetiyorsun. Gitmene gerek yok ki. Hem.. Eğer çok istersen Sehun var. Onunla arkadaş olabilirim. Ama bunun için gitmene gerek yok, lütfen."
"Ağlama, lütfen.. Ağlamamalısın Baekhyun. Sen.. Artık çocuk değilsin. Biliyorum, farkındasın her şeyin. Gerçek olmadığımın farkındasın Baekhyun." Boncuk gözlerin akıttığı incileri sildi. "Lütfen. Gitmeme izin ver Baekhyun. Kendi hayatını yaşaman gerekiyor artık."
"Hayır, hayır, hayır! Yalan söylüyorsun. Sen gerçeksin, hep vardın. Yine öyle olacaksın. Gidemezsin, beni bırakamazsın." Bir kez daha serbest bıraktı, bu defa öfke dolu olan hıçkırıklarını.
"Baekhyun, yapma böyle. Ben hep burada olacağım." Küçüğünün sol göğsüne bastırdı işaret parmağını. "Çok güzel bir hayatın olmalı, gerçek sevdiklerin olmalı artık. Biliyorum, sorgulamaya başladın. Dokunuşlarımdaki boşluk deli gibi rahatsız ediyor seni. Sarıldığın zaman aldığın derin soluklar.. Kokumu anımsayamıyorsun. Her elini uzattığında anında dokunamıyorsun artık tenime, boşluğa düşüyorsun kimi zaman."
"Bu doğru değil, sen gerçeksin.."
"İzin ver.. Hadi Baekhyun. Söz veriyorum, hatıralarında hep yaşayacağım. Rüyalarında seninle olacağım. Ve bir gün güzelim," Küçük çenesini parmakları arasında tuttuğunda nazikçe kaldırdı başını. "-hiç beklemediğin yerde ansızın karşına çıkacağım. Kanlı canlı, tüm benliğimle karşında olacağım."
"G-gerçekten mi?" Ağlaması dinen çocuk kızarmış gözlerle baktı ona.
"Gerçekten Baekhyun. Bu bir veda değil. Söz veriyorum yeniden seninle olacağım. Ama şimdi gitmem gerekiyor güzelim. Yeni bir hayata başlamalısın. Bak, güzel bir üniversiteye gideceksin üstelik. Her zaman rüyalarında olacağım ben. Seni hep izliyor olacağım."
"Söz ver bana." Burnunu çekti, kaşlarını çatarak baktı uzun çocuğa. "Her gece uğrayacaksın rüyalarıma."
"Söz veriyorum güzelim."
"Seni seviyorum Chanyeol-ah." Son defa sıkıca sarıldı Baekhyun uzun olana.
"Seni çok seviyorum, en bi' güzelim."
"İzin veriyorum Chanyeol-ah.." Bir hıçkırık daha firar etti pembe dudaklardan. "Artık gitmene izin veriyorum. Ama bu bir veda değil, sana söz veriyorum. Seni unutmayacağım, seni tekrar bulacağım. Söz veriyorum Chanyeol-ah. Şimdilik.. Gitmene izin veriyorum.." Yavaş yavaş büyüyen hissizlik yerini boşluğuna bıraktığında dengesini kaybettiğini hissederek öne sendeledi. Toparlanmaya tenezzül etmezken yere düştüğünde acıyan dizlerini ve avuç içlerini ağlamak için bahane olarak gördü kendine.
Orada kaç saat yankılandı hıçkırıkları emin değildi. Ama bildiği bir şey vardı ki, o da Chanyeol'un bir daha gözleri önüne gelmeme ihtimaliydi.
Merhabalar.
Kısacık rüyamı, uygun fazlalıklar ile aktardım sizlere. "Gitmeme izin ver." dediği kısımda ağlayarak sarılıyordum ve aynı şekilde ağlayarak uyanmıştım. Bundan sonra son bir bölüm atacağım. Yani final bölümü.
İçimde bi' ağlama hissi baş gösterdi yine..
Sizce Chanyeol Baekhyun'u çok güzel sevmiyor mu?
Ve Chanyeol.. Sizce doğru olanı mı yaptı? Baekhyun bunu kaldırabilecek mi?
Sonraki bölüm final, tahminlerinizi alayım. 🐾😅
05.05.2020 00.22
Salı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
°Promise /ChanBaek/
Short Story"Gitmeme izin ver Baekhyun, lütfen." . . "Söz ver Chanyeol, yine geleceksin." (TAMAMLANDI) #1Hayaliarkadaş 04.05.2020