tatlı bir acısı var

75 12 26
                                    

Tıbbi karşılığı "Duygusal Sağırlık" olan aleksitimi kişilerin kendi ve diğer insanların hislerini algılama yetisinden yoksun olmasına denir.

...

Yeosang bir kez daha kalbimi hiçbir şekilde kıpırdatmayan hastalığın manasını açıkladığında hala anlayabilmiş değildim.

"wooyoung nasıl hissediyorsun?"

Küçük prensin sesi yankılanıyordu, zihnimde. Daha öncesinde kimse böyle hissettirmemişti. Kalbim hiçbir zaman yumuşamamıştı. Gökyüzüne baktığınızda üzerinizden uçup giden kuşlar kadar özgür, pamuk şekeri andıran bulutlar kadar naif hissetmiştim.

"onu düşünüyorum."

"hey wooyoung bir doktora görünmelisin."

Benim doktora değil küçük prensime ihtiyacım vardı. Bunun hakkında ne yapacağım ile ilgili bir fikrim yoktu fakat sesinin beni iyi hissettirmesine ihtiyacım vardı.

"yeosang olm kaçık mıyım acaba ben?"

"woo onunla bir kez daha karşılaşsan bile, ki buna çok az bir ihtimal veriyorum dostum, ne demeyi planlıyorsun?"

Ara sokaklarda bulunan, çadır altı küçük ve sevimli fakat bir o kadar da rahatsız sandalyelerle bezenmiş yerde 2 şişe sojuyu çoktan bitirmiştik. Yeosang'ın sorduğu soruya cevap niteliğinde bir şişe soju daha sipariş etmiştim ve biz kesinlikle birbiriyle uyumlu olmayan, berbat birer içici takımıydık.

"woo bu seferki içkinin tadı nasıldı? hadi, söyle bana. bu nasıl bir gün geçirdiğinle ilgilidir. tatlı mıydı acı mı?"

Aradan bir hafta geçmişti. Sesini duymayalı bir hafta geçmişti. Sesini duyduğum andan tam şu saniye dahil olmak üzere geçen süreydi. Matematiğim iyi olsaydı şu an hemen hesaplayabilirdim, eğer biraz daha cesur olsaydım seni yakalar ve en azından adını sorardım. Eğer kendime karşıma iyimser olsaydım binlerce kez sesinin rüyamda tekrarlanmasını sağlayabilirdim. Benim için ilk günkü gibiydin.

"acı... tatlı bir acısı vardı. o anı tekrar yaşamamı istetecek kadar tatlı bir acısı vardı."

Tek kişilik, pencereye bakan minik masamın üzerine dünden kalan ben için yosun çorbası yerini almıştı. Bir an için aklıma gelmiştin, düşünsene benim için çorba pişiriyordun ve kaşığı ağzıma doğru götürüyordun. Yüzünü bilmiyordum ama sesinin sıcaklığı bunu hissetmemi sağlamıştı. O kadar sıcaktın ki yanaklarım al al oluvermişti.
Bir hafta önce aldığım kararla kütüphaneye her zaman beş saat önce gidiyordum. Bugün kütüphaneye ne olursa olsun gelmelisin çünkü sen o peri masalındaki gülsen seni korumalıyım, sulanmaya ihtiyacın var. Senin gibi bir gülün kurumasına izin veremezdim o yüzden bugün ne olursa olsun gelmelisin.

- fikirlerinizi belirtmeniz benim için çok önemli 💓 bol bol yorum yapın yorobun 🥺

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 27, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

le petit prince - woosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin