BONNIE&CLYDE (afterglow-2)

6-(kibritçi kız)

Denise bizimle bir hafta kalmak için pazarlık yapmaya çalışıyordu. Sevimli bir çocuktu. Kalmasında sorun yoktu. Zaten Tom ile yeterince baş başa vakit geçirebiliyorduk. Ortamı neşenlendiriyordu.

"Ben ev işlerini yaparım karşılığında sizinle kalırım."

"Anlaştık dostum."

Tom tam bir fırsatçıydı. Denise hiçbir şey yapmadan da bizimle kalabilirdi. Aslında bu fena olmazdı. Daha fazla baş başa vakit demekti.

"Mükemmel! O zaman siz takılın akşama mükemmel bir parti hazırlayacağım. 3 kişilik!"

"Büyük partiye kadar ne yapacağız peki hayatım?"

Tom güzel tebessümünü bana uzattı.

"Okyanusa gidelim. Eskisi gibi."

Tom'la tam dört yıl önce ilk kez okyanusta çekilen fotoğraflarımız medyaya düşmüştü.

"Gidelim!"

"Korkmuyor musun?"

"Hayır."

Denise mutfağa doğru ilerledi. Biz de arka kapıdan dışarı çıktık. Ev okyanusa sıfırdı. Bir dakika yürüdükten sonra kayalıklara çıktık. Elimden tutup beni kendine doğru çekti. Islak olmalarını umursamayarak oturduk. Yanımıza içecek veya yiyecek almamıştık. Tom ceketinin cebinden bir kutu kibrit çıkardı.

"Hatırladın mı?"

Bana hiçbir şey anımsatmamıştı.

"Hayır yani neyi?"

"Londra'da ben uyurken kibritleri tek tek yaktığın geceyi."

"Hey, uyanık mıydın?"

"Bu kibritçi kız oyununu benimle de oynar mısın?"

"Onu nerden biliyorsun?"

Gülümsedi.

"Seninle ilgili bilmediğim hiçbir şey yok."

Kibrit kutusunu açtığında içinde çok fazla kibrit olduğunu gördüm.

"Tüm evin kibritini getirmedin umarım."

"Şeyyy"

"Hey daha uzun bi süre buradayız."

"Tamam birazını kullanalım. Kaç tane istersin?"

"13!"

"13 senin için gerçekten özel değil mi?"

"Evet. Seninle 13 hafta çıkmıştık. Yine mükemmel bir 13."

"Bu sefer 13 haftayla kurtulamayacaksın. 13 asır daha benimlesin."

"O kadarcık mı?"

Gülüşlerin eşliğinde dudaklarımız değdi.
13 kibriti çıkardık.

"Hey tamam 6-6 paylaşalım ve sonuncuyu birlikte yakalım."

"Bana uyar."

Tom kabul ederek ilk kibriti yaktı.

"Sonunda ikimizde hazırız. Joe'dan ayrılıyorsun."

"Tom!"

"Hadi ama hayallerime kızamazsın."

"Tamam sıra bende. Joe ile hala arkadaşız."

"Bir hayalini Joe'ya harcadığına inanamıyorum."

"Teknik olarak sen de harcadın."

"Neyse devam ediyorum, Medyaya yakalanmaktan korkmuyoruz. Benimle birlilte Oscar'a katılıyorsun ve ben ödül kazanıyorum!"

"Kazanacaksın!"