Bugün Lisa ile aynı yerde buluşacaktım. Üstüme beyaz sade uzun bir elbise giydim üzerime siyah hırka, hava kapalıydı ama soğukta değildi şemsiyemi aldım ve yağmur çiselemeye başladı bir taksi çağırdım ve o binaya vardım. Yukarı çıktığımda Lisa çatıda ıslanmış bir halde ayakta bekliyordu. Elindeki ıslanmış bir demet papatyaları bana uzattı, derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı
Lisa: Jennie... Bunu daha fazla içimde tutamayacağımı anladım... Ben galiba sana aşık oldum... Belki deneriz? Olmaz mı...?
Çok şaşırmıştım kendimi çok kötü hissediyordum. Onun benden hoşlandığını hiç düşünemezdim. Bir cevap vermem gerekiyordu ve bende verdim.
Jennie: Çok üzgünüm Lisa ama ben kızlardan hoşlanmıyorum. Belki bi ara konuşmasak iyi olur.
Gittim. Evet aynen öyle yaptım. Arkamı dönmeden onu orda bırakıp gittim...
Lisa nın ağzından
Saat kaçtı bilmiyorum ama hava karanlıktı. Uyuyamıyordum. Onu düşünmeden uyuyamıyordum. Jennie'nin düz bir birey olduğunu biliyordum, belki o öyle sanıyordur ama bunu ona söylemeliydim, içimde tutamıyordum ona aşık olduğumun farkına varmıştım zaten. Ona bunu itiraf ettiğimde reddedeceğinden, daha önemlisi benimle arkadaşlığını keseceğinden korkuyordum. Cesaretimi topladım ve mesaj attım.
Lisa
Jennie
Yarın yine aynı yere saat 16.00 de gel
sabaha kadar uyuyamadım 16.00 olmasını bekledim ve sonunda oldu, saat gelmişti ben oraya gittim o çatıda bekledim. Mesajına bile bakmadım, gelip gelmeyeceğini bilmiyordum ama yinede bekledim ve geldi. Elimde ki bir demet papatyaları ona uzattım ve söyledim. Ve korktuğum gibi oldu. Gitti, çatıda yağmurun altına öyle kalakaldım. Reddetse üzülürdüm tabi ama artık o da yoktu. Bir kaç saat öyle orada bekledim, çok özür dilerim, sabah olana kadar. En sonunda eve gitmem gerekiyordu tabi. Eve gittim ve evden dışarı çıkmama kararı aldım telefonuma bakıyordum saatlerce belki yazar diye ama yazmadı. 2 gün geçti evdeydim, 3 gün geçti yine evdeydim saya saya tam 2 hafta oldu ve yine evdeyim. İlk defa kapı zili duydum ve açtım gelen Jungkook'tu. Eve girip kendini koltuğa attı
Jungkook: Öldün mü diye bakmaya geldim.
Lisa: Halim yok.
Jungkook: Daha ne kadar sürebilir ki bu süreç? Kaç kişiyle çıktın Lisa? Sayamıyorsun bile, onları atlattın bu kızı da atlatırsın.
Lisa: Gerçekten anlamıyorsun JK.
Jungkook: AH SEN AŞIK MI OLDUN!
Lisa: Ya dalga geçmeyi kes ya da siktir git.
Jungkook: Tamam tamam. ALIŞIK OLMADIĞIMIZ BİR ŞEY.
bir kaç saat öylece oturduk ve derin bir nefes alıp konuşmaya başladım
Lisa: JK bu sana saçma gelebilir, bana bile saçma geliyo... bilemiyorum yani... ben çok aşığım.
Jungkook: Evet söylediğin şey saçma geldi. Aşk nedir biliyor musun?
Lisa: Aşk her türlüdür.
Jungkook: Sen delirmişsin.
Lisa: Of siktir git!
Jungkook: O biraz zor.
Lisa: Ben uyuyacağım.
Jungkook: Ya hayır! Boşuna mı geldim buraya?
Lisa: Evet
Jungkook: Ya hadi dışarı falan çıkarız bi nefes al! Ekim ayındayız ve bugün hava şaşırtıcı derecede çok güzel. Beni kırma lütfen.
Odama çıktım siyahlara bürünüp üzerime deri ceketimi alıp Jungkook un yanına gittim
Lisa: Hadi gidelim
Birkaç saat dolaştıktan sonra geç olunca ayrılmıştık bende fırsattan ifade kafa dinlemeye o ıssız evin ıssız çatısına çıktım ve öylece manzarayı seyrettim, onu değil, manzarayı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i wanna be your girlfriend / jenlisa
Fiksi Penggemar-Çok güzel görünüyorsun ve ben bu manzaraya bayılıyorum