[啟動]

762 137 76
                                    

❖

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- flashback -

"Cidden hiç olmadı bu. Jungkook bir buraya bakar mısın!"

Boş odada yankılanan sesimle birlikte yere eğilip elimde ki boya fırçasını boya kutusunun kenarına yasladım ve doğrulup ellerimi belime koydum. Ölçüp tartar gibi dudaklarımı büzüp, yarısı beyaz yarısı griye boyanmış duvarda gezdirdim gözlerimi, "Efendim?" diyerek içeri giren Jungkook'a doğru döndüm. Yerde ki fırça ve boya kutularının karmaşasından geçerek yanıma geldi.

"Jungkook bu renk olmadı bence, oturma odasına duvar kağıdı yaptığımız gibi burayı da mı öyle yapsak, hm?"

Kolunu omzuma koyup diğer elini çenesinde gezdirdi ve bir gözünü kısıp duvara bakındı birkaç saniye. Kaşlarını aşağı yukarı olumsuz anlamda indirip kaldırdı ve gülümsedi "Daha tamamını boyamamışsın bile, bence güzel olacak." kolunu omzumdan çekip yanağımdan makas aldı ve göz kırptı. Yere eğilip fırçayı alıp doğruldu ve fırçayı bana uzatırken "Acıktın mı?" diye sordu. Elimi karnımın üzerinde gezdirip başımı salladım.

"Üç saattir buradayız ve ben daha duvarın yarısını boyadım, boya kokusundan neredeyse beynime oksijen gitmiyor. Yiyecek bir şeyler de yok, ne yiyeceğiz?" uzattığı fırçayı elime alıp tekrar işime döndüm. "Dışarıdan sipariş verdim, bir yarım saat daha dayanabilir misin? Yoksa gidip alabilirim?" bu naif düşüncesine karşın gülümsemeden edememiştim, ona dönüp gülümsememi daha da genişlettim "Dayanabilirim." dedikten sonra tekrar duvara doğru dönüp yüzümü buruşturdum.

Boya kokusu neredeyse burun direğimi delip geçecekti ama en azından şu duvarı bitirip, bir köşeye bayılana kadar dayanmalıydım. Başımı yana çevirip omzumun üzerinden göz ucu ile Jungkook'un ne yaptığına baktım. Yere bağdaş kurup oturmuş karşısında yan yana duran boya kutusunda düşünür haliyle gözlerini gezdiriyordu. Şu bir haftadır çok düşünceliydi, dalıp gidiyordu. Aklında yine ne tilkiler dönüyordu bilmiyorum ama hem düşünceli, hemde mutlu görünmesi beni de mutlu ediyordu.

Yüzümde ki gülüş gitmezken işime döndüm. Fırçamda ki boyayı bir aşağı bir yukarı düzenli bir şekilde yayarken oldukça odaklanmış, boyanın çirkin kokusuna alışmaya başlamıştım. Artık eskisi kadar rahatsız etmiyordu beni.

Yarın boyayacağım bir duvar daha vardı, bu boya kokusuna daha iyi alışsam iyi ederdim.

Geçen yirmi dakikadan sonra kapı çalmaya başlamıştı. Fırçayı hızla yere bırakıp saçımda ki bandanayı düzelttim ve parlayan gözlerim ile Jungkook'a baktım. O elinde ki beyaz bezi bırakıp ayağa kalktı hızla, açlık beynine vurmuş olmalı ki "Pizza!" diye bağırdı yankı yapacağını bile bile boş odanın ortasında, kulaklarımı kapatıp yüzümü buruşturdum. O salondan çıktıktan sonra bende etrafa dağılmış fırça ve boyaların arasından geçerek salondan çıktım. Jungkook çoktan kapıyı açmıştı bile. Bir elinde pizza kutusu, diğer eliyle de görevliye kredi kartını uzatmıştı. O aç aç pizza kutusuna hınzır bir ifade ile bakarken, durup sağımda ki beyaz renk duvara yasladım ve ufak bir tebessümle onu seyretmeye başladım.

badem şekeri ❧ jenkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin