▸ segunda parte♪

491 121 80
                                    

❖

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

25.07.2017 | 10.45 pm.

Elimde ki karton kahve bardaklarını bankın üzerine bırakıp hızla bende oturdum ve sıcaktan yanan avuçlarıma üflemeye başladım. Arada bir göz ucu ile etrafıma bakınıp Jungkook geliyor mu diye de bakmayı ihmal etmiyordum.

Bir hafta içinde Jungkook'un evini el birliği ile yaşanabilir ve düzenli bir hâle getirmiştik. Perşembe günü Jungkook bir delilik yapmış orayla ne işi varsa mutfak tezgahının altında ki lavaboya bağlı hortumları patlatmış mutfağı onun yüzünden su basmıştı. O kargaşanın içinde bunun da içinden sıyrılmıştık. Eli ayağa rahat durmadığından o da ne yapacağını şaşırıyordu tabi, aklından Jennie'yi nasıl delirtebilirim sorusunu hiç çıkarmadığından eminimde.

İnsanın enerji topundan farksız sevgilisi olunca, başına ne geleceğinin garantisi olmuyor maalesef ki.

Yanımda hissettiğim hareketlilikle başımı sol tarafıma doğru çevirdim. Gördüğüm kişi beklediğim kişi değildi, daha doğrusu yanıma izinsiz oturmuş elinde siyah kamerası olan ve bana gülümseyerek bakan adamı zerre tanımıyordum. Ben adama tuhaf bakışlar atarken o elini mor saçlarına götürerek geriye doğru attı "Pardon ama kimsiniz, keşke yanıma oturmadan önce bir izin isteseydiniz?" o gülümsemesinden ödün vermeden Jungkook için aldığım kahveye uzanarak eline aldı.

"Birkaç kez seslendim, derin düşünüyorsunuz bu yüzden beni duymadınız. Eh, bende oturmuş bulundum artık." deyip karton kahve bardağını dudaklarına doğru götürerek kahveyi yudumlamaya başlamıştı. Jungkook için aldığım kahveyi içmişti hadsiz herif! Bu ne pişkinlik, tanrım! "Sen ne yaptığını sanıyorsun ya! O sevgilimindi!" son bir yudum daha aldıktan sonra rahat bir şekilde kahve bardağını banka geri koydu ve bana baktı "Kusura bakmayın, susamışım." gözlerim şaşkınlıkla yerinden fırlayacak gibi açılırken ağzımdan kaçan hayret dolu gülümsemelere engel olamamıştım.

"Lütfen kalkar mısınız?" dedim sinirle. Karşımda ki çukur gamzeli adam ise arsızca gülmeye devam ediyor, rahat bir şekilde fotoğraf makinesiyle ilgileniyordu. "Size diyorum beyefendi, lütfen buradan kalkıp başka bir banka geçer misiniz?" bakışlarını kamerasından çekip bana döndürdü "Ben Namjoon," dedi tebessüm ederek, ben ise hâlâ rahatsız bakışlarımı yolluyordum "Sizinle tanışmak falan istemiyorum. Cidden kalkar mısınız? Rahatsız oluyorum, hem birazdan sevgilim gelecek lütfen gidin buradan." beni takmadan elinde ki fotoğraf makinesini bana doğru uzattı.

"Yan profiliniz cidden çok güzel." fotoğraf makinesinin ekranında kendimi gördüğümde sinirle kafamı ona doğru çevirdim "Cidden ne yapmaya çalışıyorsunuz! Bu yaptığınız tacize giriyor! Lütfen şu fotoğrafı silip gider misiniz? Sizi son kez uyarıyorum." dedim sabır dilercesine, kafasını iki yana sallayarak elinde ki fotoğraf makinesini panikle bankın üzerine bıraktı "Taciz mi? Hey gerçekten öyle bir amacım yok. Sizinle tanışmak istedim ama o kadar dalgındınız ki fark etmediniz bile. Fotoğrafı çekme amacım da sadece size göstermekti, özür dilerim. Cidden beni çok yanlış anladınız."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 13, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

badem şekeri ❧ jenkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin