▸ primera parte♪

462 135 51
                                    

❖

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2 Gün Sonra

Jungkook'un yedek anahtarlarının bir tanesinin zorunlu olarak bende olduğundan yirmi yedi numaraları kapının önüne geldiğimde kıkırdayıp anahtarı deliğe sokup kapıyı açtım. "Jungkook?" diye içeri seslendim anahtarı delikten çıkarıp kapıyı kapatırken. Ses gelmeyince hızla ayağımda ki spor ayakkabıları çıkarıp çantamı ve kot ceketimi portmantonun üzerine bıraktıktan sonra, içeri doğru ilerlemeye başladım.

"Jungkook?" diye ikinci kere seslendiğimde yine ses gelmemişti. Aklıma anında doluşan kötü düşünceler ile o sahneler gözümde canlanmaya başlamıştı. Ya yatak odasında bir kız ile beraberse, ya da banyo da? Belki de bir mutfak tezgahı fantezisi? Tanrım! Aklıma doluşan kötü düşünceleri silkelenip yok etmeye çalışırken birkaç kere daha seslendim. Belki de evde değil, markete falan gitti?

Banyodan gelen ses ile bedenim kasılırken yüzüm korkulu bir ifade aldı, yoksa düşündüğüm o şey gerçek miydi? Banyo kapısına doğru adımlamaya başladım yavaş yavaş, önüme gelen küçük saçları kulağımın arkasına sıkıştırdım. Kapının yanına geldiğimde elimi göğsümün üzerine koyarak kulağımı kapıya yasladım. "Ahh." diye bir ses geldiğinde elim ile şokla ağzımı kapattım. Gözlerim kocaman açılmış, hemde dolmaya başlamıştı.

Arkamı dönüp kapıya doğru ilerlediğim sırada banyonun kapısı açıldı "Lanet olsun, o sabunu kesin oraya Jimin koydu. O bir buraya gelsin yapacağımı bilirim, serçe parmaklı leylek çü- oh, Jennie." o sinirli sinirli söverken birden adımı söylediğinde duraksadım, şoktan arkamı dönememiş olduğum yerde donup kalmıştım. "Jennie?" tekrar adımı söylediğinde yavaşça arkamı dönüp sulu gözlerim ile ona baktım.

Altına beyaz havlusunu bağlamış gövdesi ve saçları nemliydi. Gözleri kocaman açılırken yanıma doğru gelmeye başladı "Sen neden ağlıyorsun?" ben hâlâ şokla ona bakıyorken hipnotize olmuş gibiydim, elini önümde sallamaya başladığında zorla yutkunup konuşmaya başladım "Sen... Sen duş mu alıyordun?" dedim zar zor, kafasını salladı ve kıkırdadı "Jennie banyo zaten duş almak için var, orada başka ne yapabilirim ki?"

Ben saf saf yüzüne bakarken eli ile 'dur bir dakika' der gibi işaret edip gülmeye başladı "Bir dakika sen benim banyo da..." daha cümlesini bile bitiremeden kahkahalara boğulmuştu. Ben ise tuttuğum gözyaşlarımı serbest bırakıp hüngür hüngür ağlamaya başladım "Yah, ağlama! Düşündüğün gibi bir şey yok ortada, gidip banyoya bakabilirsin." dediğinde duştan yeni çıktığı için nemli olan göğsüne sert bir yumruk attım.

"Aklıma neler geldi benim biliyor musun aptal! İçeriden öyle ses gelince beni başka biriyle aldattığını sandım, şu kapıdan içeri girip bana ses vermediğinde aklımdan türlü türlü şeyler geçti, seninde beni bıraktığını düşündüm!" ben karşısında içli içli ağlarken, ellerini ensemde ki saçlarımın arasından geçirip kendine çekip göğsüne yaslamıştı. Başımı nemli göğsüne yaslayıp kollarımı hızla beline sardım ve sımsıkı sarıldım.

badem şekeri ❧ jenkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin