Medya : rm - moonchild
bölüm bir, tüm kırgınlıklarımıza.
☙
"Beni sevmiyorsun!"
Ellerimi saçlarımın arasından geçirdim ve kafamı geri yasladım,
"Niye en küçük nedenlerden kavga çıkarıyorsun Li cha?"
Li cha etrafta volta atarken sinirle konuşmaya başladı,
"Tek bunun için değil ki! günlerdir çok dalgınsın jungkook!"
Gözlerimi devirip sinirle ayağa kalktım,
"Ve sen bunu sormak yerine, benim için endişelenmek yerine sadece izliyorsun."
Deri ceketimi hızlıca askıdan alıp kendimi dışarı attım, nereye gideceğimi biliyordum, kaskımı motorun üzerinden alıp hızlıca kafama taktım ve motora bindim.
☙
Yoongi'nin kapısını hızla çaldım ve beklemeye başladım, bir süre sonra kapıyı yeni uyandığı yüzünden belli olan Yoongi açtı, ne olduğunu anlamış olacak ki beni içeriye aldı, bu hep böyleydi, Li cha beni yaralar yoongi yaralarımı sarardı.
"Ne olduğunu anlatmak ister misin?"
Yoongi'nin titrek sesine kafamı sallayıp bedenimi koltuğa bıraktım, Yoongi yanıma oturup anlatmamı beklemeye başladı,
"Günlerdir dalgınım, ne olduğunu sormak yerine sadece bu duruma sessiz kalıyor, tartışma açıldığında ise sadece bunun hakkında isyan ediyor, artık ne yapacağımı şaşırdım."
Yoongi sehpada ki kemik gözlüğünü nazikçe gözlerine yerleştirdi ve sarı saçlarını geriye taradı.
"Neden onunla sen konuşmaya çalışmıyorsun? belki de ilk adımı sen atmalısındır. "
Kafamı ellerimin arasına aldım ve konuşmaya başladım,
"Ona sevgimi hissettiremiyorum, berbat bir erkek arkadaşım onun için."
Yoongi önüme eğilip saçlarımı okşamaya başladı,
"Li cha seni seviyor, sürekli senin harika bir erkek arkadaş olduğun hakkında konuşuyor."
Dediği şeye gülümseyip yoongi'nin saçımdaki ellerini tuttum,
"Uyuyalım yoongi."
Ellerimi ellerinden ayırmayarak artık ezbere bildiğim odaya çıkmaya başladım,
odanın aralık kapısından geçip içeri girdiğimizde yoongi gözlüklerini küçük sehpaya koymuş ben ise deri ceketimi çıkartıp küçük koltuğa atmıştım.Yatağa uzanıp yoongi'nin uzanmasını izledim, kafasını göğüsüme koyup uzanan yoongi'ye gülümsedim ve ellerimi saçlarına koydum odaya yayılan hafif kahve kokusu beni iyice mayıştırmaya başladığında yoongi konuşmaya başladı,
"Onu bir deniz kenarına götür, uzun uzun konuşun her şeyi, bir birinizi tanıdıkça mutlu olacaksınız, neye sinirlendiğini, neye sevindiğini bilmek emin ol hem seni hem onu mutlu edecek."
Yoongi'nin anlattığı şeyi düşündüm ve gülümsedim, o olmasaydı çoktan her şeyi batırmış olurdum. Yanımda uzanan küçük bedeni iyice sarmalayıp gözlerimi yumdum,
"Ya sen olmasaydın, şimdi ne yapardım?"
Yoongi beyaz ince parmaklarını uzun parmaklarımdan geçirip konuşmaya başladı,
"Şimdi düşünme bunları, hadi uyuyalım."
Hafifçe kafamı sallayıp burnumu kahve kokan saçlara daldırdım ve gözlerimi yumdum, haftalarımın en huzurlu günleri yoongi'yle dertleştiğimiz günlerdi
sanırım.☙
Bilgilendirme:kitapta yoongi ve jungkook aynı yaşta,bu yüzden ona saygı ifadeleri kullanmıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
please don't be sad for me
FanficJeon jungkook sevgilisi Li cha'da bulamadığı sevgiyi arkadaşı Yoongi'de buluyordu.