Yıldızlararası

Geride Kalanlar

Bu sırada Dünya'dan Mars'a fırlatılıcak roket 10 dan geriye doğru sayım başlamıştı.

Tale farketti ve kesin şunu koşuun sadece koşun diye haykırdı. Hep birlikte koşmaya başladılar. 
Her ağızdan tek söz şuydu
Heeeeeyy
5...
4...
3...
evet roket fırlatılıyordu. Dünya'dan Mars'a gidicek son roket...

Yasuo koşarken bir şey farketti. Roketin çıkardığı ses ve ışık hastalıklıları peşine takmıştı neredeyse 1000'e yakın hastalıklı, roketin peşine doğru koşuyordu.

Yasuo- Durun! yoksa öleceğiz.
Hala koşuyorlardı.
Yasuo Tale'yi çekip yakasından tuttu ve şu sözlerle bağırdı
Gitti artık koşmayın. Giderseniz hepiniz ölürsünüz.

Bu arada hastalıklılara çok yaklaştıkları için farkedilmiştiler.
Şimdide koşarak geldikleri yerden koşarak geri geliyorlardı.
Tabi peşinde yüzlerce hastalıklı.

Roket fırlatma alanından çıkarken bıraktıkları yerde Urgot'u ve Fiora'yı gördüler Fiora tam olarak hastalıklıya dönüşmüş. Ve Urgot'a saldırıyordu. Zavallı Urgot ne yapacağını bilmeden kendini savunuyordu. Sucre hiç tereddüt etmeden kafasına sıktı.

Fiora ölmüştü. Urgot ağlamaya başladı.
Hayır olamaz iyileşecekti. Söz vermiştim.
Tale-şimdi vakti değil gitmemiz gerek

Güç bela kalkıp kaçtılar. Sucre yaklaşanlara silah sıkıyordu. Tale Urgotun koluna girmiş. Beraber kaçıyordu. Hermonie hem ağlıyor hem koşuyordu.
Yasuo ise herkes gibi hayal kırıklığına uğramış. Şok içinde koşuyordu.
En sonunda bir tarlanın büyümüş hasatların arasına girip izlerini kaybettiler. Birbirlerini bile zor görüyorlardı. Tarladan çıkar çıkmaz karşılarına bir ev çıktı. Klasik çiftçi eviydi bu
Eve kapısı açıktı. Girdiler
Hey kimse yok muu ?
Dedi hermonie
Kimse yoktu ev pırıl pırıldı ne ararsan vardı. Hepsi hayal kırıklığına  uğramıştı. Şokun etkisiyle salona oturdular.
Kimseden çıt çıkmıyordu. Herkes suspus
Tale- hey  o kadar da kötü bir yer değil Dünya bence ne dersiniz?
Yasuo- Mmm koson olodor diye seslendi mutfakta ağzı doluydu bişeler atıştırıyordu.
Bu arada yukarıdan bir ses geldi
-James senmisin evlat ?
Tale- Bi bu eksikti diğerek tetiği çekti.
Hastalıklı olduğundan şüphe ettiler.
Bahçıvan aşşağı indi- sizde kimsiniz lanet olsun çıkın evimden avcı tüfeğini doğrulttu.

Sucre- ihtiyar sakin ol biz hastalıklı değiliz. Kapı açıktı. Seslendik duymadınız dedi.
Bahçıvan biraz sakinleşmişti.
Ne işiniz var dedi.
Tale- öle geçiyorduk uğrayalım dedik.
Hermonie Tale'ye kes artık. Bahçıvana ise Hastalıklılardan kaçıyorduk. Buraya sığındık kusura bakmayın dedi.
Bu sırada bahçıvanın oğlu James geldi.

Oturup konuştular. Urgot sessizce şokun etkisindeydi hala
Ortam çok ciddiydi Tale dışında
Mutfakta bahçıvanın Lucy adlı torunuyla nefes tutma yarışı yapıyolardı.