Eğer Yaşarsam

Kapşonlu Mont

Başımın ağrısından ölürken kafamı yastığa gömmüştüm çalan alarm sesi resmen kulağımı tırmalıyordu ne kadar aldırış etmesem de sonunda pes ettim ve yataktan kalktım bir süre herkesin yaptığı gibi halıyı seyrettikten sonra aşağı mutfağa indim ve birşeyler atıştırdım.Hazırlandıktan sonra fazla beklemeden aşağı inip servisi beklemeye başladım evet 17 yaşındaydım ama hala okula servisle gidiyordum eh bunun biraz da üşengeçlikle alakası vardı kim yürüyecek o kadar yolu aslında,o kadar yol dediğim fazla mesafe değildi ama olsun.

Sınıfa girdiğimde her gün karşılaştığım manzaradan farklı birşey görmüyordum resmen Darıca hayvanat bahçesini buraya taşımışlardı fazla aldırış etmeden fazla lüks çatı manzaralı cam kenarı tek başıma oturduğum sırama çantamı fırlattım ve oturdum aslında bahçeyi de görüyordu burdan ykşklı çıçık kesmek çok kolaydı.İlk dersin matematik olması beni ne kadar yıksa da zilin çalmış olmasına rağmen kantine indim.

Kağıtçı Ayten'in sesi resmen sinirimi bozuyordu anlattığı şeylerden birini anladıysam arap olayım ya.

''Evet çocuklar x'e değer verirsek ne olur?'' diye cırlamaya başladı yine ne olcak değer verirsek götü kalkar.Aldırış etmeden aşağıyı seyretmeye başladım aşağıda okulun voleybol takımında ki kızlardan başka kimse yoktu.Taki gözüme biri takılana kadar 'Kamer'.Ay bu şimdi bizim okula mı geliyo bizim sınıfa gelmesin ay yanım boş ya yanıma oturursa ay yok canım sınıfta boş sıra var ona oturur niye yanıma otursun sorular başımın etine yerken birden kapı açıldı.Ve bad boyumuz sınıfa teşrif etti.

Büyük sırada tek başıma oturmaya alışmıştım şu an çok farklıydı sanki boş sıra yokmuş gibi öğretmen Kamer'i yanıma oturtmuştu bu durumu anlamış olacak ki kulağıma eğilip

''Bende seninle oturmaya çok meraklı değilim'' diye bişiler söyledi fazla kulak asmadım neyse ki zil çalmıştı ve kurtulmuştum sıradan kalkıp sınıfın çıkışına doğru ilerledim ama Kamer de arkamdan geliyordu 

''Neden peşimden geliyorsun?''

''Çünkü şu an şu okulda tek tanıdığım kişi sensin belki ondan olabilir.''

''Peşimde dolanmak yerine gidip arkadaş edinebilirsin''

''Belki ben peşinden gelmek istiyorum''

''İyi'' dedim ve peşimde dolanmasına izin verdim 

''Eee bana okulu gezdirmeyecek misin?''

''İstiyorsan gezdirebilirim''

''Hayır istemiyorum''dedi Allahım sen bunu başıma bela olsun diye mi yolladın.

Okul bittikten sonra okuldan çıkıp servise doğru ilerledim sonra alaylı bir sesle düşüncelerimden arındım.

''Hala servisle mi gidiyorsun?'' diye sordu

''Evet bunda sorun ne''

''Ezik sadece inekler servise biner''

''Ben inek değilim''

''Buradan bakıldığında öyle gözüküyor ama'' dedi içimden dil çıkarmak gelse de şimdi buna da bir bahane bulur diye hiçbirşey söylemedim ve servise de binmedim bu gün eve yürüyerek gidecektim.

''Peki'' dedim ve devam ettim ''Eve yürüyerek gideceğim ve sana inek olmadığımı kanıtlayacağım''

''Tamam sen bilirsin'' dedi. 

Hava baya soğuktu ve neredeyse soğuk içime işlemişti şimdi sıcak servisin içinde olmak varken neden yürüdüğümün farkında değildim ona hiçbir şey kanıtlamak zorunda değildim aslında ama bilmiyorum sanırım bir anlık egoma yenik düşmüştüm.

''Adım atmak fazla zor değilmiş ha ne dersin'' diye sordu titreyen sesimle

''Ya ne demessin bu havada dışarı çıkana manyak derler şimdi ne güzel sıcak servisimde olacaktım hep senin suçun şu an donuyorum'' 

''Aralık ayındayız Dolunay havanın soğuk olması gayet normal'' dedi.Birden burnuma bir sıvı düştü sonra alnıma sonra elime derken birden gökgürledi içimden 'hayır hayır lütfen yağmur yağmasın'diye geçirirken birden yağmur başladı sırılsıklam halimle Kamer'e bakarken o gülmekten başka birşey yapmıyor gayet rahat davanıyordu.

''Bence kendine kapşonlu bir mont almalısın'' diye alayla konuştu

''Hepsi senin suçun şu an şurada kar yağsa şaşırmıycam''

''Büyük konuşma bir bakarsın kar yağar'' diye söyledi neyse ki eve varmıştık o kendi apartmanına girerken bende karşı apartmana doğru yürüdüm bir 'hoşçakal' bile zahmetine bulunmamıştı.

Eve girer girmez yapacağım ilk şey üstümdekilerden kurtulmaktı sonra ise annemi alışverişe çıkartıp kendime kapşonlu bir mont almaktı.Yukarı çıktım ve dolabımdan bir eşortman ve tshirt çıkarttım tam perdeyi çekmek için giderken karşı daireden piç gülüşü yapan bir Kamer'le karşılaştım odası tam benim odamın karşısındaydı yani camı açsam rahatlıkla konuşabilirdik fakat ben bunu yapmak yerine ölümcül bakışlarımdan birini atıp perdeyi çekmekle yetindim.

''Tatlım sen mi geldin'' annemin sesini duyunca evde olduğunu anladım

''Evet anneeeağğ'' diye haykırırken annem odama geldi 

''Tatlım ne oldu neden bu kadar ıslandın?'' diye sordu 

''Artık eve yürüyerek gelmeye karar verdim'' diye açıklarken 

''Peki sen bilirsin''diye karşılık verdi 

''Ve anne alışverişe çıkabilir miyiz?''

''İstersen hazırlan çıkalım şimdi bu gün izinliyim''

''Tamam'' dedim ve hazırlanmaya başladım.

*******

Diğer kızlar gibi alışveriş delisi olmadığım için çabuk sıkılıyordum ve fazla acıkmıştım hala annemın peşinde dolaşırken annem bana birşeyler gösteriyordu açıkçası beğenmiyorum ama annemi de kıramıyordum

"Dolunay sen iyi misin?"

"Evet iyiyim ne oldu ki"

"Biraz yorgun gözüküyorsun"

"Ha yok acıktım biraz ondandır"

"Tamam ben bunları ödeyim sende yemek katında bekle beni şöyle anne kız yemek yiyelim uzun zamandır yapmıyorduk"

"Tamam ben yukarıdayım" dedim ve yukarı doğru yol aldım merdivenleri çıktıktan sonra biraz ilerledim ve gördüğüm manzara sonrası ağzım fal taşı gibi açıldı Kamer bey sarışın bir kızla yanyana oturmuş gülüp duruyorlardı beni görünce gülümsemesi birden soldu bende fazla aldırış etmeden yanlarından öylece geçip gitmeyi düşünüyordum yanlarından geçerken birden biri kolumdan tuttu ve beni çekti aramızda mesafe olmaması asıl konuydu ancak kız arkadaşının yanında kim böyle birşey yapabilirdi ki

"Hey" dedi

"Hey" dedim

"Burada ne arıyorsun"

"Annemle alışverişe çıkmıştık şimdi izninle yemek yiğeceğim"

"Seni Kate ile tanıştırayım Almanya'dan gelen kuzenim bir süre bizde kalacak belki anlaşır iyi arkadaş olursunuz"

"Hı hı tabi olur" dedim kız elini uzattı ve

"Merhaba ben Kate" dedi

"Bende Dolunay" dedim ve gülümsedim ardından

"Benim gitmem gerek annem bekliyor" dedim ve yanlarından ayrıldım annem ilerde beni bekliyordu yanina gittimde

"Şu yeni komşumuz sence fazla yakışıklı değil mi?" Dedi gülerek

"Ee yani"

"Ondan hoşlanıyor gibisin sanki"

"Ne hayır alakası yok "

"Hm peki öyle olsun" dedi ve yemeğimizi alip onları net gören bir masaya oturduk gözlerim her kaydığında gözgöze geliyorduk ancak gözünü kaçıran hep ben oluyordum ne oluyor bana bu çocuk bana ne yapıyor??