Selam! Şu sıkıcı günlerde bir sürpriz yapayım bari dedim ama güzel olmuş mu olmamış mı orası size kalmış artık. Uzuun bir şeyler yazmak bayağı zor yahu,bütün beynimi buna harcadım resmen mdkskkw.
Neyse size iyi okumalar,umarım bölüm hoşunuza gider de yorumcuklarınızı okurum ben de. Öptüm mmuah!💞💞💞
Yazım hatam varsa üzgünüm uzun olduğundan dikkatli bakamadım :(
***
Önümü buğulaştıran yaşlardan bir tanesi daha pınarlarımdan sıyrılıp laptopun yüzeyi ile buluştuğunda yanaklarımı parmaklarımın ucu ile silmiş ama arkasından gelenleri de durduramamıştım. İç çekişlerim burun çekişlerime eşlik ederken sağ işaret parmağımın altındaki uzun tuşa basmış,önümde oynayan tatlı karakterlerin hareketlerinin kesintiye uğramasına mâni olmuştum. Şu sıralar iyice içine düştüğüm depresif ve mutsuz hallerim günlerimi iyice kontrol eder olmuş,her günüm gözyaşı dökmek ile geçmeye başlamıştı. Nedensiz yere boşluktaymışım gibi içimi dolduran his göğüs kafesimde sıkışıyor ve onu yalnızca ağlayarak atabilirmişim gibi göz kızarıklarım git gide artıyordu. Bu beni rahatlatıyor muydu? Belki evet. Ama bana kendisinden sonra verdiği baş ağrısı öyle şiddetli oluyordu ki günde iki ağrı kesici içmeden geceyi tamamlayamıyordum.
Tabii bundan tek şikayetçi olan ben değildim.
Sevgilim yaklaşık beş gündür duygu seli ile geçirdiğim zamanlarda yanımda olduğu her zaman beni sarıp sarmalıyor,ağrıyan başım için güzel ve rahatlatıcı parmaklarını alnım üzerinde dolaştırıyordu. Elbette bundan ayrı olarak eve gelişinde ağladığım için bana biraz kızıyor fakat tekrar ağlamaya başladığımda dolgun kırmızı dudaklarını kapatıp kollarını bana doluyordu. Aklımın ona gitmesi ile dağılan ağlak havam baş ağrımı tetiklemeye başladığında üzerimdeki pikeyi bolartıp kollarımı dışına çıkarmış ve ellerimi saçlarım arasından geçirip onları geriye çekmiştim. Birkaç saniye ağrıyı dindirmek için kafam etrafında turlayan parmaklarım çalan zil ile hareketini kesmiş oturduğum yerden destek alarak bedenimin ayağa kalkmasına yardımcı olmuşlardı. Yere düşen pikeyi umursamadan üzerimdeki sweatshirtün şapkasını başıma geçirmiş,sevgilimin olması nedeni ile biraz bol kalan alt kısmını çekiştirip çıplak bacaklarımın üzerinde yer almasını sağlamıştım.
Kapıyı açışım ile serin havadan kaçıp anında içeriye sızan sevgilim ellerini ovuşturmuş,bana dışarının ne derece soğuk olduğuyla ilgili fikir vermişti. Evin dışarıya göre oldukça sıcak olması karnımı gıdıklandırdığında beklemeden kapıyı kapatmış ve üstümdeki sweatshirtün kol uzunluğunun ellerimi kapatmasına izin vermiştim. Taehyung montunu portmantoya asarken yüzünü bana çevirip dudakları üstüne küçük bir hoş geldin öpücüğü bırakmıştım ki gözlükleri arkasında kalan çekik gözleri benim kızarık gözlerime çarpmış,derin bir nefesi ciğerlerine çekerek geri çekilmişti. Ardından yarım kalan bebeğimin başına geçmiştim. Pikeyi yalnızca bacaklarım üstüne örtüp iç çektiğimde parmağım tam tuşun üstüne basıyordu ki her iki yanımdan uzanan eller ben daha hamlemi yapamadan önümdeki laptopu almış ve onu hiç de sakin olmayan bir şekilde kapatmıştı.
Kaşlarım çatık Taehyung'a dönerken o beni hiç umursamadan elindeki ile birlikte odamıza gitmiş pek tabii arkasından da beni sürüklemişti. Daha ağlamam bitmemişti yahu!
"Taetae ver lütfen,bitmedi daha o."
"Hayır,yeter artık ağlamanı istemiyorum."
"Ama ben istiyorum!" Çatlak çıkan sesime karşın sertçe konuştuğunda kendimi tutamamış bağırmıştım biraz.
"Hayır."
Beni umursamadan çıplak üstü ile banyoya girdiğinde,eh elindeki laptopu da unutmamak lazım,bende kapı önüne çökmüş ve kollarımı dizlerim etrafından geçirmiştim.