3.3

216 40 22
                                    

Yeri elinde tuttuğu içi vitamin dolu poşetleri sallaya sallaya ilerlerken bir yanda derme çatma binaların olduğu bu küçük sokağı inceliyordu.Belli ki Jungkook'un durumu kötüydü.Fakat bunu sorgulayacak hali yoktu.

Sokağın en uzağındaki kapının başında durdu ve kapıyı birkaç kez tıklattı.

"Selam" küçük Jung Hyun kapıyı açıp karşısında duran genç kızı selamladı.
Yeri hafifçe gülümseyip Jung Hyun'un açtığı kapıdan içeri adımladı.
Ev fazlasıyla rutubet kokuyordu.Belli ki uzun zamandır kimsenin eli değmemişti.
Tozlu pencereler,yerde ki çıkmamış yemek lekeleri ve mutfakta duran 5 metrelik bulaşık gökdeleni bunun kanıtıydı.

"Jungkook nerede?"
Jung Hyun eliyle koridordaki ikinci odayı gösterdi.
Yeri yürümeye başlamışken ceketini çeken minik el sayesinde durdu.
"Ne oldu?"

"Birazdan geziye gitmek için servisim gelecek.Beni sen bırakır mısın?"

"Tabi ki."
Yeri elindeki poşetleri masaya bırakıp,Jung Hyun'la evden çıktı.
5 dakika sonra gelen okul servisine Jung Hyun'u teslim edip açık bıraktığı kapıdan tekrar içeri girdi ve Jungkook'un odasına adımladı.

"Tanrım!Odanda ceset mi var?"
Yeri hızlıca perdelere uzanıp,camları ardına kadar açtı.
Normal insan bu odada kesinlikle yaşayamazdı.

"Gelmişsin."
Uyku sersemi Jungkook birkaç kez gözlerini kırpttı.

"Bir saniye-Sen gelmişsin!"
Jungkook şişmiş yüzünü hızlıca yorganla kapatırken bir yandan da Yeri'ye çarpmadan tuvalete gitmeye çalışıyordu.

"O velede bana haber vermesini söylemiştim!"
"Dur dur-Jung Hyun nerede?!"

"Öncelikle sakin ol.Jung Hyun'u okul servisine güvenle bindirdim ve kafandaki yorganı da çek,göreceğimi gördüm."
Jungkook ayağıyla garip hareketler yaparken Yeri alayla güldü ve konuşmaya devam etti.

"Jungkook ayağınla iç çamaşırını yatağının altına soktuğunu görebiliyorum.Yapma."
"Her neyse,Taehyung'tan alışığım.Kahvaltı yaptın mı?"

"Hayır."

"İyi birkaç şey getirmiştim."
Yeri Jungkook'u daha fazla "utandırmamak" adına kapıyı çekip çıktı ve darmadağın olmuş mutfağa ilerleyip birkaç bulaşığı yıkayarak işe başladı.
Ardından masaya ilerleyip aldığı şeyleri tabaklara koydu
Zaten birkaç dakika sonra da Jungkook birazcık daha toparlamış bir şekilde gelmişti.

"Bana bakma."Jungkook küçük bir çocuk gibi yüzünü gömerek masaya oturdu.

"Abartmasana sadece biraz şişmişsin.Gözlerin...Ağladın mı sen?"

"Alakası yok."

"Tamam öyle olsun."
Yeri masaya oturup aldığı şeylerden yerken Jungkook iştahsız duruyordu.
"Yesene."

"Aç değilim."
Yeri gözlerini devirip Jungkook'un yanındaki sandalyeyi çekti.
"Yemen lazım."

"Hayır."

"Beni sinirlendirme."Yeri çatalına taktığı salatalığı zorla Jungkook'un ağzına sokarken dışarıdan komik gözüken bir ortam vardı.

"Tamam tamam.Yiyeceğim ama sen uzaklaş."

"Çocuk gibisin."
Masadan kalkıp koltuklara otururken Yeri eve tekrar göz gezdirdi.

"Annen çalışıyor mu?"

"Annem yok."

"Ben özür dilerim.Vefat ettiğini bilmiyordum."

"Öyle değil Yeri.Kendisi yaşıyor ama yok."
Yeri anlamsız bakışlara Jungkook'u süzüp sorgulamamaya karar verdi.
Belli ki konuşmayı sevdiği bir konu değildi.

"Sen..."dedi Jungkook çatalıyla Yeri'yi işaret ederek.
"Neden o gün oradaydın?"

"Seni ilgilendirmiyor."

"Cevapla."
Yeri huzursuzca yerinde kıpırdanıp Jungkook'a döndü.

"Ailem yüzünden."

"Sizinde mi ilişkiniz kötü?Kafana tak-"

"Hayır Jungkook,onlar öldüler."

"Ama Taehyung?"

"Tanrım!Anlayamayacak kadar aptal mısın?!Taehyung üvey abim."
Yeri sinirle yerinden kalkarken Jungkook sorduğuna pişman olmuş gibi duruyordu.
Tek isteği Yeri'yi biraz daha tanımaktı.
Ama Jungkook'a göre Yeri'nin gözünde o hâla eski Jungkook'tu.
Gereksiz umutlanmak istemiyordu.
Yeri onu sevmezdi.

"Özür dilerim."
Jungkook kafasını kaldırıp karşısında dikilen Yeri'ye baktı.
"Sadece bilmiyorum.Konu açıldığında kendime hakim olamıyorum.Bağırmak istemedim."
Jungkook onaylarcasına kafasını salladı.

"Ben odana gidiyorum!"
Yeri kıkırdayıp önden koşarken,Jungkook'un gözlerindeki panik görmeye değerdi.

~

"Yani diyorsun ki kızlar hoşlandıkları erkeklere kötü davranır?"
Jungkook bağdaş kurmuş sorgulayıcı bakışlarla Yeri'yi süzüyordu.
"Öyle de denebilir.İçten içe değer verseler de belli etmeyi pek sevmezler,kaçan kovalanır mantığı yani.Ne kadar ilgisizsen o kadar çok kişi sen arzular."

"Bu yüzden bütün okul peşinden koşuyor demek,sırrını çözdüm Kim Yerim."
Peşinde koşan bin erkekten en az istenilen olmak biraz gururunu kırıyordu ama bunu belli etmeye niyeti yoktu.
Jungkook tek taraflı sevmeye alışıktı.
"Ne o hoşlandığın mı var?"
Yeri dışından gülse de içinden kendisini demesi için dua ediyordu.

Jungkook'a karşı anlamsız büyük bir ilgiye sahipti.
Tabi ikisininde birbirine olan ilgilerinden haberi yoktu.
Yani en azından Jungkook'un.Yeri'nin birkaç şüphesi vardı elbette.

"Hayır.Hoşlandığım bir başkası olsa,sevinir misin?"

"Sevinmem,çünkü senin gibi bir aptalın hoşlandığı kız için üzülürüm."

"Ha ha çok komik."

14/06/2020•finale az mı kaldı ne

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

14/06/2020
•finale az mı kaldı ne

perfect devil,ﻬjungri✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin