Yeri tavana bakıp derin bir nefes verdi. Göğsünde oluşan ağırlık ve karnına giren sancılar dersi dinlemesini zorlaştırıyordu.
Hele ki,dersin ortak bir ders olup Jungkook'un tam olarak çaprazında oturması,Yeri'yi sıkıntıdan çıldırtıyordu. Dışarıdaki kapalı hava ve arada çiseleyen yağmur ise cabasıydı.
Kafasını cama çevirip ayağıyla ritim tutmaya başladı. Okulunda işlediği son dersti...Birazdan çalacak olan okul ziliyle hepsi evlerine dağılacak,ve yarın sıradan bir günmüş gibi tekrar okula geleceklerdi. Tek fark Yeri'nin varlığı olacaktı.
Elinde tuttuğu evrakları daha da sıkı kavrayıp,izin istemek adına elini kaldırdı.
Çantasını toplayıp sınıftan çıktığında,arkasından oluşan uğuldamalar Yeri'yi rahatsız etmeye yetmişti. Kolunda duran saatini kontrol edip müdürün kapısını tıklattı.
"Gel." Yeri müdüre selam verip dosyaları masaya koydu ve kendisine gösterilen sandalyeye oturdu. "Nakil işlemlerin tamam,bir dahaki hafta başlangıcında orada olucaksın." "Teşekkürler Bayan Kim."
"Kararında emin misin Yerim?Arkadaşların ailen herkes burada.Neden nakil yaptırmak istediğini de anlamadım doğrusu." Kararından gerçekten emin miydi?
"Eminim, buradan uzaklaşmak bana iyi gelecek."
"Öyle diyorsan." Yeri çantasını toparlayıp odadan çıktı. Yavaş adımlarla ilerleyip elinde tuttuğu notu buruşturdu istemsizce. Jungkook'un sınıfının kapısını aralayıp çantasındaki dar göze yazdığı notu bıraktı.
Hızlı adımlarla çıkıp,sınıfının önünden geçerken son kez sıralarda gözlerini gezdirdi. İstediği kişinin dikkatini yakaladığına, göz temasını bozmadan,kendisine iğrenerek bakan Jungkook'un gözlerine baktı uzunca. Kendisinden rahatsız olan Jungkook kafasını çevirirken,Yeri gülümseyip okuldan dışarı adımladı.
Sağanak yağan yağmuru görmezden gelip çıkarttığı hırkasını kafasına gerip koşar adımlarla otobüs durağına gitti. Yağmur yüzünden vücudu buz keserken,avuç içlerini sıkıp kafasını ellerinin arasına dayadı. Yeni bir okul gözünü çok korkutsa da,sürekli olarak ezici bakışların altında olmamayı kesinlikle tercih ederdi.
"Nereye?" otobüs durağına yaslanmış beden senkronize bir şekilde kafasını çevirdi. Yeri cevap vermeden kalktı,kulaklıklarını kulağına takıp yağmur birikintilerine basarak ilerledi.
"Ben soru sorduğuma yüzüme bak!" Yeri bileğinin sertçe çekilmesiyle yüzünü ekşitti. Zoraki bir şekilde kulaklıklarını çıkartıp çantasına attı ve çekinerek kafasını kaldırdı.
"Amacın ne?" Amacı neydi?
Aslında bu soruyu Yeri her gün kendi kendine soruyordu. Jungkook'u kandırırken amacı neydi? Onun kalbini kırarken, yalanlarla dolu bir şeyin içine çekerken ve bunlara rağmen aptal gibi ona tutulmuşken...
"Amacım yok,gider misin?"
"Bana sorduklarımın cevabını vermeden gitmem."
"Ne cevabı istiyorsun?"
"Bir şeyler saçma,anlamıyor musun?Beni umursuyormuş gibi davranıyorsun,evine alıyorsun-" Jungkook duraksayıp konuşmaya devam etti. "Sen beni öpüyorsun,sarhoşken beni arıyorsun,kimsenin benim için yapmayacağı şeyleri,ilkleri yaşatıyorsun,ama sonra bir gün bir video çıkıyor ve tamamen değişiyorsun.Anlayamıyorum." "Şimdi ise her gün yüzüme bakıp geçip gidiyorsun." "Niye özür dilemiyorsun?Neden konuşma çabasına girmiyorsun?Neden artık umursamıyorsun Yerim?"
"Peki hiçbir zaman benim için anlam ifade etmemişse?Sen olsan napardın?"
"Bana o videodakilerin doğru olduğunu mu söylüyorsun?"
"Üzgünüm daha fazla devam ettiremem." Yeri gözlerini kaçırıp yürümeye devam etti. İçten içe acı çekeceğini biliyordu. Anlamsız bir şekilde onu yiyip bitiren bu histen nefret ediyordu,ama Jungkook ve Yeri zıttı.Başta yanyana gelmeleri bir hataydı.
"Ne yani gidiyor musun?" Arkasından seslenen Jungkook'un sesini yağmur damlaları bastırırken,gözlerini kapayıp olabildiğince uzağa koştu.
"Korkaksın Kim Yerim!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
