3.BÖLÜM

7 2 0
                                    


                                                                                             SABAH


    Yine öfleyerek ofisin içine girmiştim. Chul öylece bana bakıyordu. Çatamı masaya koyup hızlıca sandalyeye oturdum. 

C: Kahve ister misin?

S: İyi olur.

Chul oturduğu yerden kalktı önce masama bir dosya bıraktı ve sonra kahve makinasının yanına gitti.

S:Bu ne?

Dosyayı yavaşça karıştırmaya başladım.

C: Dün akşam senin gönderdiğin röportaj. İyi iş çıkardın.

Sadece tebessüm ettim. Dün o kadar azardan sonra Lee Hyomin'in ailesini görmeye gitmiştim. Pek bir şey bulamasamda denemekten bir şey olmazdı sonuçta. 

C: Sabah gelirken kızın sürekli gittiği kafede ki garson ve çalışanlarla konuştum. 

Kafamı dosyadan kaldırıp ona döndürdüm. Elindeki iki fincanla bana yaklaşıp bir fincanı masama bıraktı. Kendisi de karşıma oturdu. Önce kahvesinden bir yudum aldı.

C: Anlaşılan kızın bir sevgilisi varmış.

S: Ne sevgilisinden bahsediyorsun? Öyle bir şey olsaydı ilk benim aberim olurdu.

C: Sözümü kesmede beni dinle. Hem sana her şeyi anlatmamış olabilir.

Kafamı salladım.

C: Bir gün yani kız kaçırılmadan önce ki gün yine sevgilisiyle kafeye gelmiş ama bu sefer diğer günden daha farklılarmış. Dakikalar sonra kavga ettiklerini söyledi. Bunun üzerinde kafenin kamerasına bakmak için izin istedim.

S: Peki yüzünü görebildin mi? Lütfen görmüş ol.

C: Pek net değildi Suya üzgünüm. Kavgadan sonra Hyomin ağlayarak kalktı. Gitmek üzereydi ama o adam onu durdu. Ama Hyomin o sinirle elini adamdan kurtarıp adama tokat attı. Hyomin kafeden çıktığı sırada o da koşarak peşinden gitti.

S: Yani o adam Hyomin'i kaçırmış olabilir.

C: Büyük ihtimalle.

S:  Hyung'a gösterdin mi?

Kafasını salladı. Her kim onu kaçırdıysa o kişiye fazlasıyla acı çektirmek istiyordum. Kahvemden bir yudum aldığım sırada odanın kapısı açıldı. Bu Hyung ve bir adamdı. Bir anda her kes buraya bakmaya başladı. 

H: Yeni çalışanımıza hoş geldin diyin bakalım.

Tüm herkes onu selamlamıştı onu. Gri saçlı , oldukça iyi giyinen bir adamdı. Hyung'un söylediğine göre oldukça iyi bir araştırmacıymış.  Bu sefer daha da kendinden emindi o ikiliyi bulacağından. Adamı o kadar çok övdü ki sıkılmıştım ve dosya ile ilgilenmeye başlamıştım.

M: Selam.

Kafamı kaldırıp ona baktım.

S: Selam.

M: Sanırım sen Suya'sın.

S: Evet de...

M: İyi o zaman.

Diyip yanımda ki sandalyeye oturdu. Ben ise ona öylece bakıyordum. Birden elini uzattı. Eline bir süre öylece baktım sonrada yüzüne gözleriyle elini sıkmamda ısrarlıydı. Ben tutmayınca o elini birden benim elime uzattı ve elimi tuttu. Anlamsızca bakmaya devam ediyordum. Cidden garipti hemde çok.

M: Ben Mino. Bundan sonra yanında çalışacağım.

Yalnızca kafamı sallamakla yetindim. 

M: Sanırım ofise gelen yeni kişilerle konuşmazsın.

S: Bu ne böyle? Ne ara bu kadar samimi olduk. Çok garipsin.

M: Imm.. Özür dilerim alışmaya çalışıyorum sende yeni ortamlarda böyle yapmaz mısın?

Soğuk bir ifadeyle hayır dedim ve işime geri döndüm.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

M: Bence artık Jungkook'u aramayı bırakın.

Chul birden lafa atladı.

C: Nedenmiş o?

M: Zaten sürekli bir yerlerden patlak veriyor kolay lokma o siz önce diğerleriyle uğraşın.

C: Bizde zaten kolay lokma olduğu için yakalayamıyoruz.[alayla]

Mino onu pek takmamıştı. Sanırım Chul ile iyi anlaşamayacaklar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 08, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SUÇLU PJMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin