2⚡

8 4 0
                                    

Eve gelmiş odama geçtim çantamı atışı güzel bir şekilde rastgele bir yere attım ve ablama seslemdim "Seni istemeye gelmedi mi kimse artık" evet işte namıdiğer Yeliz Ablam pek abla demeyi sevmem cünkü anlaşamıyoruz onunla pek.

"Senin yaşındaki kızlar şu anda 2 çocuğu olmuş kocalarına bakiyorlar ama sen hala benim evimde hatta benim odamdasın artik evlenip benim odamda git be" 5 yıl oldu taşınalı ama hala onunla ayni oda da kalmaya tehammül edemiyordum bütün odayi kaplıyordu vijdandız.

"Of kızım yine boş yapmaya başladın ha alt tarafı 21 yaşındayım görende 30 felanımdir hem sana ne be burası benim evim!" O da farkındaydı benim onunla dalga geçtiğimi ama artık ilan edip onun evlenmesi için dualar edicektim.

Yeliz aslında benim bakış açımda 'Yelloz' o kumral saçları ve yeşile kacan göz rengi ile benden daha güzeldi ama değil onu istemiyorlardı o istemiyordu kimseyi ona göre herkes gibi aşık olmak istiyordu ama daha öyle biri dünyaya gelememiş pek.

Kıyafetlerimi değişip yatağıma geçtim ve telefonu elime aldım storyleri karıştırırken ablamın en yakın arkadaşı Melis'in storysini gördüğümde adeta delirmiştim!

"Sen yine en sevdiğim kazağımı mı giydin" dediğimde telefonda olan gözlerini kaldırdi ve bana inanmamış sekilde bakıyordu "Hayır" tabii ki de evet o da her şeyin farkındaydı yine de şansıni denemek istiyordu.

"Simdi öldün sen" değip saclarına yapıştığım sıra o da boş durmayıp kafamın altındaki kafasına rağmen saçlarımi tutmaya çalışıp çekmeye çalıştı ama biz kavga etmeye alıştığımız için pekte acımiyordu canımız.

Aradan 5 dk sonra anca bitirmiştik kavgayı nefessiz kalmış yatağıma oturmuştum.

"Bir ton kıyafetin var benimkileri sal artık!" Diye 100. Uyarımi yine yaptım ve yerimden kalkıp mutfağa geçtim.

💎

"Yarın yine Poyrazın maçına gidecek misin?" Bu da soru muydu şimdi? Tabii ki gidecektim hiç bir maçını kaçırmadığım gibi.

Onu her şeyiyle tanıyordum hobisinden fobisine kadar ve hatta en sevdiği yemek, en sevdiği renk, en yakın arkadaşları.

Bunları nerden mi biliyordum? 1 yıldır tanıyorum onu tabii ki bilicem.

"Sen" dediğimde Merve yine de beni kırmayıp "Of mal mısın kızım tabii ki seni yalnız bırakmicam, gelirim" bıkmış bir tavrı vardı ama benden kurtulamazsın ki. Gülumsedim.

"Çocuk barlarda büyüdü o sence senlik biri mi? Yani dayın duysa bacaklarını kırar haberin ola" yaw hehe, beni anlayan biri çıksın şu hayatta ya adama  aşığım diyorum.

Ayağa kalkıp cafeden çıkacagım sıra "Yarın akşam unutma geliceksin" dedim ve çıktım cafeden.

-Yarın Akşam-

"Şükür ya iki saattir bekliyorum kızım" diyen Merveye göz devirdim sadece "Bu ne güzellik kızım ya düştüm" dudağımın kenarı kıvrılıp gülümsedim "muah bebebim"

"Ne zaman açılmayı düşünüyorsun" diye Merveye bakıp üzgün bir gülümseme yerleştirdim yüzümde bunun cevabıni ben bile bilmezken ne dicektim ki sana?

"Bilmem" sabır her seyin formülüdür derler acaba daha cok beklememe gerek var mı ya.

"Off kızım her neyse içimi şişirdin yaa" dedim bağırıp alaylı bir kızgınlikla "Evet bu gece eğlenelim" değip ellerini şaplattı.

Sahaya geldiğimizde 30-40 kişi izlemek için gelmişti pek büyük bir mac olmasada önemliydi Poyraz için.

Yine görünmeyen en arka yerde oturup onların hazırlanma halini izledim. Gözlerim Poyraz'daydı hep kara gözlü beyaz teni ve siyah saçları çok etkileyici idi.

Poyraz ciddende futbol maçında çok iyiydi arkadaşlarıda dahil.

Toplam 1.30 saate yakın zamanda maç bitmişti ve Merve yine çok sıkılmıştı onu buraya getirmemin nedenide gecenin bu vaktinde tek başıma butada olmamaktı.

Saate baktığımda 9 a gelirdu geçde olmuştu maçta 5-3 Poyrazlar kazanmıştı. Zaten Maç izlemek için gelmemiştim bu pekde umurumda değildi ben Poyrazı izlemek için gelmistim ehuhuhu.

"Hadi kalkalım" dediğimde Merve'nin gözleri parladı "Oh be şükür" değip benim gibi ayaklandı.

"Iyi oynadılar, çok başarılılar itiraf etmek gerek" dedi Merve. "Büşra ben markete uğrayacağım canım abim bir seyler almamı istedi" dediğinde ona dönüp "Bende geleyim beraber gideriz, tek gitme" dedim ve yüruyecekken "Büşra eve az kaldı zaten canım eve git sen gec oldu ben de 2 dkya evde olurum zaten" içim pek razı gelmesede tamam değip öpüp önume döndüm.

"Pişt kedi, bu saatte nereye gidiyorsun güzellik" mahallenin ortasında buna nasıl yapmaya cürrette bulunmuştu?

Cevap vermeden hızlandığımda sanırım alkolik adam arkamdan da geliyordu, içimde kötü hisler oluşurken ne yapacağımı bilemez haldeydim.

Arkadan biri kolumu tuttuğunda kalbim patlayacak gibi atıyordu napacaktım şimdi ben?

Kolumu çekmek için tam bir eylemde bulunacakken "O kolu bırak" dişlerinin arasında sinirli bir şekilde konuşan bir ses duydum o tarafa baktığım sıra pek yüzünu secemiyordum ama yanımdaki adam korkmuş olacak ki kolumu bıraktı.

Gelmeseydi bile adamı şu anda bayıltmıştım zaten pek gerek yoktu.

Kolumu hızla çekip önüme döndüm karanliktaki adamın sadece karanlıkta gözleri konuşuyordu açık kahve tonlarında parlak bi çift göz.

Öyle derinden baktı ki sanki kalbim boğazımda atıyordu.

Vote ve Yorum yapmayı unutmayın lütfen :)

♡♡♡

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 11, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MOR HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin