Aslında herşey normaldi sıradan bir gündü .
Ela herzamanki gibi sabah kalktı okuluna gitti ,okul bahçesinde yürürken gözüne birisi çarpmıştı kalbi hızlı hızlı atarken gözleri takılı kalmıştı.
Ama bilmiyordu canının yanacağını .
Üzüleceğini , kırılacağını
Aslında bir platoniklikti Ela nın duyguları o biliyordu onu ne kadar çok sevdiğini o biliyordu onu görmenin mutluluğunu ama bi yandan da bilmediği acılarla tanışıyordu yavaş yavaş.
Konuşuyorlardı Ela mutluydu arkadaşından "onun sevdiği birisi var" kelimesini duyana kadar çok mutluydu ,
Ama seviyor ya işte inanmak istemiyor soruyor çocuğa hayır diyor niye desin ki evet dediler gibi sevdiğim birisi var diye gerçekleri bile bile Ela sevmeye devam ediyor canı çok yansa da bunun daha başlangıç olduğunu bilmiyordu ...
Ve Ela nın en çok canını yaktığı döneme gelmiştik evet o gitti okuldan artık her günkü hevesiyle gitmiyor okula ama sırf okulun ordan geçiyor diye bir hevesle bekliyordu öğlen aralarını.
Onu görmek bile mutluluk veriyordu ona .
Ama artık uzaklaşmıştı ondan ne arar ne sorar olmuştu Ela aşkından gurur dinlemiyor arıyor ama " çok eskide kaldın ama hâlâ dün gibisin : bu yazıyı görünce Ela çok yara aldı .
Herşey o yazıyla başlamıştı bi nevi zaten ondan sonra Ela ya kötü davranmaya başlamıştı en sonda bir ton kötü şeyler söyleyip Ela nın cevap bile vermesini beklemeden engellemişti.
Ela nın canı hiç olmadığı kadar yandı bu duygularla yeni tanışıyordu bilmediği bi duyguydu
Zor oldu ama alıştı yavaş yavaş.