1

144 7 0
                                    

Bunalıyorum. Ellerim titriyor. Hatta bütün bedenim. Uzun süre sonra onu özlüyorum. Kimsede bulamadığım sevgiyi onda bulmak istiyorum. Ağaç gibiyim. Beni sevenler ise meyve. Meyvelerim olgunlaştıkça, benimle zaman geçirdikçe dökülüyorlar. Kalanlar ise zamanla çürüyorlar ya da benden koparılıyorlar. Bazen yapma çiçek olmak istiyorum. Hiç solmamak, tozlandıkça yıkanıp eski güzelliğime kavuşmak… Bana değer verenlerle olmak…

   Güzellik… Saçma ve bende olmayan bir şey. Aşağılanmak… Her gün düzenli olarak katıldığım ayinim. Umutsuzluk… Aldığım hava. Gözyaşı… En yakın dostum. Bunlarla mutlu olmak mümkünse eğer hala bir şansım var demektir.

  Dostlarım… Rol arkadaşlarım. Oyundan önce buluşuruz. Oyun sırasında ki yanlışımda acımasız şekilde aşağılarlar. Sahnesi bittiğinde sahneden, oyun bittiğinde hayatımdan ayrılır. Güvenilmezdir. Çünkü o seni sadece işi o olduğu için sevmiştir. Parasını alınca da birden yok olur.

  Sevgilim… Diğer sevgilisinden kalan yaraları sarmam için gelen hastam. O bana gelir, yaptıklarımdan memnun olmaz. Oysa benim yaptığım, yarası iltihaplanmaması için ilaç sürmek, ileride acı çekmesin diye. Ama o şu anda acı çekiyorsa senden beceriksizi yoktur onun için. Ama bir yandan da mecburdur sana, başka hemşire yoktur gecenin bir yarısı. Nöbetçisindir. Yaraları sarılınca ise canını acıttın diye teşekkür bile etmeden beceriksiz olduğunu iddia ederek uzaklaşır. Hayatından acımasızca gider görmezsin bir daha onu.

  İçini umutsuzluk kaplar. İçine kapanırsın. O sırada dalarından birinde çiçek açar. Küçük ve çekingen… Narin ve duygusal… Sen oda gitmesin diye yavaşça beslersin bu sefer. Yavaşça büyür. Meyve olur. Ama bakarsın ki içinde kurt var. Yavaşça tüketiyor onu. Korumak istersin ama kıpırdayamazsın ki ağaçsın sen. Gözünün önünde dallarından kopup gider. Yaprakları kopar çığlık atarcasına, yardım dilercesine. Ama yardım edemezsin. Küser sana. Ayağının dibinde sana sitem yapar. Yavaşça çürümeye başları. Sen yapraklarını dökersin yasından. Meyven bunu görür. Toprağa karışır tohum olarak. Çaba ve sabır gösterir. Kış gelir. Sen yasını tutarken o yanında olacak olmanın heyecanıyladır.

 Yaz gelir. Ağacın yeni çiçekleri olur ama hiç biri onun yerini tutamaz ki. Ve senin meyven dayamayıp filizlenmeye başlar. Onu yeniden bulmanın sevinciyle rüzgârdan, yağmurdan, fazla güneşten korursun. Zaman geçtikçe serpilip ağaç olur. Kökleriniz birbirine karışmıştır. Kimse ayıramaz sizi zannedersiniz. Bir gün ormancı gelir ve onu sizden ayırmak ister. Köklerine sarılırsınız. Gitme, bırakma beni yine diye. Ama iradesi dışındadır, gitmiştir, koparmışlardır onu senden. Ve siz tekrar yaprak dökersiniz. Gelsin sizi de götürsün istersiniz. Ama olmaz. Kurumaya başlarsınız. Yalnız başladığınız yolu yalnız bitirirsiniz göz yaşlarıyla…

Depresyon satırlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin