Hayal Et Harry Potter

𝐬𝐢𝐝𝐞𝐬

uyarı! : müstehcenlikten bahsedilme.

not: bu bölüm çeviridir, tek bölümdür.

not: sınır 35 yorumdur, hangi karakterleri istediğinizi belirmeniz harika olur.

***

Quidditch Dünya Kupası bu yıl gerçekleşti ve bunun barışçıl bir gezi olmasını bekliyordunuz.

Ah, ne kadar yanılmışsınız. Alevler, insanların kurduğu çadırları yakıp yıktı ve orayı kelimenin tam anlamıyla harabeye çevirdi.

Maçı izlemeye gelenlerin çoğu artık kaçmıştı, geride kalan bir avuç insandan biriydin.

Kendi iyiliğiniz için çok büyük bir kalple geride kaldınız ve ani saldırıda ezilen bazı insanlara yardım ettiniz. Şimdiyse yanında Harry Potter olduğunu anladığın bir çocuğa yardım ederken, ikiniz bir adamın karanlık işareti gökyüzüne fırlattığını gördünüz. Sizden birkaç metre öndeydi ama ikinizi de gördü ve yaklaşmaya başladı.

Sana korkuyla bakan çocuğa döndün. "Git. Koş!"

"Ya sen?"

"İyi olacağım." Ve bununla birlikte kaçtı.

Adımlarının ve ağır nefesinin yaklaştığını duyduğun anda yaptığın ilk şey asanın yanında olduğundan emin olmaktı.

Asanı çıkarıp adama doğrulttun, bir büyü mırıldandın. Kızıl bir ışık yayıldı ve adam uçarak geri gitti, asası şimdi ondan birkaç metre ötedeydi.

Asanı boynuna doğrulttuğunda onu hareketsiz tutmaya çalışırken, adamın kim olduğuna bakmayı başaramadın ve içindeki garip aşinalık duygusunu görmezden geldin.

"Y/N?" Bu tanıdık ses, zihnini hem mutlu hem de karanlık anılarla doldurdu. Asa aydınlatma büyüsünü mırıldanırken, bir daha asla göremeyeceğini düşündüğün kişiyi gördün.

"Barty..." İkiniz de ne söyleyeceğinizi bilmiyordunuz, dudaklarında bir sırıtış oluşana kadar inanamayarak birbirinize bakmak için bir dakika harcadınız. Hızla doğruldun ve ayağa kalkması için elini uzatırken, senin ona yardım etmene izin verdi. Üstündeki toprağın tozunu almasını izledi.

"Hiç değişmemişsin." Kıkırdadı.

Aniden yaklaşan Seherbazların sesi ikinizi uyardı ve Barty başka bir şey söylemeden elini tuttu.

Terk edilmiş bir ev olduğunu varsaydığınız bir yere geldiniz. Sorular adeta kafanızdan fışkırıyordu ama onu gördüğünüzden beri sizi en çok rahatsız eden şeyi sormaya karar verdiniz. "Nasılsın? Cenazene katıldım."

Cevap verdi. "Ben de öyle, yani bir görünmezlik pelerini altında." şömineye doğru yürüdü ve alevler sıcak bir parıltı sağlarken "incendio" diye mırıldandı. "Annem çok özlü bir iksir altında benimle yer değiştirdi, bense aylardır babamın imperius laneti altındayım."

Şimdi nasıl burada olduğuna hala inanamayarak sana söylediklerini algılamak için bir dakikanı ayırdın.

Bir sürü soru hala cevaplanmak için yalvarıyordu ama sen sormak yerine gömleğinin yakasını tuttun ve ağzını onunkine bastırdın.