༺Three༻

1.4K 176 279
                                    

"Amari-Chan melek gibisin!"dedi görünmez kız heyecanla. Izabella hafifçe gülümseyerek "Sadece Bella deseniz yeterli."dedi nazik bir şekilde.

Sonra hafif hüzünlü bir gülümseme ile "Pek melek olabileceğimi sanmıyorum."dedi minik iki şeytan kanadına bakarak.

Pembe uzaylı kız ise Izabella'nın siyah küçük boynuzlarını tutarak "Tatlı şeytan olursun o halde. Hakagureee şunlara baksana çok minnoş değil mi?"dedi heyecanla.

Izabella kızararak tepkisiz kalmayı tercih etti. O sırada kahverengi saçlı yuvarlak yüzlü kız dudak büzerek geldi ve "Siz ikiniz yeni biri geldi mi çok aşırıya kaçıyorsunuz. Keşke bir kendinizi tanıtsaydınız önce."dedi. Ardından sempatik bir gülümseme ile elini uzatarak "Ben Uraraka Ochako. Bana istediğin gibi seslenebilirsin. Görünmez olan Hakagure Toru. Pembe arkadaşımız ise Ashido Mina."dedi.

Izabella, Uraraka'ya aynı bir melekmişcesine baktı. Uzattığı eli tutarak "Memnun oldum Uraraka-San, Hakagure-San ve Ashido-San."dedi ve gülümsedi.

O sırada uzun boylu gözlüklü birisi yanlarına yaklaştı. Asker gibi durarak "Ben 1-A sınıfının sınıf başkanı Tenya Iida. Memnun oldum."dedi. Bu tavırlar Izabella'ya biraz komik gelmişti hafifçe kıkırdayıp "Memnun oldum Presidente."dedi. Arka sıralardan siyah saçlı bir kız heyecanla çıkıp "İtalyanca biliyor musun?"diye sordu. Kız utangaç bir şekilde kafasını sallayıp "Yarı İtalyan yarı Japonum."dedi. Kız heyecanla "Ben Yaoyorozu Momo. Başkan yardımcısıyım. İtalyanca hep imrendiğim bir dil. Çok havalısın!"dedi.

Tam o sırada zil çalması ile herkes beden kıyafetlerini giyip büyük bir sahaya girdi.

•|×××××|•

"Bakugo nezleydi değil mi?"diye sordu Aizawa-Sensei. Iida onu onaylayınca sınıf listesine bakmaya devam etti.

Izabella çekingen bir şekilde Uraraka'ya "Şey Bakugo-san dediğimiz kişi kül sarısı saçları olan birisi mi?"diye sordu.

Uraraka bıkkın bir şekilde bakarak "Galiba tanıştınız o kütük herifle. Kendisi sevgilim olur. Salak penceresi açık yatmış. Hastalandı."dedi.

Izabella gergin bir şekilde "Sınıfa gelmeden önce yurda gittimde. Pek bir gergindi."dedi.

-Flashback-
"Şimdilik sana eşlik edemeyeceğim odan 3. Katta kızlar bölümü solda."dedi Aizawa-Sensei.

Izabella başı ile onaylayarak valizini demir sapını sıkı sıkı tuttu. İçeri adımını attığında etrafı inceledi. Burası ortak salon gibi bir yer olmalıydı.

O sırada merdivenlerden gri bir battaniye-insan iniyordu. Tam inerken hapşırdı ve ayağı kayıp merdivenlerden düştü.

Izabella tam endişeyle yanına gidecekken battaniye bir anda "BÖYLE MERDİVENİ DE BATTANİYEYİ DE YURDU DA Sİ-"derken Izabella'yı fark eden battaniyenin altından bir anda kül sarısı saçları olan bir oğlan çıktı. Hastalıktan kızarmış gözlerini kısarak "Oi oi! Sende kimsin?"diye sordu.

Izabella etrafına bakındı ardından kızararak "Ben mi? Tabi ben..." Elini ensesine götürerek "Benden başka kimse yok tabi."dedi.

"Tabi ki de sensin salak! Yeni birileri gelecek diyor-"derken yeniden hapşırdı. Izabella her zaman yanında taşıdığı mendillerinden birini oğlana uzattı. Oğlan tereddütle aldıktan sonra kızarmış burnunu sildi.

"Her neyse mendil için teşekkürler. Git yerleş beyaz kafa."dedi. Ardından battaniyesine geri sarılarak Izabella'nın mutfak olarak düşündüğü yere yürümeye başladı.

sᴀʟᴠᴀᴛᴏʀᴇ [Durduruldu]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin