Bölüm 1

1.5K 61 31
                                    

Gözlerimi açtığımda saat yediye geliyordu. Alarm çalmadan uyandığım bir gün, diğerlerinden farklı bir gün.

Derin bir nefes alıp yataktan çıktım ve suyu hızlı hızlı suratıma çarptım. Bu biraz da olsa uykumu dağıtıp kendime getirdi. Dolabımı açıp kıyafetlerimi çıkardım. Lacivert kot, mavi gömlek.

Düz olan saçlarımı tarama gereği yoktu. Birazcık solgun görünüyordum, hafif bir makyaj hiç fena olmazdı. Evet, böyle daha iyiydi. Az kalsın unutuyordum. Çekmecemi açıp fularımı taktıktan sonra tekrar aynaya baktım. İşte şimdi hazırdım.

Mutfağa girip ketıla su koydum. Sabahları kahvaltı yapmayı sevmiyordum. Kendime nescafe yaptıktan sonra teyzem için cezveyi çıkarıp kahve yapmaya koyuldum. O da sabahları kahvaltı yapmazdı. Belki ondan etkilenip bende yapmıyordum.

" Teyze saat yedi buçuk "

" Tamam birazdan gelirim "

" Kahveni koydum ocağa " dedikten sonra çıktım odadan. Normal evde ebeveyinler çocuklarını uyandırmaya gidip kahvaltı veya yemeği hazırlar ama bizde bu biraz farklı. Teyzem pek sorumluluk sahibi bir insan değildi. Erken uyanma işini zaten hiç beceremezdi. Ona karsı saygım sonsuzdu. Seviyordum da ama anlaşamazdık. Aramızdaki yaş farkı, karakter özelliklerimiz bizi birbirimizden ayırıyordu. Yine de saygım vardı.

Evdeki işimizi halledince arabaya bindik.

" Önce anne ve babanın yanına gidelim "

Bu teklif beni sinir etmekten başka bişey değildi. Evde o kadar oyalanmışken şimdi orda zaman kaybedemezdik. Zaten saat sekiz buçuğu geçiyordu en geç dokuz buçukta orda olmamız gerekti. Madem böyle bir düşüncen var teyze, daha erken çıksaydık evden.

" Direk izci evine gitsek "

Bir umutla söylemiştim. Düşüncelerini değiştiremeyeceğimi biliyordum, bir umut işte. Gözlerini devirerek baktı.

" Hayır zaman var yetişiriz "

-

Sessizliğimi koruyup cevap vermedim. Uzatmaya veya karşı çıkmaya niyetim yoktu. Teyzeme karşı o girişimlerde bulunamazdım.

Annemim küçük bir kafesi vardı. Kapanan bardan sonra babam ona iyi geleceğini düşündüğü için burayı açmıştı anneme. Gittiğimizde annemde ordaydı, içerde 3-5 müşteri vardı. İçeri girmemle gözlerin üzerime dikilmesi bir oldu. Bu formayla polis gibi göründüğüm gerçegi var. İç sesim bakanların hepsine saydırıyor dışardan ise tebessüm ederek annemin yanına ilerliyorudum. Dolan gözlerini daha fazla sıkmayıp aşağı süzülmesine izin verdi. Hızlı adımlarla yanına gidip boynuna sarıldım. Onu böyle görmek canımı acıtıyordu. Değişik bir acı. Abim öldükten sonra hep gözleri yaşlıydı. Bir gün olsun gülmedi içten. En küçük bişeyde doluyordu gözleri. Geceleri bazen odasının önünden geçerken sessizce ağladığını duyuyordum. Ve en acısı elimden bişey gelmemesi, abimi geri getirememem.

Kollarımın arasında son nefesini vermişti. O son sözlerini unutamıyordum hala, kulağımda çınlıyordu.

" Anne siler misin şu göz yaşlarını "

İç çekerek bana baktı. Gözlerini sildikten sonra devam etti.

" Bir an abin aklıma geldi, o da böyle izciydi "

Abimi kaybedeli nerdeyse bir yıl olacaktı ama hala dün gibiydi. Annemde ki hüzün hiç azalmıyordu. Aksine gün geçtikçe artıyordu. Sırf abim izci diye bende izci olmuştum. Her ne kadar onlar istemese de. Babam gibi bende yanında olup destek olmaya çalışıyordum. Bu durum beni de çok üzüyordu, babamı da ama annemi nerdeyse bitirmişti. Babam sayesinde ayaktaydı ama gün geçtikçe daha çok yıpranıyordu. Kapanan bardan sonra bu küçük kafenin onu meşgul edeceğini düşündüğümüz için burayı açıp sürekli yanında olmaya çalışıyorduk. Yine de eksiklik vardı, abimin yerini dolduramıyordu. Ve bizi bir kat daha üzen şeyse onu öldürenlerin cezalarını çekmemesiydi. İşte bu gerçekten sinir bozucu bir durumdu. Yaptıkları şey şey bir gencin hayatına son vermekti ve onlar bir bedel ödemeden ellerini kollarını sallayarak gezip, hayatlarını yaşıyorlardı. Ne acı. Adelet yok diyip geçilecek kadar basit bir konu değil bu. Aradan uzun bir zaman geçse de benim umudum vardı, ne olursa olsun cezalarını çekmek zorundalardı.

Muhabbet, kahve, çay derken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım. Telefona baktığımda 18 cevapsız arama ve 7 mesaj aysudan

" Nerdesin senn "

Otobüsün kalkmasına on bel dakika kalmış ve biz hala burdaydık. Teyzem gitmemi istemiyordu. Sinirden çıldırmak üzereydim. Kasti mi yapmıştı bunu!

" Teyze hadiii "

Hala sigarasını bitirmeye çalılıyordu amacı beni sinirden öldürmekti galiba. Rahat davranışları daha çok sinir etti. Hiç bişey olamış gibi umursamaz bir tavırla devam etti.

" Tamam hadi gidelim "

Bu kampa gitmeyi gerçekten çok istiyordum. O otobüs kaçmamalıydı...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EKSİK (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin