bien, ym

yirmi

yoongi; soyepn
bwn ağlıyprö
notmsl mi

soyeon; yoongi
iyi misin?
ne oldu?

yoongi; ys jiöin ona gwri dönetse
ya telrar seversw onu
o brnim jimimimi reddetmedş mi
nedem yekrsr grldi

soyeon; siktir
yanlış anladığımı söyle çabuk
sungwoon jimine mi yazmış

yoongi; evet
evwt
ve jimib ons cevao verdi yeon

soyeon; dur bir ya
sakinleş bir şey yok
bak sen şimdi bana her şeyi düzgünce anlatıyorsun tamam mı?
ama önce sakinleş

yoongi; o zamsn bwn gidop geleyiö
(13.42)

yoongi çevrimdışı

soyeon; tamam bebe yoongi
(13.42)

yoongi; ben geldim
(16.57)

soyeon; sonunda salak
neredesin sen?
senin sağın solun belli olmaz diye de yazmadım
ağladın mı:d

yoongi; dalga geçme ya
oturur bir daha ağlarım
gözlerim ağrımış zaten

soyeon; vay be min yoongi
sen bu hallere düşecek adam mıydın?
şağxmsğdmeidö
e anlat bakayım detaylıca niye zırladın o kadar

yoongi; sus nolur ya
anlatıyorum

yoongi yazıyor...

yoongi; ben seninle ayrıldığımızı söylediğimde hepsi şaşırdı
jimin de öyle
ama bir şeyler vardı emin değilim
üzülmüştü sanki ayrıldığımız için ama bilmiyorum işte neyse ne
ben ona yazdım
*ekran görüntüsü*
*ekran görüntüsü*
*ekran görüntüsü*
bana bunları söyledi ve akşama doğru fotoğraf paylaştı

görüldü

yoongi; o kadar güzeldi ki
yine ona yorum yazmayı düşünüyordum ama gördüğüm şey sungwoon ile konuşmasıydı
siktiğimin piçi onunla flört etmeye çalışıyordu ve jimin her zaman ki gibi herkese olduğu gibi cevap vermiş

görüldü

yoongi; alışmaya çalışıyorum buna
nasıl herkese karşı iyi olabilir anlayamıyorum
soyeon
bana böyle cevaplar verirken diğerlerine karşı iyi olması kalbimi acıtıyor
eskisi gibi olmak istiyorum onunla
neden başaramıyorum artık

soyeon; yoongi, ben geliyorum yanına
bekle tamam mı? konuşup bir şeyler yapalım
üzme artık kendini sen

yoongi; bekliyorum

yoongi çevrimdışı

soyeon çevrimdışı

~

hala şok içerisinde oturup kalmış, açık televizyonda oynamaya devam eden programı dalmış gözleriyle izlemeye devam eden minik bedenin aklı tek bir kişideydi hala; min yoongi.

hoşlandığı, bunu ona itiraf ettiği ve hala da görmeye devam ettiği oğlanın ona bir kaç saat önce fazlaca iltifat etmesi hiçbir anlam ifade etmiyormuşcasına jimin, aklı bir karış havada yoongi'yi düşünüyordu. yoongi'nin şuan ne düşündüğünü düşünüyordu. çok büyük ihtimal her şeyi görmüştü ve bu aklını doldurup duruyordu.

kendisine sungwoon'a açılacağını söylediğinde umursamamıştı değil mi? neden şimdi bunun tam tersinin olmasını umuyordu. saçmalıktı. gerçekten saçmalıktı. ama saçma olan bir başka şey ise sürekli çalan kapıya rağmen hala oturmaya devam etmesiydi.

bir kaç saniye sonra olayları kavrayan jimin ayağa kalkmış, bu kadar ısrarcı olan kişiye yetişmeye çalışarak hızlıca adımlamış ve kapıyı aralamıştı. üzerine neredeyse düşmek üzere olan taehyung'u, jeongguk belinde yakalamış, dik durmasını sağlayarak onu bırakmadan ve jimin'i asla umursamadan salona ilerlemişti. koltuklara yerleşen ikili yavaş adımlarla salona gelen jimin'e bakmış ve el hareketleriyle oturmasını söylemişlerdi.

jimin de şimdi tekli koltuğa, karşılarına, geçtiğinde rahat bir nefes almaya çalışmış; kafasını geriye yaslamıştı. ancak onun tam tersi şekilde koltukta dikleşip, meraklı ama kendini sinirli bir şekilde göstermeye çalışan jeongguk konuştuğunda, jimin'in alacağı bütün rahat nefesler orada onu terketmişti bile.

"dökül bakalım her şeyi civciv adam."

•
keşke beklentilerinizi karşılayan şeyler sunsam size :(
<3333333