Dilara Keskin------Düşman Okullar

343 25 11
                                    

   Bir yanım seni hayatımdan atmak isterken, diğer yanım dünyanın merkezine koymak istiyor. Ne yapayım şimdi?

💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜

   Herşeyi anlamadığım çocukluk günlerime dönmek isterdim. Tek derdimin parkta sıza beklemek olduğu günlere dönmenin bir yolu yok muydu?

💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜

    Çok güzel gülüyorsun. Ölü birini gülüşünle tekrar hayata döndürebilirsin.

💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜

   "Diğer öğrencileri vazgeçiren neydi?"
   "Dostluk. Onları vazgeçiren şey, yer yüzündeki en kutsal iki bağdan birisi; DOSTLUK."

💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜

    "Belkide korkuyorumdur." "Neden?" Cevap vermeden önce birkaç saniye gözlerimin içine baktı. "Sende açtığım yarayı tedavi edememekten."

💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜

   "Kanka," dedi Mete. "Tamam ikinizde ayı gibi yiyorsunuz, ikinizde hayvansınız, ikinizde ülkeyi batıracaksınız, Allah ikinizinde belasını versin ama bu yemek yarışı nerden çıktı? Arda doğruyu söylüyor, çocuklaşmayın."

💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜

  Bir zamanlar senin çirkinliklerinde güzeldi; şimdi güzelliklerinde çirkin.

💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜

  ... "Alışmaz mı?" diye araya girdi Su.
"Dün gece kendisi ebemle günah dolu bir gece yaşadı."

💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜

  "Çünkü o gece bakışları değişti," dedi göz teması kurmadan.
"Sanki...sanki küçük bir kızın masumiyetini çalmış gibi hissettim."

💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜

Çıktığımda ise yeniden doğmuş gibiydim. Güneş daha bir parlak, daha bir cilveli sırıtıyordu insanlığa. Hava birden temmuz sıcaklığını aratmayan bir hal almış, ılık bir rüzgar esmişti sanki. Zeminden, hapishaneden kurtulmak isteyen mahkum gibi çıkan çiçekler sarmıştı.
Alt tarafı işemiştim. Beni neyin bu kadar mutlu ettiğini bilmiyordum.

💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜

    Hocam, benim çok önemli bir işim vardı," diyerek çantasını alıp sınıftan çıktı Mete.
  Onun sınıftan çıktığını görünce bende çantamı toplamaya başladım. Bora, Arda ve Fatih'te aynısını yapmaya başlamıştı.
  "Bende ödev yapacaktım, hocam." diyerek çantasını sırtına atıp sınıftan çıktı Arda. Ortada yalan kalmamıştı ve sadece saniyelerimiz vardı. Öğretmen sakince bizi izliyordu. Adama gülesim gelmişti.
   "Hocam benimde amcamla dayım evleniyor." diyerek çıktı Fatih sınıftan.
   Tüm sınıf bize gülmeye başlamıştı. "Ben hamileyim." dedi Bora. Çantasını alıp hızla sınıfı terk etti. Erkeklerin daha da gülmesine sebep olmuştu.
Bir ben mi kalmıştım lan?
"Sen ne yalan uyduracakaın bakalım?" dedi öğretmen gülerek.
Biraz düşündükten sonra tüm sınıfın ve öğretmenlerin daha da kahkahalara boğulmasını sağlayacak bir cümle kurdum.
   "Ay hocam, gelmeyin üstüme. Zaten günümdeyim!"
  Ardından çantamı alıp sınıftan çıktım ve arkamda kahkaha atan Kuzey erkeklerini bırakıp diğerlerine yetişmeye çalıştım.

💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜

   Birkaç kişi yerinden kalkıp bahçenin ortasında dans etmeye başlamıştı.
  Yaklaşık bir dakika sonra gözlerim fal taşı gibi açıldı. Bora ve Su karşılıklı roman havası oynuyorlardı. Gülmemek için dudağımın kenarını ısırmam gereksede, 'Ulan ben elden gidiyorum, bunlar oynuyorlar!' diye düşünmeden edemedim.
  Yaklaşık otuz saniye sonra Bora yere oturup kıvırmaya başlayınca, bu hallerini çekemediğim için şansıma küfrettim.

💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜💙💚💛💜

  Sol alt köşedeki 🌟 simgesine basmayı ve yorumlara abanmayı unutmayınız.

Kitaplardan AlıntılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin